Medya: Bengü - Kimse Bilmesin
Satır arası yorum ve oy vermeyi unutmayın lütfen.
İyi okumalar.
EYLÜL'DEN
"Eylül hadi gel artık."
"Geliyorum Ayaz ya."
"Pansuman yapacağız ama geçiştirip durmasana."
Ayaz'ın sesiyle oflayarak yanına gittim. Deminden beri pansuman yapalım eline diye peşimde dolanıyordu. Sandalyeyi çekip oturmamla hemen personel odasından aldığı ilk yardım çantasını açtı.
Elimi eline alıp yavaşça sargıyı açmaya başladı. "Ah be güzelim niye dikkat etmiyorsun ki?!"
"Oldu işte Ayaz ne yapayım?"
Ayaz oflayıp açtığı sargıyı masanın üstünde koydu. İlk yardım çantasından pamuk çıkarıp ilaç döktü ve elime sürmeye başladı. Elimin sızlaması ve acısıyla yüzümü buruşturup dişlerimi sıkmaya başladım. Düne göre daha iyi olsa da hala sızlıyordu.
Nihayet pansumanı bitirdiğinde dikkatlice sardı. Bu kez elimi değil sadece kesik olan iki parmağımı sarmıştı. Sardıktan sonra elimi ellerinin arasına alıp avuç içimi öptü.
"İyisin değil mi canımın içi?"
"İyiyim" dedim gülümseyerek.
İlk yardım çantasını toplayıp kalktı. Bende kalkıp personel odasına giderek önlüğümü çıkardım. Birazdan çıkacaktım ama motorumu bırakmıştım. Sanırım Ayaz bırakacaktı beni.
Ayaz da geldiğinde Mustafa abiye selam verip çıktık. Biz tam Ayaz'ın motoruna binecekken yanımızda bir araba durdu. Cam açıldığında Ateş'i gördüm. Beni almaya gelmişti galiba.
"Geleceğinden haberim yoktu." dedim.
"Sabah motoru evde bıraktığını hatırlayınca seni almaya geleyim dedim. Hadi bin."
Ayaz'a döndüm ve sarıldım. O da bana sarılıp saçlarımı öptü. Ayrıldığımızda kısaca yanağıma bir buse bıraktı. O sırada Ateş'in sesini duydum.
"Uzak dur lan kardeşimden dingil. O ne öyle şap şap öpüyorsun."
Ben gülerek geri çekilirken Ayaz da Ateş'e şirince gülümsemekle meşguldü. Ben yanından uzaklaşmadan önce fısıldadı. "Gece ararım."
Onu başımla onaylayıp arabaya bindim. Ateş arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı. "Bu herif niye sürekli sana sarılıp öpüp duruyor. Bir gün döveceğim o olacak."
Bu haline güldüm. "Çünkü sevgilim." Dedim bende. Onları Ayaz konusunda sinir etmek hoşuma gidiyordu. Kıskançlıkları çok tatlıydı.
"Hıh sevgiliymiş, ne gerek var kızım sevgiliye falan. Biz sana sevgili de oluruz gerek yok ona." Bu haline dayanamayıp kahkaha attım.
"Biraz fazla abartmıyor musunuz acaba?" Dedim hala gülerken.
"Yoo abartmıyoruz. Kız abisiyiz biz kızım, olacak o kadar. Kıskanıyoruz işte."
Ben yine gülerken birkaç dakika sessizlik oldu aramızda. Sonra tekrar Ateş konuştu. "Günün nasıldı?"
"İyiydi, her zamanki gibi normal iş günü işte. Senin?" Ona sormam hoşuna gitmiş olacak ki gülümsedi.
"Sıkıcıydı, bütün gün toplantılar falan sıkıyor."
Biz havadan sudan konuşurken eve gelmiştik. Arabadan inip eve ilerlediğimizde kapıyı Yağız açmıştı. Aniden bana sarılmasıyla irkilsem de bende hafifçe karşılık verip odaya çıkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
Teen FictionÖldü sanılan bir bebek... Hayatı bir intikam üzerine kurulmuş bir kız... Peki o kız yıllar sonra gerçeği öğrendiğinde neler olacak? *Argo ve küfür içerir* *İlk defa yazıyorum, hatalar olabilir.*