𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku

Bahse Girerim, Şok ve Haz Aynı Şeyler

•••

İzuku

Derste telefonumun ekranı aydınlandığında çaktırmadan uzanıp gelen mesaja baktım.

Kaltak: Teneffüste arka bahçeye gel. Acil.

Dudaklarımı büzdüm. Bu sarı pipinin yine ne derdi vardı acaba? Zaten dün geceden beridir bir tuhaf davranıyordu. Ayrıca öğle arasında Todoroki ve diğerleriyle bankta otururken bize olan bakışlarını yakalamıştım.

Doğrusu.. sinirli gözüküyordu.

Lan yoksa sarhoşken ona yaptıklarımı mı hatırlamıştı??!

Midoriya: Neden? Ne oldu?

Kaltak: Konuşmamız gerek.

Midoriya: Ne hakkında?

Kaltak: Soru sormayı kes ve sadece orada ol, Deku. Acil diyorum.

Hay si-

Kesin dün gece neler olduğunu hatırladı bu.. Ya onu öptüğüm için çok sinirlendiyse? Zaten bu konuda hassastı ve.. Kahretsin. Şimdi ne halt edeceğim?

O gece yaptıklarımın sonucu ne olur diye neden düşünmediysem!?

Gerçi düşünebilecek durumda da değildim. Kacchan'ın bana elini öpmem için uzatması, her zamankinden farklı olarak uysallaşması, gözlerini kırpmadan bana bakması.. Belki de her şeyi sarhoş olduğu için yapmıştı ama yine de..

Dün gece kalbimin erdiğini hissettim.

"Ne diyorum ben ya?" Dedim şaşkınlıkla. Ardından kafamı sallarken güldüm. "Kafayı yedim heralde."

"Bence de kafayı yedin, Midoriya."

Aizawa'nın sesini duyduğumda düşüncelerimden sıyrılıp kafamı kaldırdım. Ve tüm sınıfın şaşkınca bana baktığını gördüm.

Hay..

Ben sesli mi düşünmüştüm amk?

"Kusura bakmayın Aizawa sensei," dedim gergince gülüp. "Azıcık dalmışım da.."

"O daldığın yerden çıkıp dersi dinlemeni öneririm," diye karşılık verdi Aizawa kaşlarını çatıp bana ima dolu bakışlar atarken. "Ama 'yok dinlemeyeceğim' diyorsan hiç uzatmayalım ve ben seni direk arkaya alayım."

Ulan.. kimseden korkmadığım kadar bu adamdan korkuyor olabilirim.

"Yok, Aizawa sensei.. dinleyeceğim ben dersi."

"Güzel.. Şimdi devam edebiliriz."

—

"Ee.. benimle konuşman gereken konu neydi?" Dedim meyve suyumu yudumlarken. Aslında şuan fena gergindim ama çaktırmamaya çalışıyordum. Allahm ne olur hatırlamamış olsun.. lütfen!

"Yarım pezevenk," dedi Kacchan dudaklarını yalayıp. "Seni öptükten sonra neler yaptı? Yani ilişkiniz ne yönde ve nasıl değişti?"

Allahm çok şükür.

Demek hatırlamıyor hâlâ!

"Hm.. yani," dedim düşünür gibi dudaklarımı büzerken. "Tabi öncekine nazaran daha yakınız, mesajlaşmalarımız arttı ve okulda da daha fazla konuşuyoruz.. Ama hâlâ eskisi gibiyiz doğrusu. Todoroki o öpücükten hiç bahsetmedi. Bende, o bahsetmeden bahsetmenin doğru olmayacağını düşündüm."

"Bahsetme zaten!" Diye aniden konuştu Kacchan. Şaşkınca ona baktığımda ise hafifçe boğazını temizledi. "Yani.. bahsetmemen en iyisi. Çünkü bu seni fazla baskıcı ve yapışkan gösterebilir."