•••İzuku
Mal olduğumu bende kabul ediyorum.
O evin Todoroki'lere ait olamayacak kadar uçkuru olduğunu anlamalıydım. Ve ne olduğunu bilmediğim şüpheli bir tozu elime almam ise.. Eh.. Evet. Bu gerçekten katıksız bir malın yapabileceği bir şey.
Fakat sonuç olarak o geceyi atlattık ve aradan iki gün geçmesine rağmen tutuklanmadık.. değil mi?
O halde sorun yok.
Hiç yaşanmamış gibi davranabilirim.
"Oh!"
Köşede okula ilerleyen Kacchan'ı görmemle dudaklarımdan bir nida kaçarken adımlarımı hızlandırıp ona yöneldim. "Hey! Kacchan!?"
Kacchan hafifçe durdu. Yüzünü tam bana çevirmeden arkasını dönerken airpods'larından birini çıkarmıştı. Kimin kendisine seslendiğini anlamaya çalışıyor gibiydi. Hemen elimi sallayıp tekrar bağırdım."Buradayım! Kacchan!"
Kacchan'ın kırmızı gözleri beni buldu. İfadesi durgun fakat bakışları halinden memnun değil gibiydi. Ona doğru yaklaşırken elimi durması için kaldırdım. Fakat Kacchan aniden kafasını çevirip yürümeye devam etti. Kaşlarım havaya kalkarken anlamazca ardından baktım.
Lan bu çocuk hâlâ bana sinirli miydi yoksa?
O felaket gecenin üzerinden iki gün geçti be!
"Lan dursana! Kacchan!"
Koşup arkasından bağırmaya devam ederken kaşlarımı çattım. Benden kaçmayı kes artık. Daha tavlamamız gereken bir adet Todoroki var. "Hâlâ sinirli olamazsın heralde?"
"Değilim."
"E niye kaçıyorsun ya manyak?" Dedim sonunda onu yakalayıp önüne geçerken. Koştuğum için hafif nefes nefese kalmıştım ve Kacchan'ın beni göz ardı etmesi sinirimi bozmuştu. Hakikaten.. ne oluyordu bu çocuğa böyle?
"Kaçmıyorum."
"Şaka mı yapıyorsun? İki gün boyunca mesajlarımı görmezden geldin."
"Meşguldüm?"
"E okulda yanına geldiğimde neden konuşmadın?"
"O zaman da meşguldüm."
"Ah, tabi! Denki'nin acınası aşk hayatıyla çok ilgilisin çünkü!"
"Evet öyle. Şimdi müsade edersen-"
"Etmiyorum. Konuşmamız gerek."
Kacchan sinirle gözlerini kıstı. Bana bakarken tereddüt ediyormuş gibi duruyordu. Fakat sonunda pes edip nefesini üflerken duvara yaslandı. "Ne istiyorsun?"
"Hâlâ bana yardım edeceksin değil mi?"
"Etmeme gibi bir lüksüm mü var?"
"Oh.. doğru. Elimde ses kaydının olduğunu unutmuşum," diyip gülünce Kacchan kaşlarını çattı. Hızla dudaklarımı birbirine bastırdım. Kacchan'ı sinirlendirmek pek iyi bir fikir sayılmazdı çünkü. Zaten her an vazgeçecekmiş gibi bir hali vardı. Bu yüzden onun suyuna gitmeliydim.
"Kacchan.. bak.. geçen gece felaketti.. biliyorum ve bu yüzden sen bakmasan da mesajlarda birçok kez özür diledim zaten. Şimdi de diliyorum. Gerçekten üzgünüm. Bir daha senin sözünden çıkmayıp daha fazla gayret göstereceğim. Ve ayrıca.. lütfen bana sinirliysen bile biraz sabret. Çünkü bende bunu daha fazla uzatmak istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku
Fanfiction"Bugün birisi bana aşkını ilan etti. Daha fazla onu perişan etmememi, enkaza döndüğünü söyledi. Ama asıl perişan olan ben değil miyim? O dizlerimin önünde ağlamaya devam ederken.. itiraf edenin sen olduğunu hayal ettiğim için perişan olan ben değil...