1.DAVA

762 29 0
                                    

"Yedinci asil üye: Ahu Arslan!" diyen mekanik bir ses yükselmişti odanın içinde.

***

Kolumdaki ince kayışlı saate göz gezdirdiğimde, saat henüz yedi buçuktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kolumdaki ince kayışlı saate göz gezdirdiğimde, saat henüz yedi buçuktu. Yarım saat sonra bir davam vardı. İlk davamdan beri adliyeye her zaman erken gelirdim.

Dava karışık gibi gözüküyordu fakat kolaydı. Düşmanının karısıyla yasak aşk yaşayan bir adam ve onları yakalamış ve evinde öldürülmüş bir adam vardı ortada. Fakat şuan suçlu koltuğunda, bu suçu işlemiş adamın oğlu oturuyordu.

Kulağa komik geliyordu demi? Ama evet bu adam yerine oğlunu geçirmişti. Ne kadar adiceydi.

Dikkatle bakan herkes anlardı bu on sekiz yaşındaki çocuğun suçsuz olduğunu. Şimdi ben ise, bu suçsuz çocuğun annesi tarafından, babasını içeri attırmak için tutulmuştum.

Siyah topuklu ayakkabılarımla hızla adliyeden içeri girdim ve mahkeme salonuna adımladım. Koridorun başına geldiğimde, tarafların çoktan burada olduğunu gördüm. Hızla müvekkilimin annesi, Derya Hanımın yanına adımladım.

"Günaydın Ahu Hanım" diyen acılı anneye gülümsedim ve konuşmaya başladım:

"Günaydın Derya Hanım" dedim.

Ardından kulaklarıma dolan, kulak tırmalayıcı sesin sahibi Akif Malbora'ya döndüm. Her şeyin suçlusu olan adama.

"Umarım oğlumu bugün kurtarırsınız Avukat Hanım" dedi iğneleyici bir tonda.

Sustum.

Bu sırada ellerinde kelepçe, iki yanında jandarmalar ile adliye koridoruna giren müvekkilime baktım. Masum olduğu, acı çektiği gözlerinden belli olan gence acıyla baktım.

Bizi es geçerek onu mahkeme salonuna aldılar. Herkes yerlerini almaya başladığında, cüppemi giydim ve mahkeme salonuna girdim.

Etrafa göz gezdirdiğimde, karşı saflarda kocasını düşmanıyla aldatan fakat gözlerinden timsah gözyaşlarını eksik etmeyen kadına baktım. Belki de şuan düşündüğü bu mahkemeden sonra yanındaki iğrenç adam ile neler yapacağıydı.

Hızla yerimi aldığım da, hâkim ve savcı da yerlerine geçmişti çoktan.

Hâkim, iddianamenin kabulü kararını okuyarak davayı açmıştı.

***

Son on beş dakika olmuştu ve karşı tarafın şahitleri dinlenmiş ve yüz de yüz Deniz Malbora suçlu bulunmuştu. Şuan, burada suçlu koltuğunda oturan gencin babası, suçlu çıksın diye yalan tanıklar ayarlamış, bu çocuğu kendi işlediği cinayet yüzünden korkutmuştu.

Gözleri kıpkırmızıydı, kollarında morluklar çıkmıştı, belli ki içeride dövmüştüler çocuğu. Gözlerinin altı mosmordu, kan çanağına dönmüş gözleriyle etrafa sarhoş sarhoş bakıyordu. Her an ağlayacaktı bu çocuk.

ADALET ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin