YARALI MİNİK KUŞ

Can Yakanın Canı Yanar

Değerli oylarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum..
Seviliyorsunuz..
Keyifli okumalar dilerim..

------------------------------
27.11.2015 / Cuma
Şikago / USA

Steven hastaneden hışımla çıkmış ve nereye gideceğini bilmeden arabayı öylece sürmüştü. Genç kız o haldeyken üstelik kendi yüzünden olmuşken onu yalnız bırakmak zorunda olmak ağrına gitmişti. Bu olanların hepsi onun suçuydu, bir anlık bir kararla şimdi sevdiği kadının yanında olamıyordu.

O gün ona ailesinden bahsetmiş olsa bu durumda olmayacaklardı, genç kız ona olan güvenini kaybetmeyecekti. Birde şimdi sevgili meselesi çıkmıştı ortaya, saçma sapan bir durumdu. Tilly yüzünden sevdiği kadın neredeyse ölüm tehlikesi atlatmıştı. Moda evinde duyduğu şeyler bu yöndeydi.

Tilly onu arabanın önüne itmişti ve oradan kaçmıştı, genç kız kendine geldiğinde ondan şikayetçi olduğu için şu an her yerde aranıyordu. Onu polisin bulması zordu çünkü genç adam nerede olduğunu biliyordu. O Eric' in yanındaydı, onu en iyi o şerefsiz piç kurusu saklardı.

Sözde avukattı ama her türlü pis iş ondan sorulurdu, avukatlığı dış dünyaya iyi görünmek için yapıyordu. Genç adam bunu taa önceden beri bildiği için Tilly' nin mutlaka orada olacağını düşünüyordu. Birden arabasını çevirdi ve evine doğru yola çıktı.

Steven haklıydı Tilly, Eric' in yanına gelmişti, onu evine getiren genç adam salonda oturuyordu. Tilly biraz korkmuştu ama hala öfkesi geçmiş değildi.

" Neler oldu anlat."

" Steven her şeyi öğrendi ve beni kovdu bende sinirlendim, o kızın yanına gittim, tartıştık beni deli etti."

" Bu yüzden mi şirkete geldin nefes nefese ve bana yardım et, polis peşimde dedin, sadece tartıştığınız için mi?"

Genç kız sarı saçlarını topladı, ben beyaz olmuş yüzü ile genç adam baktı ve kafasını sağa sola salladı. Eric gayet rahat bir şekilde koltukta oturuyor elindeki viskiyi içiyordu. Mavi takımının içinde çok karizmatik duruyordu.

" Ne oldu kavga mı ettiniz, anlat artık işim var çıkmam gerekiyor."

" Birden gitmeye kalktı ve bende o an sinirlendim birden onu tutup çektim, yola doğru savruldu ve araba çarptı."

Genç adam kaşlarını çattı ve yerinde doğruldu, hem kızmış hemde Kailey için endişelenmişti. Kendi bile inanmasa da evet onun için endişelenmişti.

" O iyi mi haberin var mı, sen, sen nasıl böyle aptalca bir şey yapabilirsin haa."

" Bilmiyorum bir an gözüm karardı işte, iyi yani iyidir herhalde, araba çok az dokundu gibi oldu ciddi bir şeyi yok, sen birden onu merak mı ettin neler oluyor."

" Saçmalama, merak etmedim sadece senin için endişelendim, birde bana geldin, ona bir şey olduysa benim de götüm tehlike de demektir."

Genç kız ona gözlerini devirdi, yerinden kalktı ve oda kendini bir içki doldurup kafasına dikti, buna gerçekten ihtiyacı vardı. Sinirden gözü dönmüş ne yaptığını fark etmemişti ama şimdi biraz pişmanlık duyuyordu, onu incittigi için değil di bu pişmanlık, sadece işin içine polis girince tedirgin olmuştu.

Yoksa o kızın canını yakmak genç kıza zevk veriyordu, kararmış kalbi ondan nefret ediyordu, kendisine göre o sevdiğini elinden almıştı. Birden söylediği bir cümle aklına geldi ve bir bardak daha doldurdu genç adama döndü.

" O sürtük bir şey dedi, şimdi geldi aklıma."

" Ne dedi, önemli mi?"

" Söyleyeyim de önemli mi değil mi kendin karar ver."