•••Katsuki
"Ne yapıyorsun," dedi Deku tavadaki yumurtayı çevirirken. "Aval aval dikileceğine kahvaltıyı hazırlamama yardım et. Git domates falan bir şeyler doğra. Yada ne bileyim masayı kur.. Yap işte bir şeyler."
Kahretsin.
Ne halt yiyorum ben?
Dün gece olanlardan sonra hiçbir şey olmamış gibi mi davranacağım yani? Peki ya tekrar.. Siktir. Ya yine erekte olursam?
Hayır.
Hayır!
Çok fazla düşünüyorum.
Sonuçta dün olanlar fiziksel temasın getirdiği kaçınılmaz bir biyolojik reaksiyondu sadece. Yerimde kim olsa aynı şeyi yaşardı. Kaldı ki böylesine şartlar altında bir reaksiyon yaşamasam daha bir tuhaf olurdu. O yüzden.. kendimi böyle bir durumdan muaf tutmamalıyım.
Ne de olsa..
Spesifik bir anlamı yok.
"Neden bu saatte uyandın?" Dedim uykulu bir sesle ve esneyip tezgaha ilerledim. Bir kap çıkarıp salata malzemeleri için dolaba ilerledim. Bu sırada Deku kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Ne var?" Diyip omuz silktim.
"Bugün pazartesi?"
"Yani..?"
"Okul var ya aptal."
"Oh.. evet." Malzemeleri tezgaha koydum. Suyun altında iyice yıkadıktan sonra doğrama tahtasında güzelce dilimlemeye başladım. "Bugün buradaki son günün."
"Tabi annelerimiz tatilini uzatmadıysa," diye karşılık verdi gülerek. Kaşlarımı memnuniyetsizce çattım. "Umarım uzatmazlar."
"Öyle deme Kacchan," dedi Deku ve bana dönüp hınzırca sırttı. "Özlersin sonra beni." Yüzümü buruşturup tiksintiyle ona baktım. "Şaka mı yapıyorsun?"
"Hehe.. tabiki şaka yapıyorum, Kacchan. Birazdan gidiyorum diye şükür namazı kalabilecek gibi bir halin varken beni özleyeceğini nasıl düşüneyim?"
Doğrama tahtasına döndüm. Ve sessizce cevap verdim. "Evet.. doğru."
Deku gülüp tabağı masaya koydu. Ardından dolaptan diğer kahvaltılıkları çıkardı. "Ama benden hâlâ tam olarak kurtulmuş sayılmazsın. Daha iki ay beraberiz Kacchan'cık."
"Hatırlatmasan da olurdu," dedim gözlerimi devirerek. Sonra hazırladığım salatayı masaya koydum. Deku'nun karşısına geçerken ona kaçamak bir bakış atmayı da ihmal etmedim.
Cidden..
Daha masaya oturalı kaç saniye olmuştu da ağzına kocaman ekmeği atmış üzerine de domateslerden sığdırmaya çalışıyordu?
Bu çocuk.. gerçekten mal.
"Yavaş yesene," dedim ters bir sesle. Ardından yavaşça çayımı alıp yudumladım. Deku ise lokmasını zor yuttuktan sonra gülerek konuştu. "Ne yapayım? Çok açım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku
Fanfiction"Bugün birisi bana aşkını ilan etti. Daha fazla onu perişan etmememi, enkaza döndüğünü söyledi. Ama asıl perişan olan ben değil miyim? O dizlerimin önünde ağlamaya devam ederken.. itiraf edenin sen olduğunu hayal ettiğim için perişan olan ben değil...