~Takemichi' nin gözünden ~
Baji-kun hiçbir şey soramadan
Y/N bir şeyler söylemiş ve uzaklamıştı. Aslında baji-kun nun sinirli olduğunu düşünmüştüm. Çünkü garip bir şekilde yere bakıyordu.. Sonra motoruna doğru gitmeye başladı. Motorunu çalıştırdığında ortadan kayboldu..Arkasından ona bakabildim sadece... Aslında bugün Y/N benim yapamadığım işi yapmıştı.. İçeri girdim
"Y/N!.."dedim. Duyabilmesi için bağırmıştım. Ne bağıran ne çok kısık bir sesle " bağırmasana iwa duyacak "dedi. Kafamı onaylarca salladım." Baji-kun nun hayatını kurtardığın için teşekkürler demek istemiştim... Bir de.. Sen neden hala antrenman yapıyorsun? "dedim.Bana biraz somurtarak baktı ama yüzü 'gene bulaştık' diyen bir şekle girmişti.. İç çektim ve ona " kendini fazla zorlama ve on iki den önce evde ol yeter" dedim ve gittim. Arkamdan mutluluk sesi geliyordu.. Gülümsedim ve eve doğru gitmeye başladım.
~Mikey' in gözünden ~
Baji micchy le beraber gittiğinden beri ken-chin le beraber konuşuyorduk. "takemichi nin kardeşinin bu kadar bilgeli olduğunu bilmiyordum.. Gerçi takemichy de onun gibi.. Aralarındaki tek fark sanırım Y/N dövüşmeyi biliyor ya da sadece savunmayı biliyor... Tanrım. Hayatım da hiç bu kadar düşünmemiştim. Y/N gerçekten bir şey.."
Ken-chin konuşurken sadece onu dinliyordum.. Ama odaklanamıyordum, aklımda sadece Y/N nin söylediği sözler vardı. 'Kraliçeyi koruyorsun işte bu yüzden er ya da geç kaybediceksin'
Y/N nin sesi yankılanıp duruyordu..
Birinin beni dürtmesiyle o tarafa baktım.. Ken-chin bana endişeli bir şekilde baktıktan sonra "iyi misin?.. " dedi. Gülümsedim ve "sadece Y/N nin söylediği sözleri düşünüyordum" dedim. "Gerçekten, hala ne anlama geldiğini bende düşünüyorum. 'Kraliçeyi koruyorsun bu yüzden er ya da geç kaybediceksin' sözü bazen kafamda yankılanıyor.." dedi.
Sonra "tamam yeter bu kadar gidip dinlen mikey. Hem kafanı da bi doktora götür." dedi. Ken-chin'e baktım ve "bence sen kafanı bir hastaneye göster. İyice cümlelerin değişti." dedim. Normalde 'eve gitmeden önce hastaneye uğra' derdi. Şimdi 'kafanı bi doktora götür' diyor. Kimin kafasına demirle vuruldu belli değil. Diye geçirdim ve Ken-chin'e baktım.
Ken-chin ne dediğimi sorgular bir bakışla yansıttı.. Sonra anlamış olacak ki kafasını tutup "sanırım bende bi hastaneye görünsem iyi olacak" dedi. Ve beraber en yakın hastaneye doğru yürüyerek gitmeye başladık. Motorlarımızla gitmeme nedenimiz Ken-chin nin "şimdi bide bu kafalarla kaza yaparız" diyip yürümeyi tutturmasıydı.
Yalan diyemezdim çünkü kafam Y/N nin sözleriyle beraber dönüyordu. Bi an aklıma söylediği cümlenin tamamı geldi. "Er ya da geç kaybediceksin... Senin abin öldü değil mi? Sence abin, kardeşinin kan davasına girmesini ister miydi?.." o sözler aklıma gelince gözlerim kararmaya başladı..
Bir süre sonra gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu gördüm. Sağıma ve soluma baktım. Ken-chin ni göremiyince kalkmaya başladım. Tam kalkacakken biri beni geri itti o tarafa baktım. Beni geri iten Ken-chin di. Ona ne oldu diyemeden cevap verdi "kafandaki kandan ve baş ağrısından bayıldın. Hastaneye yakındık iyiki.. Seni taşıdım" dedi.
Ona bakıp ".. Teşekkürler Ken-chin.." dedim. Bana gülümsedi ve "biraz burda dinlen hem zaten sabaha kadar burdan ayrılamayız" dedi. Doktorun böyle dediği barizdi. Kafamı tamam anlamında salladım ve ken-chin e dönüp "sende dinlensen iyi olur.. " dedim. Ve gözlerimi kapattım.
~Draken' nin gözünden ~
Mikey "sende dinlensen iyi olur.." dedikten sonra yattı.. Gerçekten yorgun olmalıydı.. Bende yatmadan önce gökyüzüne baktım ve "teşekkürler Y/N.. Baji yi kurtardığın için.." dedim ve gözlerimin yavaş yavaş kapandığını hissettim. Gözlerime daha fazla işkence çektirmemek için kendimi uykuya saldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mikey x reader
AdventureTakemichi nin kardeşiyiz ve voleybolcuyuz bir gün biz sayı yaparken mikey tanıdık bir soy ad duyuyor...