20. Bölüm

4.9K 336 104
                                    

Medya: Koray Avcı - Unutamam Seni

Satır arası yorum ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

İyi okumalar.

EYLÜL'DEN

"Ciddi misin?" Dedim kahkaha atarken.

"Evet. Sonra bu salak ağlayarak annemin yanına gitti." Dedi Demir abim gülerken.

Şu an hep birlikte bahçede oturmuş -buna ablam ve Fırat abim de dahil- sohbet ediyorduk ve abimler bana birbirlerinin anılarını anlatıyorlardı. Ve birisi anlatırken de diğerleri sinir krizi geçiriyordu. Şey anlattıkları biraz rezil anılardı.

Ayrıca Fırat abim de boş durmuyor bizim yaşadığımız bazı olayları anlatarak abilerimi sinir ediyordu.

"Babamlar yarın sabah geliyorlarmış." Diyerek elindeki telefonu bıraktı Asaf bey.

"Ooo kaos!" Diyerek güldü Yağız abim. Ben anlamaz bakışlarla ona baktığımda çapkınca gülerek yanağımdan makas aldı. "Annem babamın tarafıyla pek anlaşamaz da. Özellikle de babaannemle." Diyerek sırıttı.

"Kaynana terörü mü yoksa?" Dedim gülerek.

"Hemde ne terör." Ediz de gülüyordu.

"Ne çektik şu kaynanalardan ya." Diye mırıldandı ablam.

"Güzelim niye öyle diyorsun? Ne yaptı ki sanki annem sana?" Fırat abimin konuşmasıyla ablam gözlerini açarak Fırat abime baktı.

"Ne mi yaptı?" Hayretle konuştu ablam. " Bu konuları burada açmayalım istersen Fırat?" İmalı bir bakış atarak önüne döndü.

"Yani evet ufak tefek anlaşmazlıklar oldu tabi ama-" Fırat abim dalga geçerken ablam lafını kesti.

"Ufak tefek? Kadın balayımızda bizimle gelmeye çalıştı Fırat! Daha ne ufağından tefeğinden bahsediyorsun sen?" Ablam sinirle soluyarak Fırat abime bakıyordu.

Fırat abimin annesi aslında iyi kadındı ama bazen yaptığı şeyler sınırı fazla aşıyordu. Fırat abimin de annesini korumak gibi bir amacı olmamıştı hiçbir zaman. Annesinin yaptıklarına karşı her zaman ablamı savunmuştu. Ama sık sık bu konularda dalga geçer ablamla uğraşırdı. Ve sonuç olarak da ya salonda ya da benim yanımda uyurdu.

Ben gülerken Fırat abim ben masumum der gibi ellerini kaldırdı. Diğerleri de bıyık altından gülüyordu.

"Enişte." Fırat abim bana döndü. "Salondaki koltuğu beğenmezsen odama geçebilirsin yani sıkıntı yok." Dedim gülerek.

"Baldız yapma, sokma karımın aklıma şöyle şeyler." O çaresizce ablama bir bakış attı. Ben de gözlerimle ona sen kaşındın diyordum adeta.

Ablam ise Fırat abime bu gece salonda yat da gör adlı bakışlarını yolluyordu. "Yine kaldık mı Eylül hanımın yatağına." Dedi Fırat abim sitem ederek.

"Ay sen kurban ol benim yatağıma be." Dedim bende çemkirerek.

İlerleyen dakikalarda saat geç olduğu için ablamlar gitmişti. Defne hanım ve Asaf bey de odalarına çıkmışlardı. Biz de saat neredeyse gece yarısı olmasına rağmen mutfakta çay içiyorduk.

"Ee şu kaynana terörü ne iş?" Dedim merakla. Diğerleri arasında kısa bir bakışma geçti ve güldüler.

Gülmeleri durduğunda Yağız abim bana yaklaştı. "Şimdi şöyle ki güzelim annemle babam herkesten gizli evlendikleri için babaannem anneme biraz fazla kinli."

Daha sonra sözü Ateş abim devraldı. "Aslında babaannem babamı kendi kız kardeşinin kızıyla evlendirmek istiyormuş."

"Kuzeniyle yani." Dedim anlamaya çalışır gibi. Başını sallayarak onayladı beni. Devam etmesi için başımı salladığımda derin bir nefes alarak devam etti.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin