19.Bölüm"Kaçış"

501 510 153
                                    

DÜZENLENMİŞTİR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

DÜZENLENMİŞTİR

"Kırmışız, kırılmışız, dağıtmışız. Her şeyi toparlamaya çalışıyoruz"

(Asrın'ın Anlatımından)

Direksiyon üzerindeki Parsın bileklerinden alamadım gözlerimi, artık sargılar yoktu dikiş izleri o kadar belliydi ki ne kadar derin kesildiği anlaşılıyordu.

Kucağımdaki kendi bileklerime kaydı gözlerim, yüzümde acı bir tebessüm oluştu.

Artık dikiş izleri pekte belli olmuyordu, ufak tefek kesik kesik çizik varmış gibi görünüyordu.

Bilekliklerle kapamaya çalışmıştım bir de onları görmemek için.

Ne acizce bir durum ama...

Kafamı geriye yasladım, bu bileğimdekiler çocukluk hatası değildi, beni o çocuk yaşta ruhumu öldürenlerin hatasıydı.

Bir nevi onlarda benim bu bileklerimi kestiğimde cinayet işlemişlerdi, katildi onlar.

Kim bilir Parsında ruhunda kim cinayet işlemişti.

Araba durduğunda makyajım bozulmasın diye gözümde toplanmış yaşları parmağımla sildim.

Neva inince hemen arkasından ben indim, Ilgaz ise diğer kapıdan inmişti.

Ilgaz Ayazın koluna girdiğinde, Nevaya kolumu gösterdim

"Damsız almıyorlar, koluma girmek ister misin?" Ondan önce Pars atladı

"Haklısın damsız almıyorlar" diyip beni koluna soktu, diğer kolunu da Nevaya uzattı, o da girdi koluna.

İçeriye girdiğimizde zorla çekiştirerek kurtardım kolumu, Neva halinden memnun gibi duruyordu.

Önlerine geçerek Ilgaz ve Ayazı takip ettim, sonlara doğru boş koltuk bulunca oraya geçtik.

"Bizim ki geldi mi acaba?"

"Bilmem"

"Ben bir etrafı gezeyim, takılın siz" Neva yanımdan kalkıp gitti

"Kaybolma sakın" arkasından bağırışımla baş parmağını gösterdi.

"Bizde dans edelim mi?" Ayazın sorusu dahi bitmeden Ilgaz hemen ayaklandı, ne kadar ona gitmemesi için bakış atsamda beni görmedi bile.

"Bu da bir çıkma teklifi edecek amma abarttı"

"Öyle deme, heyecanlanıyor belli ki" sırtımı koltuğa yasladım, koltuktan çok Parsın kolu değdi sırtıma.

"Çek şu kolunu" koluna baskı yapmama rağmen çekmedi

"Lan kedicik çeksene" sırıtarak kolu sırtımdan aşağıya belime indi, bunu sırtımı tekrar koltuğa yaslayınca anladım.

"Kolunu çek demenin nesini anlamıyorsun? Çek diyorum"

SIR "Ölüler Sır Tutar" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin