9.Bölüm"Mesaj"

653 636 216
                                    

DÜZENLENMİŞTİR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

DÜZENLENMİŞTİR

"Kafese bir kuş daha tutsak oldu, demir parmaklıklardan özgür olmayı diliyor"

(Neva'nın Anlatımından)

İnsanın her zaman asla dediği şeyler başına gelirdi hep, en basit örneği asla evlenmem diyenin herkeste önce evlenmesi gibi, bende asla birinin canına kasten zarar vermem derdim, şimdi ne değişti peki?

Ben bizzat kendi elimle kasten bir adam öldürmüştüm, üstelik bu yoldan geçen herhangi bir adam da değildi.

Korkuyla gözlerimi Asrına çevirdim, tepkisiz donuk gözlerle ayakta durmuş denizi izliyordu, çok ağlamıştı içine atarak hıçkırıklarını.

Bu tepkisiz kalışı beni daha da çok ürkütmüştü, sevdiği adamı ellerimle öldürmüştüm.

Hala sarhoşluk vardı üzerimde, kanın kokusu burnuma ulaştığında daha fazla dayanamayıp ayak ucuma kustum.

Ilgaz koşarak yanıma geldi doğrulmama yardım etti, üzerime çok büyük bir yük çökmüştü sanki.

"Ee ne yapıyoruz?" İlk konuşan Asrın oldu, gözünde parlayan yaşa rağmen gülümsemeye çalıştı.

Hep böyleydi ağlarken haykırarak gülüyordu, bazen ciddi psikolojik sorunları olduğuna kesinlik getiriyordum.

"Bunu da yakamayız" Ilgazın söylediğiyle Afşin üçümüze tedirginliğin verdiği şaşkınlıkla göz gezdirdi.

"Bu sefer koli koli içkimiz olmasa da yakabiliriz bence" Bu sefer Afşinin gözleri Ayaza kaydı

"Siz nesiniz böyle? Seri katil felan mı? Bu sefer ne demek lan!" Pars göz devirerek ikizinin yanına gitti, elini sırtına koydu

"Bak zeki kardeşim, bizim gibi sende kapa o çeneni, bu sırrımız artık 6 kişi arasında" hayretlerle ikizine baktı, tabiki barda ölen adamdan haberi yoktu.

"Siz tam bir geri zekalısınız, kızlar lafım size değil. Şu iki aptala" diyerek Parsla Ayazı gösterdi.

"Napıcaz ceseti?" Asrın sorusunu yinelerken düşünmeye başladım, burada tek olabilirdik ama yakamazdık küçücük ateş yakmak bile yasaktı.

"Denize atsak?"

"Nasıl?" Hepimiz dikkatimizi Afşine verdik

"Böylece kıyıya atacak değiliz, yüksek bir yerden atmalıyız ayağına taş bağlarız"

"Okey uyar bana, hadi başlayalım" Asrın Yusufun yanına giderken Ilgaz çantasından kırmızı ruj çıkardı keyif alırcasına Asrına uzattı

"Bu şeref sana ait" dedi, Asrın sadistçe dişlerini gösterek sırıtarak aldı ruju kapağını açıp Yusufun yanına eğildi. Önce titreyen eliyle Yusufun yanağını okşadı ardından ruju sonuna kadar açıp ağzına gülücük çizdi gözlerinin üzerine ise çarpılar.

SIR "Ölüler Sır Tutar" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin