21. Bölüm

4.1K 340 115
                                    

Medya: Sertap Erener - Bir Çaresi Bulunur

Satır arası yorum ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

İyi okumalar.

EYLÜL'DEN

Sabah Ateş abim tarafından zorla kaldırıldığımda yardımcı Zehra teyzenin ve Defne hanımın mutfakla hummalı bir çalışma içerisinde olduğunu gördüm. Asaf bey de Defne hanımla konuşup onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Defne hanım aşırı gergin duruyordu. Bu babaanne hanımı daha çok merak etmiştim şimdi.

Uyku sersemi olduğum için onların bu halini çok takmadan salona geçtim. Diğerlerinin de gözünden uyku akıyordu resmen. Tek boş yer olan Yiğit'in yanına oturdum. Hala uykum vardı. Koltukta yatar pozisyona geçip başımı Yiğit'in bacağına koydum. O da saçlarımla oynamaya başladı.

Ben bir süre daha uyukladıktan sonra salona telaşlı ve gergin haliyle Defne hanım ve onu sakinleştirmeye çalışan Asaf bey girdi.

"Hayatım sakin ol biraz." Diyerek Defne hanımı oturttu Asaf bey.

"Ya, demesi kolay. O ananın baskısına maruz kalan benim." Diye sitem etti Defne hanım.

"Merak etme, annem hiçbir şey diyemez. Ben şimdiye kadar ne zaman sana kötü bir şey demesine, yapmasına müsaade ettim?" Diyerek Defne hanımı göğsüne çekti.

Defne hanım tam konuşacakken araya girdim. "Bu babaanne hanım bu kadar kötü mü ya?" Dedim Yiğit'in dizinden kalkarken.

"Yani nasıl desem, babaannem niye gözünün üstünde kaşın var diyerek bile anneme laf söyleyebilir. Her şeye laf söyleyecek bir bahane bulur. Yani babaannem genel olarak böyle. O yüzden akrabalardan babaannemi seven pek yoktur." Dedi Ediz.

"Bana nasıl tepki verir peki?" Dedim.

"İlk başta kötü bir şey demez ama sonrasını bilemiyorum. Babaannem bu onun ne yapacağı pek belli olmaz." Dedi kararsızlıkla. Ben de başka bir şey demedim.

Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı. Defne hanım ve Asaf bey kapıyı açmaya giderken biz hiç istifimizi bozmadan yatmaya, uyuklamaya devam ettik. Birkaç dakika sonra salona bir insan ordusu girince hepimiz yerimizde toparlandık.

Herkes bir yerlere geçip otururken bazıları da yer kalmadığı için yere oturmuştu. Bu süre zarfında çıkan yüksek sesler yüzünden uykum kaçmıştı.

Salondaki yaklaşık 30 kişide göz gezdirdim. Çoğu erkek olan topluluğun neredeyse hepsi merakla bana bakıyorlardı. Yanıma oturan Defne hanıma baktım. Bana dönüp gülümsedi. Ben de ona gülümseyerek karşılık verdim.

"Hoşgeldiniz." Diyerek gülümsedi Asaf bey.

"Hoşbulduk oğluşum." Diyen yaşlı kadına baktım. Sanırım babaanne şahsıydı.

"Nasılsınız? Nasıldı yolculuk?" Dedi Asaf bey yine. Ortamdaki gerici sessizliği bozmaya çalıştığı belliydi.

Herkes 'iyiydi', 'güzel geçti ' falan derken yine babaanne hanım konuştu. "İyiyiz oğluşum. Sen de olmasan halimizi hatırımızı soran olmayacak." Dedi imayla. Konuşurken Defne hanıma bakmasindan bu imasının kime olduğu belliydi.

Yanımda oturan Defne hanıma baktığımda bıkkınca gözlerini devirdiğini gördüm. Bu hali dudaklarımda küçük bir tebessüm oluşturdu. O da bana bir bakış atarak gülümsedi.

"Ee bizi biricik kuzenimizle tanıştırmayacak mısınız?" Dedi 20-22 yaşlarında duran bir erkek.

"Biricik mi? Biz neyiz burada abi?" Dedi benim yaşlarımda olan bir kız da.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin