Hayatın Sürprizi

101 8 2
                                    


Değerli oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum..
Seviliyorsunuz..
Keyifli okumalar dilerim..

--------------------------------
11.09.1989 / Pazartesi
Şikago / USA

Genç kız umutla bebeğinin gelmesini bekliyordu, bebeği biraz topluydu ve onu doğururken çok zorlanmıştı. Ama yinede onu kucağına aldığında her şeyi unutup gidecekti. Daha hiç görmemişti bebeğini, doğum yaptığı sıra çok yorulmuş ve ufak bir baygınlık geçirmiş onu görememişti.

Ama şimdi iyiydi ve kocası ile hemşirenin onu getirmesini bekliyorlardı. Genç adam sürekli karısını öpüyor, ona teşekkür ediyordu.

" Hemşireler onun çok sevimli olduğunu söyleyip duruyorlar güzelim, ve aynen öyle, sana biraz bana da biraz benziyor, çok güzel bir bebek."

" İyi olsunda, istersen çok çirkin olsun hiç önemli değil, biliyorsun değil mi?"

" Biliyorum, iyi merak etme biraz sonra onu doyuracaksın, daha da iyi olacak güzel kızım."

Hiç şüphesiz kız olmasını çok istiyordu genç adam ve istediği de olmuştu. Onun iki kız kardeşi vardı ve onları çok seviyordu. Bir çocuğu olduğunda kız olmasını her şeyden çok istemişti. Şimdi minik kızı ile onları çok güzel bir gelecek bekliyordu. Güzel karısının saçlarını okşadı, önce alnından sonra dudaklarından öpüp geriye çekildi.

" Uykusuz gecelere hazırsınız değil mi Bay Burns."

" Ben onu ilk öğrendiğimden beri hazırım yavrum, onun için günlerce ayakta kalabilirim, hazırladım kendimi."

" Hımm demek öyle, peki bez değiştirme görevinin olduğunu da biliyorsundur umarım."

" Biliyorum merak etme, annem ile pratik bile yaptık, en ince detaylarını bile gösterdi bana."

Genç kız neşeli bir kahkaha attıktan sonra iç çekti ve ne kadar şanslı olduğunu bir kez daha anladı, kocası bu hayattaki en büyük şansıydı, o kadar güzel bir kalbi vardı ki, bazen inanmakta güçlük çekiyordu. Bu sefer o eğildi ve uzunca öptü dudaklarından, sonra alınlarını birbirlerine yaslayıp gülümsediler ve anın tadını çıkardılar.

On dakika geçtikten sonra genç adam kolundaki saatine baktı ve hemşirelerin neden hala gelmediğini düşündü. Hemşire yarım saat önce gitmişti, bebeklerini almaya. Genç kızda merak etmeye başlamıştı, bir an önce bebeğini doyurmak istiyordu.

" Bir baksan mı acaba, neden hala gelmediler Richard."

" Tamam birtanem bakarım, belki de daha hazırlıyorlardır."

Genç adam odadan çıkınca Valentina sabırsız bir nefes aldı ve pencereden görünen ağaçları izlemeye başladı. Annesi ve babası henüz gelmemişti, kocasının da sadece annesi yaşıyordu, oda anneleri ve kız kardeşleri ile birlikte buraya geliyordu, genç adam biraz önce aramış haber vermişti.

Kocasının iki tane kız kardeşi vardı, kendisininde ondan iki yaş büyük bir abisi vardı, abisi işi dolayısı ile burada değildi bu yüzden onu şimdi göremicekti. Abisi ile çok iyi anlaşırlardı ve onu yanında görmeyi çok istiyordu. Ailesine çok düşkündü, onların hepsini çok seviyordu.

On dakika geçmişti ama hala kimse gelmemişti, genç kız iyice meraklanmaya başlamıştı, acaba bebeğinin bir sorunumu vardı. Ona kimse bir şey söylememişti, belki de üzülmesin diye yapıyorlardı ama çok merak ediyordu. Yerinden kalkmak istedi, dişlerini sıktı ve kendini geriye doğru çekti.

Biraz ağrısı vardı, bu yüzden serum takmışlardı, serum çubuğunu yanına aldı ve ayaklarını yataktan sarkıttı. Bu kadar dakikadır kimse gelmiyordu, kesin bir şey olmuştu bebeğine. Burada yatarak onun gelmesini beklemeyecekti, gidip kendisi görmek istiyordu. Çıplak ayakları soğuk betona temas edince irkildi ama ayağa kalktı.

YARALI MİNİK KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin