•••Katsuki
Elektrikli süpürge ve ona eşlik eden öksürük seslerini takip edip salona girdim. Ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu fakat Deku'nun yine bir haltlar yediği ortadaydı.
Ama gece gece süpürge çalıştıracak kadar aptal olmasını beklemiyordum.
"Ne yapıyorsun lan sen?" Dedim yerde diz çökmüş, halıya eğilip bir şeyler yapmaya çalışan Deku'ya. Sesimi duyduğu an yerinde sıçrayan Deku hafifçe omzunun üstünden bana baktı. Yüzü ve saçı beyaz bir toz içindeydi.
"Oh! Kacchan.. selam-"
Kaşlarımı çattım. "Sana hiçbir şeye dokunma dememiş miydim?"
"Teknik olarak 'ben' dokunmadım," dedi gergince gülümseyip. "Az önceki şeytan kedi masanın altından zıplayınca.. oldu bir şeyler."
Bıkkınca iç geçirirken sinirle hırladım. "Saçma sapan konuşma da kapat şu süpürgeyi. Tüm mahalleyi uyandırdın zate.." Derken bakışlarım Deku'nun dizler önündeki kaba ve eleğe döndü. Sağ elinde küçük el süpürgesi vardı ve içindeki beyaz tozu eleğe dökmekteydi. Sol eliyle ise eleğe döktüğü tozu kaba eliyordu.
"Sen.." Dedim anlamamazlıkla. "Ne yapıyorsun burada?"
"Şey," dedi Deku dudaklarını yalayıp. Gözleri hafif kızarmıştı ve on saniyede bir burnunu çekiyordu. "Sanırım bir problemimiz var.."
Gözlerim şüpheyle kısıldı. "Neyden bahsediyorsun sen? Bu beyaz toz ne?"
Deku kendi kendine güldü. "Un, nişasta veya vanilya olmadığı kesin. Haha.."
Kaşlarımı kaldırdım. "O zaman ne bu?" Ve tam o anda göz bebeklerim farkındalıkla büyüdü. "LANET OLSUN, DEKU! Düşündüğüm şey mi?"
Deku yutkundu fakat beni sakinleştirmeye çalışırmış gibi alttan alta konuştu. "Evet, o-" Tam ağzımı açıp bağırmak üzereydim ki devam etti. "Önce bir sakin ol, Kacchan! Ben her şeyi düzelteceğim.. Sadece sakin ol."
"Nasıl sakin olmamı bekliyorsun!" Diye çıkıştım. "Kokain çekmişsin lan!"
"Kokain falan çekmedim," dedi beni düzeltip. "Kedi, kabı düşürünce havaya saçılan tozdan biraz soludum o kadar.. Şuan kafam da gayet yerinde. Yani bunu düzültebilirim."
"Hemen etki etmez zate-"
"Bunu düzelteceğim dedim. Sen sadece bana yardım et yeter."
"Of.." Diye inledikten sonra sakinleşmek adına derin bir nefes aldım. Ve ardından Deku'ya döndüm. "Ne yapmamı istiyorsun?"
"Şöyle ki," dedi Deku ellerini gösterip. "Tozu geri toplayamıyorum. Elekle elemeyi de denedim fakat.. sanırım önce süpürgenin içinde kalanları boşaltmalıydım."
Kaşlarımı çatıp işaret ettiği yere baktım. Aptal, süpürgeyle tozun bir kısmını toplamıştı fakat süpürgeyi önceden temizlemeyi akıl edemediğinden tozla eski pislikler karışmıştı. Ekmek kırıntıları, kir, ne alakaysa mercimek..
Kafamı kaldırıp baygınca Deku'ya baktım. "Sen gerçekten gerizekalısın, değil mi?"
"Hey!" Dedi sitem ederce. "Şu lanet evden bir an önce kurtulmak istiyorsan beni yargılamayı kes ve sadece bana yardım et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku
Fanfiction"Bugün birisi bana aşkını ilan etti. Daha fazla onu perişan etmememi, enkaza döndüğünü söyledi. Ama asıl perişan olan ben değil miyim? O dizlerimin önünde ağlamaya devam ederken.. itiraf edenin sen olduğunu hayal ettiğim için perişan olan ben değil...