Ama ben zaten voleybol kulübündeyim ve turnuvaları kazanmam gerek diye geçiştiriyordum. O da bunun farkındaydı. Ne de olsa kaç senelik arkadaşımdı.. Yinede arkadaşım bile olsa abim ile ayırt edemiyordum..
İkiside bana kardeşiymişim gibi davranıyorlardı. Ama kazu-kun' nun davranışları bazen abiminkilerden de garip oluyordu..
İç çekmemle beraber savaşın olduğu yere baktım.. Yavaş yavaş yaklaşıyordum. İstemsizceydi kendimi durduramıyordum.. Sanki.. Sanki kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Kimseye fark ettirmeden içeri girdim.. Abime seslenmenin kötü bir fikir olacağını tahmin ediyordum. Ama nedense içimden bir his ona seslen diyordu.
İç çektim ve kazu-kun a baktım. Nasıl dövüştüğünü inceledim.. Bir zamandan sonra dövüşmeyi bıraktı, cebinden bir bıçak çıkardı.. Gözlerim açılmıştı. Bana daha geçen hafta kendisi "biriyle savaşırken onu öldürebilecek hamle yapma" demişti. Şimdi de bana söylediği kendi kuralını kendi mi çiğniycekti.
Hayır! Buna izin veremezdim.. Kazu-kun u bir daha o hapisanede çürümesini izliyemezdim.
Kazu-kun un yöneldiği, abimin sımsıkı tuttuğu adama doğru kazu-kun un arkasından koştum. Ama kazu-kun benden daha yakında o adama.. Bende voleybolda topu kurtarmak için atladığım atlamalardan birini yaptım. Ayağım sert bir şekilde kazu-kun un beline inince önce arkasına bakmaya çalıştı ama beceremeden yere düştü.
O sırada abim ve yanındaki adamın, çoğu kişinin, gözlerinin bende olduğunu umursamayarak "delirdin mi kazu-kun! Bir daha mı oraya gitmek istiyorsun" dedim..
~Takemichi nin gözünden ~
Bir yandan baji-kun u tutuyordum bir yandan da chifuyu dan yardım istiyordum. Ama onun tek dediği şey "ben baji-kun a vuramam" dı. Başım dönmeye başlamıştı. Bir anda kendime geldim çünkü aklıma kazutora-kun un baji-kun u öldürdüğü geldi.
Kazutora-kun u aramaya başladım. Ama hiç bir yerde göremedim.. Taa ki baji-kun un arkasından çıkana kadar.. Nefesim kesildi.. Yine başaramamıştım.. Gözümü kapattım.. Bıçağın sesini duymayınca şaşkın gözlerle o tarafa baktım..
Baktığım gibi daha da şaşırdım. Y/N nin burda ne işi vardı.. Baji-kun un ve bir çok toman, valhalla üyesinin savaşmayı bakıp Y/N ye baktıklarını gördüm. Y/N nin söylediği tek şey ise "delirdin mi kazu-kun! Bir daha mı oraya gitmek istiyorsun" du.. Ne yani Y/N kazutora-kun u tanıyor muydu?
Şaşkın gözlerle Y/N ye bakıyordum bir süre sonra kazutora-kun cevap verdi "özür dilerim Y/N-chan.." sesi kırılgan geliyordu. Ona biraz daha iyi baktığımda ağladığını gördüm.. Ağladığı için kızaran gözleriyle devam etti ".. Ben... Her şeyi batırdım.. Yine... Değil mi?" dedi ve Y/N ye sarıldı.
Y/N cevap olarak başta başını okşadı sonra bir şeyler fısıldadı. Sanırım baji-kun duymuştu, gözleri Y/N fısıldamaya başladığında küçülmüştü.. Ne söylemişti ki? Y/N fısıldamaya devam ederken baji-kun un da fısıldadığını gördüm ama biraz yaklaşınca baji-kun un ne fısıldadığını duydum.
"Kazutora.. Sen nasıl bir melek buldun böyle.." demişti. Melek? Y/N mi? Evet melek gibi olduğu söylenebilirdi ama bunu baji-kun un demesini beklemiyordum..
Bir süre sonra arkamızdan gelen bağırmayla oraya baktım. "Kazutora!!!" bu ses mikey-kun un sesiydi ve bize doğru geliyordu. Kazutora-kun u böyle görünce bir kaç saniyelik durdu. Boş boş gözlerle baktı.. Taa ki Y/N mikey-kun ile göz temasına girene kadar.
Gözlerinden bile, Y/N nin bir şey söyleyeceği belliydi..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
