17. ekmek kavgası.

170 11 0
                                    

(Yazarın Anlatımıyla)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yazarın Anlatımıyla)

Yiğit Yaman, biraz ileride parmaklıklar ardındaki kadını izliyordu. Yanına gitmek için savaş veriyordu. Yüzü yoktu belki de.

Sert adımlarla içeri girdiğinde, nezarethanenin memuru ayağa kalktı ve Yiğit’i karşıladı.

“Hoş geldin komutanım, buyur” dedi ve önden giderek, kilidi açtı.

Ahu uzun demirin üzerinde oturmuş, bacak bacak üstüne atmış, Yiğit’in gözlerine bakıyordu.

Ahu Yiğit’e baktığında, ne düşüneceğini, ne hissedeceğini bilmiyordu. Öfkeli miydi, çok. Ama en çokta kırgındı, parça parçaydı parçası kaybolmuş puzzle gibi hissediyordu kendini, tamamlanamıyor, ne kadar baştan başlarsa başlasın hep yarım, eksik kalıyordu.

Bu duygu Ahu’nun boğazında yumruydu, hiç geçmeyen bir yumru, kabuk bağlayan bir yaraydı.

Yiğit, sessizce Ahu’nun yanına oturduğunda, ikisi de susuyordu. Biraz sonra Yiğit konuşmaya başladı:

“On iki saatte buradan çıkacaksın” dedi Yiğit, kesin bir tavırla.

Ahu histerik bir kahkaha attı. Kahkaha sesi boş nezaret duvarlarında yankılandı.

“Sence ben alacağım cezayı bilmiyor muyum Yiğit? Ne diye geldin buraya?” dedi Ahu, sona doğru sertleşen sesiyle.

“Senin için buradayım” dedi Yiğit, yumuşak sesiyle.

Yiğit bu kadar imtiyazlı, yumuşak bir adam değildi fakat bilmediği bir gerekçe onu bu hale sokuyordu.
Ahu dudaklarını birbirine bastırdı ve göz devirdi.

“Merak etme, sizi gambazlamadım. Siz beni sattınız ama ben sizi satmadım, öğreneceğini öğrendiğine göre git buradan.”

Ahu sert sesiyle konuştuğunda, Yiğit dişlerini sıktı.

“Seni satmadım, satmam. Seni satmayız!” dedi, üzerine basa basa.

Ahu sinirle ve hışımla Yiğit’e döndü.

“Bak!” dedi öfkeyle.

“Nerede olduğumuza bir bak! Yem gibi kullandınız beni, planınız başarılı oldu mu bari? Bende geri zekâlı gibi kendimi sizden biri sandım!” diye bağırdı.

“Ya neden? NEDEN LAN?” diye bağırdı ve saçlarını çekiştirdi Ahu.

“Abinim dedi, kardeşimsin dedi! Hepsi bana onlardan biriymişim gibi baktı! Lan sizin duygularınız da mı yalan, onlarda mı sahte! Niye ihanet ettiniz lan bana!” diye bağırdı kadın.

Yiğit öfkeli kadına dehşete düşmüş ve hüzünle baktı. Saçlarını çekiştiren kadının ellerini narince tuttu ve saçlarından uzaklaştırdı.

ADALET ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin