30. BÖLÜM

2.4K 88 6
                                    

Merhabalar herkese uzun zaman sonra dönüş yapabildim. Yorumları okuyorum. Özellikle ilk bölümlerdeki. Mantık hataları uyuşmazlıklar ve sert tutumlar olduğunun bilincindeyim düzenlemeye aldım. Bir yandan da bölümler gelecek. Keyifli okumalar diliyorum.

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼
Her kalp,kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir”
🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼


&&&&&


Alparslan ve Arazı evden kovmuştum. Lizo da kolunda tansiyon aletiyle şaşkıncana bana bakıyordu. Başıma ağrı girince oturup başımı iki elimin arasına aldım.

“kız sıska beni de kovmassın dimi bacım” dedi. Bunu demesiyle kahkaha atmaya başlamıştım. Dengem iyice bozulmuştu olanlar sayesinde.

“Tövbe bismillah hoca falan mı çağırsak acaba? ben senden korkmaya başladım sıska. Kış kış üzerime gelme bak bağırırım” dedi.

“saçmalama Lizo ne hocası? Sinirlerim bozuldu sadece” dedim.
Bu sırada telefonum çalmaya başladı. Ekrana baktığımda Alparslan olduğunu gördüm. Asla vazgeçmiyordu.

Bende vazgeçmeyeceğim açmayacaktım işte.

“ kız sıska heykel adam evi başımıza yıkmaz umarım” dedi. Sonra aklına çok önemli bir şey gelmiş olmalı ki ayağa fırlayıp kendi kendine dövünmeye başladı.

“ ayy komşular bu sıkanın yüzünden dul kaldım. Benim yiğidimi heykel adam perte çıkardı. Şimdi de lime lime doğrayacak onu. Yetişin bana bir şeyler oluyor ” dedi.

Yok artık ne doğramasından bahsediyordu bu? Alparslan yapmaz öyle şey.

“ abartma bence Lizo. Hem Araza da çok kapılma derim üzülmeni istemiyorum canım” dedim.

Gerçekten Lizoyu çok seviyorum onun üzülmesini asla istemiyordum.

“sus kız sidikli sen kendi işine bak” demişti. Gülümseyerek ve iyi geceler diyerek odama gittim.

Alparslan mesaj atmıştı oflayarak mesaja baktım. Aslında bakmazdım da merak ediyordum işte.

“Elsam güzelim bana kızgın olduğunu biliyorum lütfen konuşalım. Biliyorum akşam kendimi tutmalıydım. Haklısın ne desen haklısın. Sadece konuşalım lütfen” demişti.

Hatasını anlaması da güzeldi. Ama yine de konuşmayacaktım onunla. Telefonu kapatıp uykuya daldım.

Gece belime birisi sarılıyordu. İrkilmiştim. Kalbim korkuyla atmaya başlamıştı. Oda dışarıdan az bir şey aydınlandığı için göremiyordum da. Sonra burnuma gelen parfüm  kokusundan onun Alparslan olduğunu anlamıştım.

Biraz olsun sakinleşmeyi bekledim. Bende de jeton sonradan düşmüştü.

Bir Alparslan buraya nasıl girdi? İki ben nasıl uyanmadım? Üçüncüsü ise ben onunla küsken buraya gelip yatağıma girmişti.

Acaba Lizo mu ona kapıyı açmıştı. O kadar da tembihlemiştim onu.

Böyle yapmasına sinirleniyordum. Hiç bir şey olmamış gibi gelip sarılabiliyordu.

Hah ben bunu  acısını senden çıkarmaz mıyım diye söylenerek kendimi gaza getiyordum.

Yataktan hızlıca doğruldum. Bu hareketimle gözlerini yarı açmıştı. 

“ Elsa güzelim” dedi. Kaşlarımı çatarak

“ sen buraya nasıl girdin ? Bir de yatağıma girmişsin sana inanamıyorum. Seni görmek istemediğimi söylemiştim” dedim.

GÖZÜ KARA (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin