Y/N nin gözlerinden bile bir şey söyliyceğini belliydi..
Ona baktığımda ciddi olduğu da barizdi. Ayağa kalktı. İlk işi olarak önce kazutora-kun u kaldırdı. Ama kazutora-kun hala Y/N ye sarılıyordu.. Kazutora-kun a bir şeyler fısıldadı.. Kazutora-kun bir kaç saniye durdu sonra onaylarcasına kafa salladı..
Y/N nin gözleri tekrar mikey-kun la buluştu çok kısık söylemişti hatta neredeyse duyulmuyordu bile bu yüzden söyledikleri bitirmek üzereyken Y/N ye doğru yaklaştım. Sadece sonunu duyabilmiştim o da "... Affeder" di. Tam cümleyi duymamış olsam da mikey-kun duymuştu ve teni bembeyaz kesilmişti. Sanki bir 'hayalet görmüş' gibi..
Mikey-kun a iyice bakmaya başladım. Yavaş yavaş kafasını yere doğru çevirdi ve "... Cidden öyle yapar.. mıydı..?" dedi. Y/N yeniden o hiç duyulmayan ses tonuyla konuştu. Ama bu sefer dibinde olduğum için duymuştum. "sence sevdiğin bir insan sırf biri yüzünden öldü diye o kişiden intikam ister mi?". Y/N bunu diyip gitemeye başladı.
Mikey-kun hala yere bakıyordu.. Sanki bir şey sorguluyordu. Sağımdan hızlıca geçen birini hissettiğimde ona baktım. Baji-kun du. "Sen.. Sen kimsin!?" dedi. Sesinden sinirlimi mutlumu olduğu anlaşılmıyordu. Draken-kun baji-kun u aydınlattı. "O kızın adı Y/N. Takemichy nin kız kardeşi" baji-kun bana baktı ve "takemichi.. Ha?! İyi o zaman bir ara seninle kardeşin hakkında konuşalım hatta onu da getir." dedi ve o da gitmek için hazırlandı.
Sonra mikey-kun a dönüp "ee mikey 'Y/N' nin sözlerine karşı ne yapıcaz" dedi. Benim duyamadığım taraftan bahsettikleri belliydi. Mikey-kun kafasını yerden kaldırdı ama gözlerini yerden kaldırması biraz uzun sürdü. Önce draken-kun a baktı sonra kafasını yavaş yavaş ağlaması bitmiş olan kazutora-kun a döndü..
Dudaklarını yavaşça oynatmaya başladı. Sadece ".. Toplantı.. " dedi. Kazutora-kun, Y/N mikey-kun ile konuşurken, oturduğu yerden kalktı. Tam gidecekken mikey-kun nun dudakları biraz daha oynadı. Mikey-kun nun söyledikleri bütün herkesi şaşırtmıştı..
"Eğer Y/N nin dediği doğru ise.. Tomana, eski ailene, istediğin zaman katılabilirsin.." dedi ve draken-kun u peşine takıp gitmeye başladı.. Kazutora-kun nun zaten ağladığı için kızaran gözleri şimdide yaşlanmaya başlamıştı.. Mikey-kun nun beni çağırmasıyla kendime geldim ve onlarla beraber gittim..
Y/N ye ne kadar sorarsam sorayım söylemiyeceğini biliyordum. O yüzden yolda baktığım tek kişi, Y/N nin sözlerini duymuş olan, baji-kun du. Baji-kun bir süre sonra neden ona baktığımı anlamış olacak ki "boşuna çabalama söylemem" dedi.
Açıkçası üzülmüştüm çünkü gerçekten Y/N nin, mikey-kun ile kazutora-kun nun arası yapan, sözlerini bilmek istiyordum. Ama sanırım yapıcak bir şey yoktu..
Demek ki böyle olması gerekiyordu. Ama, Y/N kazutora-kun u nerden tanıyordu, sorusunu asla es geçemezdim. Çünkü gerçekten de kardeşimi nerden tanıdığını bilmek istiyordum. Hem ben geleceğe gelmeden öncede birbirlerini tanıdıkları anlamına mı geliyordu?
Aklımda sadece, Kazutora-kun ve Y/N. Birbirlerini ben 'eski halimdeyken ' tanıyorlar mıydı?, sorusu yankılanıp duruyordu artık kafam ağrıyordu düşünmekten.. Bu yüzden eve doğru gidişte restoranta uğramayı düşündüm. Ama sanırım daha toplantı yapılacaktı.
'Şansına küs takemichi ' diye geçirdim içimden.. Ve toplantının yapılmasını bekledim. Beklerken omzuma biri dokundu, irkmiştim, arkamı döndüm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
