•••
Katsuki"Peki şimdi ne olacak?" Diye sordu yavaşça. "Ben seni sevdiğimi itiraf ettim, sen beni sevdiğini itiraf ettin.. Sırada ne var?"
Ona baktım.
Yeşil ve gür saçlarının kıvırcıklar halinde beyaz alnına dökülüşüne, çillerinin pembe yanaklarına yıldız gibi dağılmasına, küçük burnunun altındaki dolgun dudaklarına..
O dudakları öpmek istiyorum.
Ama etrafı morarmış olan o yarayı gördükçe buna hakkım yokmuş gibime geliyor.
"Bilmiyorum," dedim uzun bir aradan sonra. "Fakat biz.. öyle basitçe sevgili olacak insanlar değiliz. Çok farklıyız ve doğduğumuzdan beridir bu zıtlıkla büyüdük.. şimdi bir ilişki içinde olmak eminim bizi çok zorlayacaktır. O yüzden yavaş yavaş alışmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir düşman veya bir rakip gibi değil de.. gerçekten birbirini seven iki insan gibi zaman geçirmeyi deneyelim."
Deku bir süre boyunca kaşlarını çatıp beni izledi. Ardından uzandı ve basketbol topumu eline alırken ters bir sesle konuştu. "Fazla düşünüyorsun, Kacchan. Birbirimizi sevdiğimizi itiraf ettik, öyle değil mi? Bunun diğer çiftlerden ne farkı var? Bizde 'basitçe' sevgili olabiliriz."
Tek kaşımı kaldırıp alayla ona baktım. "Diğer çiftlerden ne farkımız mı var? Şaka mı yapıyorsun, Deku? Hangi çift ezelden beridir birbirinden nefret etmiştir? Yada hangi çift bir diğerini geçmek için sabotaj planları kurmuştur?"
Deku dudaklarını büzüp başını yana eğdi. Bu sırada topu başparmağı üzerinde çevirmekteydi. "O zamanlar birbirimizden hoşlanmıyorduk ama?"
"Yine de on altı yılı aşkın bir süredir böyle yaşadık. Bu yüzden bir ilişki içindeyken ve bir sorun oluştuğunda birbirimizi kırmayacağımız ne malum?"
Deku nefesini üfledi. Şimdi hak vermiş gibi duruyordu. "Neyse.. dediğin gibi olsun. Hem zaten sevgili olmadan önce halletmemiz gereken bazı meseleler olduğuna inanıyorum."
"Bazı meseleler derken..?"
"Önce şu söylentiyi yayanı bulalım."
"Ah.. evet.. o konuda.. seni suçladığım için üzgünüm."
Deku aniden bana baktı. Gözleri parlamış, dudaklarının kenarı kıvrılmıştı. "Vay canına! Kacchan! İki ay içinde senden üçüncü özür duyuşum bu! Rekor üstüne rekor kırıyorsun!"
Hafifçe güldüm. "Dalga geçmeyi kes.."
"Pffft pekala.. özrünü kabul ediyorum."
"Ve sana vurduğum için de-"
"İşte onu kabul etmiyorum."
Kaşlarımı kaldırdım. Ardından anlamazca ona baktım. "N-ne demek istiyorsun?" Deku sırıttı. Gözlerinde imalı ve yaramaz bir bakış vardı. "Bilirsin.. küçükken düştüğümüzde annelerimiz yaralarımızı öperdi ve puf! Acı aniden yok olurdu."
Bakışlarım ardına dek açıldı.
Ve yüzüm kızarırken kekeleyerek sordum. "N-neyden bahsettiğini anlayamadım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku
Fanfiction"Bugün birisi bana aşkını ilan etti. Daha fazla onu perişan etmememi, enkaza döndüğünü söyledi. Ama asıl perişan olan ben değil miyim? O dizlerimin önünde ağlamaya devam ederken.. itiraf edenin sen olduğunu hayal ettiğim için perişan olan ben değil...