•••Katsuki
"Deku! Yapma?!"
Sağır edici bir ses yankılanalı sadece birkaç saniye olmuştu. Refleks olarak kollarımı yüzümün önünde siper ederken, havaya saçılan onlarca moloz parçalarından korunmaya çalışıyordum. Kıvrıldığım duvarın dibinde, cenin pozisyonundaydım. Kulağım uğulduyordu.. ve bacağım.
"Kacchan!"
Ayak bileğimde bir el hissettim.
Ardından hızla aşağı çekilirken o eller bacağıma çıktı. Öne eğilip ona yaslanmamı sağladığında ise ancak o zaman neler olduğunu idrak edebildim. Deku beni sırtlanmış ve çöküntüden uzaklaşmamız için var gücüyle koşuyordu.
Gözlerimi kırpıştırdım.
"Ne yapıyorsun! Hemen indir beni!"
Deku cevap vermek yerine koşmaya devam etti. Arada bir sendeliyor ve duraksıyordu. Nefesi düzensizdi. Hırıltılı soluğu bu boş enkazın duvarlarında yankılanıyordu.
Yaklaşık yarım dakika sonra.. bir açıklığa ulaştık.
"..Sen?" Şaşkınlıkla sormama kalkmadan Deku beni nazikçe sırtından indirdi. Ardından koltuk altlarımdan tutarak duvara yaslanmamı sağladı. Anlamazca ona baktım. "S-sen!"
"Ben ne?" Diye sorarken etrafına bakınıyordu. "Sadece hayatını kurtarıyorum. Teşekkür istemez."
Yere eğildi. Ve kuru bir dal parçasıyla geri kalktı. Hemen bacaklarımın önünde diz çökerken kıyafetinin ucuyla dalı üstünkörü temizlemişti. Ona bakarken kaşlarımı çattım. "Ne yapıyorsun?"
"İp gibi bir şeye ihtiyacımız var," dedi kendi kendine düşünürmüş gibi. Ardından bir anda elleri kostümünün fermuarına gitti. Yeşil kumaşı yavaşça sıyırmaya başladığında gözlerim ardına dek açıldı. Bakışlarım beyaz boynundaydı. Sonra köprücük kemikleri.. ve dinç göğüsleri. Yanaklarıma bir alev basarken kafamı çevirdim. "N-ne yaptığını sanıyorsun!"
"Ne mi yaptığımı sanıyorum? Elbette seni baştan çıkarmaya çalışıyorum. Niyetimi belli ettim sanmıştım"
Yüzümün bir sararıp, bir kızardığına emindim. Çünkü bu aptalın söylediği şeyler.. Of!
Ben kendimce utanmaya devam ederken bu sırada Deku elindeki kumaşları dikey ve uzunlamasına yırtmaya başlamıştı. Şeritler halinde parçaladığı kıyafetleri zemine düşüyordu.
Tekrar ona baktığımda ellerinin hızlı bir çabayla yırtılan pantolonuma gittiğini gördüm. Ve ben daha karşı çıkmadan o yaralı bacağımı açığa çıkartmak için pantolomu baştan sona yırtmıştı.
"Deku-"
"Sus iki dakika," dedi Deku bacağımı sertçe tutup dizginlerken. Ardından dal parçasını eklem kısmıma oturtup iki ucunu yırttığı kıyafetleriyle bağladı. Birkaç sağlam düğümden sonra sol bacağım bükülemez hâle gelmişti.
"Şimdi kanamayı durdurmamız gerek," dedi yavaşça. "Ezikler çok derin gözükmüyor ama sinirine denk gelmiş olabilir."
Kaşlarımı belli belirsiz çattım. ".. İz kalacak, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐫𝐮𝐬𝐡 𝐎𝐧 𝐇𝐚𝐭𝐞 - BakuDeku
Fanfiction"Bugün birisi bana aşkını ilan etti. Daha fazla onu perişan etmememi, enkaza döndüğünü söyledi. Ama asıl perişan olan ben değil miyim? O dizlerimin önünde ağlamaya devam ederken.. itiraf edenin sen olduğunu hayal ettiğim için perişan olan ben değil...