Bu Duvarlar Yıkılmaya Başladığında

1K 130 310
                                    



•••
Katsuki

"Gerçekten yapacak mıyız bunu? Ah tanrım.. çok utanç verici."

Kaşlarımı çatıp eliyle yüzünü gizleyen Yui'ye baktım. "Saçma sapan konuşmayı kes de normal davran." Diyip etrafıma bakındım. "Her an burada olabilirler."

Yui iç çekti. "İnanacaklarını düşünüyor musun ki? Nerden bakılırsa bakılsın bunun tesadüf olmadığı açıkça ortad-"

"Şş! Geldiler!"

Bakışlarımız kapıdan içeri giren iki silüete döndü. Deku ve iki renkli lavuk şimdi doğrudan karşımızda, restaurantın girişindeydi. Yutkundum. Ve ona baktım. Yeşil tutamlarının nasıl bukleler halinde alınına düşüyor oluşuna, dudakları kıvrılınca beyaz dişlerinin parlamasına, gözlerinin uzun ve kıvrık kirpiklerinin altında aydan bir parça gibi gözükmesine..

Ona bakmak acı vericiydi.

Çünkü bu gördüğüm halinin, bana 'hayır' derkenki duygusuz ve soğuk görünüşüyle alakası yoktu.

Ve o.. yine yarım pezevenk için gülümsüyordu.

"Katsuki?"

Gözlerimi kırpıştırdım ve hızla gerçekliğe dönüp suratıma bir sırıtış koydum. "Hah.. hazır mısın? Senden iyi bir performans bekliyorum. Yarı yarıya piçi kandırmak kolay olmayacak."

"Of," diye sitem etti Yui yüzünü ekşitip. "Sana rol yapmakta iyi değilim dedim!! Ve sen böyle söyleyerek daha çok geriyorsun beni!"

Gözlerimi kısıp baygınca ona döndüm. "Geçen yalandan ağlayıp ayaklarımın önünde diz çökerken gayet inandırıcı ve rahattın ama?"

Yui yüzü kızarırken sinirle kaşlarını çattı. "Hey!! B-bana bu konuyu tekrar açmayacağını ve beni suçlamayacağını söylemiştin ama!! Zaten yaptığım şey için fazlasıyla pişman hissediyorum..!"

Güldüm.

Ardından uzanıp onun turuncu saçlarını karıştım. "Tamam tamam.. ağlama. Sadece aynı şekilde rol yap yeter".

"Ya üf çek şu elini!"

"Yoo.."

"Kacchan?"

Şaşkınlıkla duraksadım. Ve yavaşça arkamı dönerken sesin kaynağına, karşımda bana bakan Deku'ya döndüm. Dudakları düz bir çizgi halindeydi. Hafif çattığı kaşları ve anlam verememiş bakışları önce bana, sonra Yui'ye ve en sonda turuncu saçlara karışmış parmaklarımda dolandı. Dudakları kıpırdadığında soğuk sesi yankılandı.

"Ne yapıyorsunuz burada?"

Kocaman ve içten bir gülümseme ile karşılık verdim. "Ne yapacakmışız.. tabiki yemek yemeye geldik!!"

Yarım pezevenk hafifçe gözlerini kısıp şüpheyle konuştu. "Bu restaurant geçen hafta açıldı. Böylesine yeni ve ismi olmayan bir yere yemek yemeye gelmenize şaşırdım açıkçası.. özellikle de bizim geldiğimiz zaman gelmenize.."

Gülümsememi zoraki bir ifadeyle sürdürdüm. "Dünyanın küçük bir yer olduğunu bilmiyor musun, kanada.. aman.. Todoroki? Birkaç tesadüfe bu denli şaşırırsan ileride işin zor olur diye düşünüyorum. Şahsi tavsiyem her şeye bir anlam yüklememen-"

𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin