Değerli oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar..
Seviliyorsunuz..
Keyifli okumalar dilerim..---------------------------------
24.10.2015 / Cumartesi
Şikago / USAÜç hafta sonra..
Genç kız uyandığında ilk iş duşa girdi, hemencecik yıkandı ve giyinme odasına geçti. Çabuk hazırlanıp çıkması gerekiyordu, arkadaşı taşınıyordu ve bugün onlara yardım edecekti. Bir kaç gün önce yeni evlerini bulmuşlardı, bugün ise hazırlıklarını tamamlamışlar ve taşınacaklardı.
Genç kız da hem evde boş durmak istemediği için onlara yardım etmek, hemde can sıkıntısını biraz olsun atabilmek istemişti. Giyinme alanına geçti ve hem bedenini hemde saçlarını kurutmaya başladı. Kaç gündür olduğu gibi hareketleri yine sakin ve keyifsizdi.
Aynanın karşısına geçip oturdu ve üç haftadır olduğu gibi yine, bir yabancıya bakar gibi baktı kendine. Saç kurutma makinesini fişe taktı ve saçlarında gezdirmeye başladı. Saçları makinanın üflediği rüzgarla havalanırken, eski anıları anımsadı bir an.
Eski görüntüsünü gördü aynada, ama sadece bir saniye kadar sürdü bu. Sonra yine şimdiki hali ile karşılaştı ve alayla gülüp işine devam etti. Üç haftadır saçları farklı bir renkteydi, onları beyaza yakın, sarı renge boyatmış ve omzunun üzerine kadar kısaltmıştı.
Bu değişikliği yapmak hiç kolay değildi ama bunu yapmak zorunda hissetmişti kendini. O saçlara baktıkça genç adamı hatırlamak istemediği için yapmıştı bunu. Artık onun tek bir izini, anısını dahi yaşatmak istemiyordu bedeninde. Buna saçlarından başlamıştı, yeni hayatına yeni bir heyecan getirmek istemişti.
Heyecan getirememişti belki ama en azından genç adamın okşadığı, kokladığı o saçları yoktu. Kime ne ceza verdiğini bilmiyordu, aslında genç adama değiştiğini kanıtlamak için bunu yapmıştı ama en büyük cezayı kendine vermişti. Gerçi onu üç haftadır hiç görmemişti ama illaki bir yerde denk geleceklerdi bu hayattı.
Zaten hayat son zamanlarda onunla dalga geçip duruyordu, bundan sonra onunla görüşmek istemese de hayat mutlaka onları bir araya getirirdi buna emindi. Onun ne yaptığı ile ilgilenmiyordu, ondan haber dahi almak istemiyordu.
Tek istediği yaşadığı bu zorlu süreci en kısa zamanda atlatmaktı. O güne kadar sürekli arayan, mesaj atan, onu görmek için uğraşan adam o günden sonra yani üç haftadır bir kez bile aramamıştı. Birden ondan vazgeçmesine, onu rahat bırakmasına sevinse de aslında canı çok yanıyordu.
Kalbi çok kırılmıştı, tamam onu dinlemek istemiyordu belki, belki ona inanmıyordu ama birden ondan vazgeçmiş olmasına katlanamıyordu. Düşündüğü şeylerin gerçek olduğunu kanıtlar nitelikteydi bu, o her şeyi öğrenince genç adam onu bırakmıştı.
Bir şeylerin peşinde olduğunu tahmin ediyordu, belkide her şey onunla alakalıydı, onunla bilerek tanışmıştı. Bunu ilk zamanlar korkarak düşünse de şimdi kızgınlık ve pişmanlık ile düşünüyordu. Yeni tanıştığı birisi ile hem bu kadar hızlı gitmesine hem de ona inanmasına kendisi bile hala inanamıyordu.
Aşk gözünü kör etmişti işte, onu gördüğü an kalbi kendisine ihanet etmiş genç adam için atmaya başlamıştı. Ona olan aşkı, gözünü kör, sezgilerini ise yok etmişti. Ama bundan sonra ne ona nede başkasına bir gram güveni kalmamıştı, bundan sonra kimse ile ilişki yaşamak yada sevgili olmak dahi istemiyordu. Genç adam onun ilkiydi ve sonu olmuştu.
Bundan sonra hayatına tek başına devam edecekti, çok güzel bir işi vardı, arkadaşları vardı, babası ile konuşmasa bile bu onu üzmüyordu. Bundan sonra hiç bir şey için kendini üzmeyecekti, o değil başkaları üzülecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI MİNİK KUŞ
Lãng mạn" TUTKU KOKANLAR SERİSİ 3 " Genç kız kesik kesik inlemeler arasında boşaldı ve rahatlamış bir şekilde kendini serbest bıraktı. Derin derin soluklanırken yeniden üzerinde yükselen adamla gözlerini açtı ve ona baygınca baktı. " Çok güzelsin, sana bak...