"Başkasının güçsüzlüğüyle iyileşir umutsuz keder"
(Neva'nın Anlatımından)
"Kafamdaki bandajları çıkaramaz mıyım?"
Yanımdaki açmış olduğu damar yolundan serumun iğnesini çeken hemşire ciddi olup olmadığımı ölçmek için bir kaç saniye yüzüme baktı.
"Ciddiyim"
"Üzgünüm ama olmaz, kafanızı kötü bir şekilde vurmuşsunuz bandajların içine demir takıldı" iğneyi yanında duran çöp kovasına attı, saatlerdir kafamdaki ağırlıktan şikayet ediyordum, demir olduğunu kimse söylememişti.
"Beni bekleyen birileri var mı?" Yüzüm düşmeden edemedi, neredeyse dört saattir uyanıktım ve yanıma ne gelen ne de giden vardı.
"Arkadaşların ve iki kız kardeşin de burada, yanından hiç ayrılmadılar" iğnenin çıktığı yere minik yarabantlarından birini yapıştırıp camdaki perdeyi araladı.
Görüş alanıma önce Ilgaz ve Asrın girdi, bir şeyler söyleyince ikisi ardından Ayaz, Pars ve Afşini de gördüm.
Yalnız olmadığını bilmek çok güzel bir duyguydu.
Saatlerdir yaşadığım hüzün bir anda yok olup gitmişti.
"Onlar kardeşim değil" dedim hemşireye, nedense açıklama yapıp bunu kimin söylediğini öğrenmek istemiştim
"İkisi de aynı şeyi diyince öyle sanmıştım" dedi, tekrardan bana el sallayan Ilgaza baktım önce, ardından Asrına.
Kolumu kaldırabildiğim kadar kaldırıp bende el salladım onlara güçlükle.
"Bu gün de buradasın, doktorun iznine göre yanında sadece bir kişi refakatçi olarak kalabilir, birini çağırmamı ister misin?" Gözlerim camın ardında beni bekleyenlerden başka bir yere bakmıyordu.
Aklıma gelen kişiyle adı dudaklarımdan çıkı verdi bir anda.
"Afşin" beni en yormayacak kişi oydu, onu çağırmamı garipseyecekti ama anlayacağını umuyordum.
Hemşire metal tepside getirdiği ilaçları yanımdaki masaya bırakıp odadan çıktı, odada holterin sesinden başka bir ses duyulmuyordu birde hızla alıp verdiğim nefes sesim.
Kafamı yastığa biraz daha gömdüm, tavanla karşı karşıya geldim.
Asrın sinirlenince, üzülünce hep kalbimizin üzerine yatar çıkan ritmi dinlerdi, bunun onu sakinleştirdiğini huzur verdiğini söylerdi.
Holter cihazından çıkan pekte kalp ritim sesine benzemeyen sese yinede kulak verdim, belki o ses sakinleştirmese de dikkatimi dağıtabilirdi.
Korkuyordum, bana, sevdiklerime bir zarar gelmesinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR "Ölüler Sır Tutar"
Novela Juvenil-Ara verildi- Sadece ölüler sır tutardı, hiç bir cinayet delilsiz kalmazdı, arkanızda hep bir iz olurdu bu iz bir sır olsa bile. Bir balo, üç kız... En güzel günleri onlar için ölene dek kabus olarak kalacaktı. Onları birleştiren bu fırtına kasırgay...