-Ara verildi-
Sadece ölüler sır tutardı, hiç bir cinayet delilsiz kalmazdı, arkanızda hep bir iz olurdu bu iz bir sır olsa bile.
Bir balo, üç kız... En güzel günleri onlar için ölene dek kabus olarak kalacaktı.
Onları birleştiren bu fırtına kasırgay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Uyursam geçer mi? Yada buböylesürer mi?"
(Neva'nın Anlatımından)
Uyanıyorsunuz bir bakmışsınız her şey rüya, üzüntüleriniz, sevinçleriniz, kırgınlıklarınız rüya.
Küçükken hep böyle olacak zannederdim, bir gün uyanacağız ve kendimizi Disneyland'da bulacağız.
Unicornlarla, perilerle dolu masalın sonunun güzel bittiği bir evren olacak.
Büyüdükçe anlıyorsun, uyanmayacaksın bu evrende sıkıştın kaldın, kurtuluşun yok.
Büyüdükçe anlıyorsun, rüyalar bu kadar acımasız değil.
Sabah saat kaç bilmiyorum, bomboş yolda yürüyorum, yağmur dinmiş.
Yağmuru, ıslanmayı asla sevmem ama bu gün yağmur kokusu bile beni rahatlatmıştı.
Kulağımdaki şarkı gevşemiş bedenime mayhoşluk katıyordu.
Günler sonra sonunda fakülteye gelebilmiştim, hemde oldukça erken gelmiştim bahçeye girdiğimde tekdüze insanlarla karşılaştım.
Önce kafeteryaya girdim sıcak bir çay aldım, ders dinleyecek havamda değildim ama kütüphanede biraz ders çalışabileceğimi düşündüm.
Bilişim okuyordum kütüphanemiz yarısı bilgisayarlarla doluydu.
Sessizce kapıyı araladığımda içeride kimsenin olmadığını gördüm, en sevdiğim her zaman oturduğum odanın sonundaki tekli masaya geçtim.
Çantamı sıcak peteğin üzerine koydum, kulağımdaki şarkının sesini biraz daha arttırdım, bilgisayarın açılmasını beklerken kodlama dersinde kullandığım defteri çıkardım.
Aynı derslikten bir arkadaşım her gün bana notlarını atmıştı, bilgisayarı telefona bağlanıp bana atmış olduğu notları deftere geçirmeye başladım.
...
Kafamda oluşan büyük bir sızıyla başımı koyduğum masadan kaldırmaya çalıştım, gözlerim bulanık görüyordu etrafı.
Başımın arkasında feci bir ayrı oluşmuştu, uyumuşmuydum bayılmış mı hiçbir şeyi hatırlamıyorum.
Kulağımda hissettiğim kulaklığı hızla çıkarıp masaya attım, gözlerim hemen yanımdaki oluşan yansımama kaydı, ayağa kalktım şaşkınlıkla.
