Medya: Sezen Aksu - Bir Zamanlar Deli Gönlüm
Satır arası yorum ve oy vermeyi unutmayın lütfen.
İyi okumalar.
ASAF BEY'DEN
Yanımdaki kısık ağlama sesiyle uyandığımda muhtemelen gün daha doğmamıştı. Başımı sese doğru çevirdiğimde Eylül'ün uykusunda ağladığını gördüm. Panik yapmadan sakince saçlarını okşamaya başladım sakinleşmesi için.
Defne de uyandığında iç çekerek baktı kızımıza. Eylül'ün bu durumu hepimizi yıpratıyordu. O da uzanıp Eylül'ün elini tuttuğunda, Eylül uykusunda olmasına rağmen o da Defne'nin elini kavradı.
"Şşt sakin ol bebeğim. Geçti." Yavaşça Eylül'ün saçını okşamaya devam ettiğimde Eylül'ün ağlaması dinmiş uyanmaya başlamıştı. Uyandığı an hızla doğrulup etrafına bakındı. Sanırım gördüklerinin kabus olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Birkaç saniye boş bakışlarının ardından kendine geldiğinde yanında doğrulmuş olan bize baktı. Ardından tekrar gözleri dolduğunda Defne'ye sarıldı hızlıca. Tekrar ağlamaya başladığında içimin acıdığını hissettim.
Elimi sırtına koyduğumda biraz ileri giderek Defne'ye daha çok sarıldı. Sanırım dokunmamdan rahatsız olmuştu. Sakince "Dokunma." Demesi de bu düşüncemi destekliyordu. Bir şey demeden yine sakince çektim elimi. Hala rüyasının etkisindeydi muhtemelen. Ona anlayış göstermemiz gerekiyordu.
"Tamam anneciğim sakin ol. Ağlama." Diyerek kızımızın sırtını okşamaya devam etti Defne.
Biraz annesine sarılı kaldıktan sonra geri çekildi. "Özür dilerim, gece gece sizi de uyandırdım. Ben en iyisi kendi yatağıma gideyim. Baştan buraya gelmemeliydim zaten." Diyerek ayaklanacakken kolundan tuttum.
"Olur mu öyle şey babam? Özür dileme, senin bir suçun yok ki. Gel bakalım." Diyerek onu göğsüme yatıracakken elini çekti hızla. Ona afallayarak baktığımda bakışlarını kaçırdı.
"Baban haklı kızım, gel yat hadi." Yine ağlayacak gibi olsa da bu sefer bir şey yapmadan usulca annesinin göğsüne yattı. İçimdeki kırılmışlık hissine engel olamasam da kızım haklıydı. Geçmişte o şerefsizle neler yaşadığını, kabuslarında neler gördüğünü bilmiyordum. Şimdi de sadece bir rüya yüzünden ona kırılmam saçma olurdu. Sakince onun uyumasını izledim.
Eylül birkaç dakika içinde tekrar uykuya dalınca Defne sakince bana döndü. "Psikiyatristiyle bir de biz mi görüşsek?" Dedi fısıldayarak.
"Görüşelim." Dedim. Ardından çöken sessizlikle biz de gözlerimi kapattım.
. . .
Sabah uyandığımda göğsümdeki ağırlığa baktım. Eylül'üm göğsüme sığınmış uyuyordu. Diğer tarafa baktığımda Defne'mi göremedim. Sanırım kahvaltı için aşağı inmişti. Ben de kızımı uyandırsam iyi olurdu.
Biraz kıpırdandığımda sağ bacağımda hissettiğim hafif ıslaklıkla yorganı kaldırarak bacağıma baktım. Yatak çarşafında, eşofmanımın çok az bir kısmında ve Eylül'ün pijamasında gördüğüm kanla bir an korkuya kapılsam da aklıma gelen ihtimalle kendimi sakinleştirdim.
Sanırım kızım özel günündeydi ama fark etmemişti. Sakince Eylül'ü uyandırdım.
"Eylül, kızım hadi kalk. Eylül." Seslenirken bir yandan da saçlarını okşuyordum.
Birkaç dakikanın sonunda Eylül uyanıp kendine geldiğinde gözlerini korkuyla büyütüp yorganın altına baktı. Utançla yorganı tekrar üstüne örterken benden biraz uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
Teen FictionÖldü sanılan bir bebek... Hayatı bir intikam üzerine kurulmuş bir kız... Peki o kız yıllar sonra gerçeği öğrendiğinde neler olacak? *Argo ve küfür içerir* *İlk defa yazıyorum, hatalar olabilir.*