Tam takemichi ile bağlantısı olup olmadığını soracakken başka biri geldi. Oikawa ve adını az önce duyduğum kıza, Y/N ye baktım. Birbirlerini tutuyorlardı, sanki en kötü durumdalarmış gibiydi. Oikawa konuşmaya başladı "iwa-chan bu saatte burda ne işin var" dedi. İwa dediği çocuk onlara daha fazla yaklaşırken Y/N konuşmaya başladı "iwa görüldüğü gibi değil, yemin ederim"
İkisi de gergindi. İwa denen kişi onları kulaklarından çekip salonun kapısına bıraktı ve oikawa tam konuşacakken kapıyı yüzlerine kapattı. Sonra bana döndü ve konuşmaya başladı "bu ikisi adına özür dilerim, bazen çok çocuksu olabiliyorlar." dedi, iç çektikten sonra devam etti. "Kendimi hiç tanıtmadım değil mi, adım iwaizumi kısaca iwa, peki sen?"
Yerden kalktım, gülümseyerek "sano manjiro ama mikey demeni tercih ederim" bana bir iki saniye anlamamış gibi baktı sonra kafasını iki yana salladı. Ne yaptığını anlamıyordum. Benim anlamadığımı anlamış olacak ki konuşmaya başladı "özür dilerim, tokyo ya maçlardan dolayı geldiğim için hala alışamadım." dedi.
Ne maçı olduğunu iki saniyeliğine salak gibi düşündüm sonra aklıma kafama çarpan top geldi topa baktım sonra kendimin bile asla sormayacağı bir şey sordum. "Voleybol mu oynuyorsun yoksa sadece onlar mı?". Tanrım ben neden böyle bir şey sordum.
İwa ise hiç tereddüt etmeden ya da salakca olan davranışımı yargılamadı ve cevapladı. "Bende oynuyorum. Bu sene turnuvalar var. O yüzden burdayım. Ve şu az önceki, kendilerine çok fazla yüklenen, iki gerizekalı ile maalesef aynı takımdayım." dedi ve iç çekti.
Sonra salona doğru giderken bana el salladı. "yaşattıkları sorun için özür dilerim" dedi ve salona girdi. Kendi kendime düşünmeye başladım acaba o Y/N denen kızın takemichiyle bir alakası var mıydı yoksa ben mi saçmalıyordum.
Telefonumun çalması beni düşüncelerimden çıkardı. Arayan emma ydı kesin şuan çok sinirliydi. Ondan önce hastaneden ayrılmama rağmen ondan sonra evde olucaktım nede olsa. İç çektim. Motoruma doğru giderken telefonu açtım. "hem benden önce çıkıyorsun hem de benden sonra mı gelmeyi planlıyorsun!!!" sesi sonralara doğru sert ve yüksek çıkmıştı.
"Sadece bir salondan sesler duyunca bakmaya gittim. Önemli bir şey değil" dedim. Ama o kızla karşılaşmamdan sonra içim içimi yiyordu, nedense.
"Bizim eve giderkenki salon mu?" diye sordu, evet dedim. Üç beş saniyeliğine emmadan ses alamıyınca "emma orda mısın?" dedim. "Ya bi saniye bi saniye, sen cidden o salonun dibine gittin mi? Aoba johsai, erkek voleybolcularının antrenman yaptığı sahaya? Yaaaa bana neden demedin hiç oikawa yı gördün mü? Gerçi sen onu nerden bilcen, peki peki bir kız gördün mü çok güzel yeşil gözlü?Y/N " dedi ve hayallere dalmaya başladı.
Bende onu hayallerinden uyandırmak için, biraz tırsarak, cevap verdim" oikawa yı da Y/N yi de gördüm. Peki soru sorma sırası bende sen onları nerden tanıyon?" sert bir ses tonuyla cevap verdi" Aoba johsai lisesinin erkek voleybol takımı bütün tokya da ünlüdür. Senin yenilmez mikey unvanın ünlülüğü gibi. Sen taş devrinde mi kaldın? "dedi.
" Nasıl ünlü oldular ki? "dedim. Emmanın sesi yumuşadı " Oikawa kızların gönlünü alıp söktü. Ve Y/N den bahsetmiyorum bile hem kızları hemde erkekleri kendi ilgisi üzerine çekebilen biri. Güzelliklerine, yakışıklılıklarına, karşı düşmeyenler ise oynayışlarına düşüyorlar. O iki profesyonel oyuncular." dedi.
Aklımdayken kafamı yakan soruyu sordum" Y/N nin soyadı Hanagaki. Sence takemichiyle bağlantısı var mıdır? "biraz sustu. Sonra bağıran bir ses tonuyla" ben bunu nasıl düşünmedim!!! "dedi ve devam etti" yarın takemichi ye sor, noluuuur. Ya da ben de sorabilirim hinayla. Ama benim bunu öğrenmem lazım. Belki onunla ve oikawayla bir fotoğraf çekinme fırsatı bulurum. "dedi.
Demesiyle birlikte telefonu yüzüme kapattı. İç çekip eve doğru sürmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
