DÜZENLENMİŞTİR
"Işığımızı söndürdüler, karanlığımızdan şikayetçiler"
(Asrın'ın Anlatımından)
"Uyursam geçer mi?
Ya da bu böyle sürer mi?
Yerine düşlere güvensem
Yine günler incitir mi?"Dizlerimi kendime çektim, radyoda çalan şarkıya verdim kendimi.
'Uyursam geçer mi?' Diye tekrarladı beynim, defalarca tekrarladı.
Geçmeyecekti biliyorum, her gece başımı koydum o yastığa geçti mi? Hayır
Peki şimdi geçer miydi? Bence oda hayır!
Yanımda Neva ve Ilgaz uyuyordu, benimse artık uykuya güvenecek mecalim kalmamıştı.
Uyudum günlerce uyudum, yıllarca uyudum. O seneler önceki yaşanan olay geçmedi bitmedi, şimdi üzerinde başka şeylerde eklendi.
Kafamı yukarıya kaldırdım tavandaki camdan buğulu da olsa gökyüzüne bakmaya çalıştım.
Bu gün yıldızlar bile sönüktü, her gece dilek dilediğim ay bile yoktu, sadece karanlık bulutlar vardı.
"İyi misin?" Omuz silktim kafamı indirmeden
"Bilmiyorum" diyerek cevap verdim Parsa
"Kenara bir yere çeksene, biraz hava almak istiyorum" kafamı eğip dikiz aynasından baktım ona, kafasını sallamakla yetindi.
Arabanın yan aynalarından arkada kimse olup olmadığına göz attı sadece Afşinin arabası vardı.
Sağa sinyal verdi, araba hızı yavaşladı en sonunda durdu.
"Teşekkür ederim" dedim sakince
"Sen teşekkür edebiliyor muydun?" Cevap vermedim, kavga atışma istemiyordum.
Sol kapıyı açıp Ilgazın üzerinden onu uyandırmamaya çalışarak geçtim dışarıya adımımı attığımda derince nefes aldım.
Oksijeni ciğerlerimde hissedene kadar çektim havayı. Arkamızdaki arabada durdu tam yanımızda, Ayaz ve Afşin arabadan indi.
"Ne oldu? Bir sorun mu var?"
"Asrın durmak istedi" diye açıklamada bulundu Pars Ayaza.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR "Ölüler Sır Tutar"
Teen Fiction-Ara verildi- Sadece ölüler sır tutardı, hiç bir cinayet delilsiz kalmazdı, arkanızda hep bir iz olurdu bu iz bir sır olsa bile. Bir balo, üç kız... En güzel günleri onlar için ölene dek kabus olarak kalacaktı. Onları birleştiren bu fırtına kasırgay...