"Yaşamak basit zor olan yaşamın kendisinde"
(Ilgazın Anlatımından)
Hayatın her zaman bizler için hep bir planı olmuştur, bu plandan hiç bir zaman günü gelene kadar haberimiz olmazdı.
Yaşam denilen, ölüm kalım savaşından ibaret ince bir çizgi bana kalırsa.
Bizler o çizgi üzerinde düşmeden yürümeye bazen koşmaya çalışıyorduk ama hayat bu ya, bizim için yapılmış her planı önümüze teker teker çıkarıyordu.
Hiç düşünmediğiniz, aklınızın ucundan dahi geçmeyecek planlardı bunlar.
Asla kontrol hastası biri değildim ve sanırım hayatın bizim için yaptığı planlara çabuk boyun eğmiş biriydim.
İstem dışı bir durum olunca hep A planda kalmıyordum, B plandaki olanakları da değerlendirmeye çalışıyordum.
Çünkü her zaman yolun beton duvarlara çıksada o duvarları yıkmayı bilecektin.
Dün plansız istem dışı şeyler yaşamıştık, peşimizde biri vardı bizde onun peşindeydik bir nevi döngü içinde sıkışıp kalmıştık sanki.
A plan kurtulmaktı B plan ise önce peşimizdekini yakala, B plana geçişimiz tamamen istek dışıydı.
Hastane koridorunda sabahlamamız istek dışıydı, karşımdaki adama bakınca ben daha ne istediğimi bilmezken hayatın kendinin değilde bizim planlarımızı hayata geçirmesi bencilce olurdu zaten.
Bir döngüde daha sıkışıp kalmıştım, aşk döngüsü diyebilirim.
Hayatın yine benim için planladığı bir günde tanışıp buraya kadar gelebilmiştik, ama şimdi bunun nedense yanlış olduğu hissine kapılmaya başlamıştım.
Hiç sevgilim olmamıştı, onu ilk gördüğümde o olabilir demiştim, şimdiyse onu kırmaktan incitmekten çok korkuyorum.
Haftalardır beynimi kemiren tek düşünce belkide bu, peşimizdekini bile geriye atmıştım.
Duygularım başımı ağrıtırken bir şey düşünemez haldeydim, gözlerimi Ayazdan yere eğdim.
En azından ona bakmayarak düştüğümüz hali düşünebilirdim, bizi kurtarmak için bir şeyler yapabilirdim.
Ayılmak için sabahın bir saatinde gidip aldığım kahvemin bitmesiyle uykum tekrardan gelmeye başlamıştı.
Asrın bir anda ortadan kaybolup gecede Parsla birlikte gelince bana eve gitmemi söylemişlerdi ama ben arkadaşım uyanınca onu yalnız bırakmak istemiyordum.
Ne zaman uyanacağı ise bilinmiyordu, doktor kafasını merdivenlerin kenarına vurmasından dolayı beyninin bir hasar alabilmesinden korkuyordu bu yüzden müşahede altındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR "Ölüler Sır Tutar"
Teen Fiction-Ara verildi- Sadece ölüler sır tutardı, hiç bir cinayet delilsiz kalmazdı, arkanızda hep bir iz olurdu bu iz bir sır olsa bile. Bir balo, üç kız... En güzel günleri onlar için ölene dek kabus olarak kalacaktı. Onları birleştiren bu fırtına kasırgay...