29.BÖLÜM

3K 115 75
                                    


Burayı özlemişimmm gerçekten.

Herkese merhabalar🖐🖐
Lizo karekteri kim olsun önerileri olan var mı yorumlara yazalım bakalım. Merak ettim kimleri önereceksiniz
Bir konu daha var hikayenin tanıtımını düzenliyeyim diyorum. Çünkü içime sinmedi. Ne dersiniz?



🌼🌼“ Aptal ruhum.
Adım atacak halin dahi yok oysa,
sen uçmaya çalışıyorsun”🌼🌼



Keyifli okumalar diliyorum❤


&&&&&


Alparslanın  bütün evi inleten kükremesiyle Lizo hemen arkama geçip saklanmıştı.

Zaten beni ateşe itiyor sonra arkama saklanıyordu.

Hala bütün öfkesiyle bize bakan Alparslan bizden bir cevap bekliyordu.

“ne diye bağırıyorsun? Araz arkadaşım ve tabiki evime misafirliğe gelecek” dedim.

Bunu söylerken Lizo da beni dürtekledi. Sonra Fısıldıyarak konuştu.

“ eceline mi susadın sıska? Tabi olan bana olur. Heykel adam  alnımın ortasından vuracak. Ama Arazım için değer. Ona her şey feda olsun” dedi.

“kıskanıyorum ulan kıskanıyorum!!! O it buraya geldiğinde ben de burada olacağım . Seni yalnız bırakmam” dedi.

Hah beni nasıl da sinir ediyordu. Ben de ona sinirli gözlerle dik dik bakmaya başladım.

“ Arazın bana bir zararı yok. Şuan tamamen saçmalıyorsun. Daha fazla konuşmak istemiyorum seninle” dedim.

Ortamda sessizlik oluşmuştu. Lizoya gözlerim kaydığında tırnaklarını kemirerek bir bana bir Alparslana bakıyordu.

Bu sırada kapı çaldı. Yerimden kalkarak kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda Arazı görmemle içimden küfürler ediyordum.

Şimdi Arazın gelmesinin sırası mıydı? Bugün buradan sağ sağlim çıkabilirsem ne mutluydu bana.

“ sana sürpriz yapayım dedim güzelim” dedi Araz.

Tabi arkamdaki Alparslanın varlığından habersizdim.

Araz saçlarımı karıştırarak içeriye geçerken bizi izleyen Alparslanla göz göze geldi.

Araz ilk gözlerini çeken kişi olmuştu. İçeriye geçti.

Alparslan ellerini yumruk yapmış bir vaziyette öylece dikiliyordu. Bana baktığında
Konuşmaya başladı.

“ sana güzelim mi dedi o? Ulan saçlarına dokundu. Onu şu kapıdan geçmeden bayıltmalıydım” dedi.

Derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalışıyordu.
Hem dediklerini yapardı biliyordum.

Sıkı bir şekilde elimden tutarak beni içeriyeye yönlendirdi.

Bu arada da kendi kendine söylenmeye devam ediyordu.

Bu duruma gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

İçeriye girdiğimizde karşılaştığım manzarayla gülmemi artık tutamadım.

Çünkü Lizo Araza tatlı yediriyordu. Araz bu durumdan hiçte memnun değildi.

Bizim geldiğimizden haberleri yoktu.

“ lan oğlum çek şu çatalı gözümün önünden. Biraz erkek gibi davran lan”dedi Araz.

Lizo kaşlarını çatarak
“ bokluya bak sen!!! Sen kurban ol bana bee!!!” dedi. Kollarını küskünce birbirine bağladı.

Daha fazla ayakta dikilmeyip oturduk. Alparslan inadına elimi bırakayıp iyice bana yapışmıştı.

Araz bütün hareketimizi izliyordu.
Kendimi baskı altında hissediyordum.

“Eee neler yapıyorsun bakalım Elsa. Görmeyeli çok güzelleşmişsin” dedi.

Alparslanın nefes alış verişleri değişmişti. Kendine tutabildiğine mi şaşırayım. Yoksa Arazın bu kadar cesaretli olduğuna mı şaşırayım bilememiştim.

“teşekkür ederim Araz. Sen neler yapıyorsun” dedim.

“ aynen neler yapıyorsun beyaz atlı prensim” dedi Lizo. Vazgeçmeyecekti. Üzülmesini istemiyordum. Ama ona bu konuda da  bir şey diyemiyordum.

Araz yüzünü buruşturarak Lizoya cevap verdi.

“ Lizo kardeşim nerden buluyorsun böyle lafları” dedi.

Bunu demesiyle
“ yetisin dostlar içim yanıyor. Sevdigim bey bana kardeşim dedi. Bu da mı gelecekti başıma ah ahhh” dedi.

Araz Lizonun söylediklerini es geçerek bana cevap verdi.

“iyiyim Elsa. Seni özledim bizim kız ne yapıyor dedim. Bir baktım hastanedesin. Nasıl korktum biliyor musun?” dedi.

Alparslan araya girerek
“ ben onun yanındayım sana gerek yok. Hem merak etmene de gerek yok” dedi.

Bunu söylerken yüzünde hiç mimik oynamamıştı.

“ gördük nasıl yanında olduğunu. Akşamdan beri sabrediyorum ama ayağını denk al. Onu üzecek ve zarar vericek en ufak bir şeyde karşında beni bulursun. Onu senden alırım” dedi.

Yutkunma ihtiyacı hissettim. Onları nasıl durduracağımı bilmiyordum ki.

“ sen beni tehtit mi ediyorsun lan? Benden demek alıcaksın onu. Hadi sıkıyorsa yiyorsa alsana” dedi.

Bunu söylerken öyle bir söylemiştiki kaçıp gidesim vardı. Şiddete başvurmuyordu ama sesi hiç de öyle değildi.

Lizo yine benim kulağıma fısıldıyarak
“ yiğidim gencecik yaşında toprak olacak. Koşun dostlar koşun. Kız sıska sende ne belalı bir tipi kendine aşık ettin. Mermiler bir tarafimıza girecek” dedi.

Şu ortamda Lizo bana hiç yardımcı olmuyordu. Ağlamak üzereydim.

“ senden korkuyorum. Elsa senin gibi bir adamla nasıl birlikte anlamış değilim” dedi Araz. Sonra bana dönerek

“ Elsa bu mağara adamından korkmuyor musun nasıl böyle bir adamla birliktesin?  Seni zorla mı tutuyor yoksa? söyle bana” dedi.

Lizo daha fazla dayanamayarak koltuğa yığıldı. Yanında taşıdığı tansiyon aletini koluna takarak bana bakıyordu.

Kafamı Alparslana çevirdim. Gözleri sinirden kararmaya başlamıştı. Kafası sağa sola kütletti.

Bir aslan edasıyla Arazın üzerine atlayarak yumruğunu geçirmişti. Her şey bir anda olmuştu.

Araz da öylece durmuyor Alparslana vuruyordu.

Aralarına giremiyordum. Gücüm yetmiyordu. Bir umutla Lizoya baktığımda koltukta fenalık geçiriyordu.

Daha fazla dayanamayarak

“ YETERRRRR!!!” diye bağırdım. İkisininde gözleri bana çevrildi.

“ DEFOLUNNN EVİMDENNN YETERRR ARTIKKK!!!” dedim....



🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼


Bölüm sonu arkadaşlarrr

Nasıldı bölüm beğendiniz mi?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ✋✋✋



GÖZÜ KARA (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin