2. Bölüm

3.5K 224 106
                                    

~Takemichi'nin gözünden~

Yamagishi bana tedirgin gözlerle baktı. Sanki bir şey sormak söylemek istiyormuşta bir şey onu engelliyormuş gibiydi. Ona baktım "sorun ne?" dedim. Bana baktı bir şeyler mırıldandı. "öff ne istiyorsan söyle" dedim. Gerçekten acıkmıştım ve artık dayanamıyordum. Yüzü biraz kızardı sonra tam konuşacakken akkun onu kendine çekti ve benim dışında bütün grup üstüne çöküştü.

Yamagishi ye acıyordum. O hissi çok iyi biliyordum ve her ne zaman olursa o zaman kötü sonuç alıyordum.. Onlar konuşurken bende yemeği yemeye başladım, artık cidden dayanamıyordum. Bir iki dakika konuştuktan sonra yamagishi yemeğim ile arama girdi "kardeşinin sevgilisi var mı?"

Bunu demesiyle beraber öksürmem bir oldu. Yemek boğazımda kalmıştı. Neyse ki akkun beni kurtardı, ilk yardım kampına gittiği güne şükrettim. Yamagishi nin sözüne karşılık vermeden önce su içtim. "sevgilisi yok ama onu seven bir sürü kişi var, kardeşim bir idol gibi anladın mı, eğer onu seviyorsan şimdiden söyliyeyim seni parça pinçik edicek kişiler var. Hem zaten abisi olmama rağmen bana vuruyorlar, sana mı vurmayacaklar?"

Bir yamagishi ye birde yanındaki gruba bakıyordum, en son akkun dayanamayacak olacak ki gülme krizine girdi, o gülmeye başlayınca diğerleri de teker teker güldü. Bende bunu fırsat bilip yemeğimi yemeye devam ettim. Akkun un gülmesi bitince önce arkasındakilere sonra bana baktı "anladık acıkmışsın, o zaman seni daha fazla bekletmek ayıp olur deme" dedi.

Zaten beklettikleri yetmiyormuş gibi birde dalga geçiyorlardı. İç çektim ve yemeye devam ettim. İki üç dakika sonra onlarda katıldı.

Yemek bittikten sonra bana epey soru sormuşlardı, tanrım dayanamıyordum. Neden başta kardeşim olduğunu söylemedim ki? Bir an bunu söyliyince aklıma draken ve mikey-kun un bunu, kız kardeşimin olduğunu, öğrenmesi geldi. Draken belki pek tepki vermeyebilirdi fakat mikey-kun kesinlikle çıldırırdı.

Sonuçta onunla ilk tanıştığımızda aramızdan sır çıkmayacak demiştik. Hemen yanımda, bana bılaşıkta yardım eden üçlüye döndüm "bunu sakın başkasına söylemeyin" dedim. Yamagishi anlamış olacak ki "bunu draken ve mikey-kun a da söylemedin değil mi? Bilmelerini istemiyorsun."

Onaylarca kafamı salladım. Söz anlamı vermek için ağızlarını fermuarladılar. İçim rahatlamıştı, aslında tam olarak değil sonuçta kardeşim burda olduğu sürece elbet bir gün mikey-kun, draken ve hatta diğer herkes onunla tanışacak ya da karşılacaktı.

Yapacak hiçbir şey yoktu. Kabullenmek zorundaydım. Ama ilk işim drakeni kurtarmak olmalıydı o yüzden bu konulara fazla kafa yormamaya çalıştım. Draken ölmemeliydi ve ölmeyecek te. Onu kurtarıcam.

- 3 Ağustos - - 23.00-

Draken yaralanmıştı. Mikey-kun bize böyle bağırmamamız gerektiğini ve drakenin ona söz verdiği için kimseyi bırakmayacağını, kurtulacağını söyledi. Ne kadar böyle dese de kendisi de bizim kadar kötüydü. Ama belirtmiyordu.

Bir buçuk saat bekledikten sonra bir doktor geldi. Emma hemen drakenin iyi olup olmadığını sordu. Doktor olumlu yorum verince herkes mutlu olmuştu. Gözlerim hemen mikey-kun u aramaya başladı, az önce kurtulacağını biliyormuş gibi yapmasına rağmen kötü hissettiğini ve üzüldüğünü biliyordum.

Doktor geldiğinde su içmeye gideceğini söylemişti ama şimdiye kadar gelmesi gerekiyordu. O yüzden onu aramam gerektiğini düşündüm. Öte yandan kardeşim bugün ya da yarın gelecekti o ayrı bir sorun yaratabilirdi. Nede olsa draken ve mikey-kun hep benim orda takılmaya gelirdi.

Kendimi düşüncelerimden uzaklaştırdıktan sonra hastanenin sol tarafına gittim, belki temiz hava almak için dışarı çıkmıştır diye düşünüyordum. Onu gördüm tam seslenecekken "şükürler olsun ken-chin" dedi, kırılgan bir sesle. Dedikten bir kaç saniye sonra yaslandığı duvardan yere yavaş yavaş indi.

Ona ağır gelmiş olmalıydı. Şuan oraya gidersem daha da kötü hissediceğini düşündüm ve oradan ayrıldım. Eve doğru giderken Y/N yi aradım. Böylece tam olarak ne zaman geleceğini öğrenebilirdim. Telefonu otuz saniye çaldıktan sonra bıraktım. Sanırım antrenmandaydı ya da maçta.. Ben ne saçmalıyorum bu saatte ne maçı ne antr.. Bi an durdum ve Y/N nin her zaman kendine fazla baskı uyguladığını hatırladım.

İçimden inşallah kendine fazla baskı uygulamıyorsundur Y/N diye geçirdim. Bazen o kadar fazla baskı uyguluyordu ki kolunun t/r (ten rengi) kızarıyor, bazen çiziliyor ya da yaralanıyordu. Endişeleniyordum. Ama takım arkadaşlarına güvenmek zorundaydım, aslında takımından birine güvenmiyordum, oikawa, nedense hep yanında bir kız oluyordu ve garip bir sırıtışı vardı.

Düşüncelerimden çıktım ve endişelenmesin diye Y/N ye mesaj yazdım.
-Ne zaman geliceksin diye aramıştım, endişelenme, tamam mı?
Gözümü telefondan kaldırdım ve eve doğru yürümeye başladım.

~Mikey'in gözünden~

Ken-chin in iyi olduğunu duyduğumda şükretmiştim. Şimdi ise eve gidiyordum. Bugünlük macera bana yeter de artardı. Eve doğru giderken yeniden o sahanın önünden geçerken sesler duydum. Bu sefer geçip gitmek yerine durdum. Nede olsa kafamı dağıtmak için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Motorumu kenara bıraktım.

Sahaya yaklaşmaya başladım. Sesler yükseliyordu sanki biri bağırıyordu ama olduğum mesafeden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Sahanın kapısının önüne gelmiştim. Kapı az aralıktı. Tam içeri bakacakken kafama gelen topla yere düştüm.

Ne olduğunu şaşırmıştım anlamaya, çalışıyordum. Önce topa baktım, bağırma tonunda bir ses duyunca o tarafa baktım. Bir kız, onun sol tarafında kalan çocuğa kızıyordu.

Kız çocuğun kafasına vurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kız çocuğun kafasına vurdu. "oikawa baka, sana kapıyı kapat diye ne kadar diyorum!!!" oikawa dediği çocuğa baktım neredeyse ağlıyordu ama yapmacık bir şekilde "ama
Y/N-chan~~~ benim suçum yok, sadece kapıyı açık unutmuşum" dedi. Kız daha da sinirlenmişti. Gerçi kim olsa sinirlenirdi, oikawa denen çocuk benim bile sinirimi bozmuştu.

Çocuğun konuşmasıyla gözlerim fal taşı gibi açıldı. "çok kaba ve sertsin Y/N-chan~~~, sizin ailedeki bütün hanagakiler böyle mi?"

Hanagaki? Hanagaki mi? Takemichi ile bağlantısı var mıydı?

Hanagaki? Hanagaki mi? Takemichi ile bağlantısı var mıydı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mikey x reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin