Ömer kimsenin olmayışını fırsat bilerek çekingen adımlarla kardeşinin yanına ilerledi. Savaş duyduğu adım seslerine kafasını kaldırdığında boş gözlerle abisine bakıp, kafasını telefonuna gömdü.
Ömer bu hareketine kırılırken buna hakkı olmadığını biliyordu.
"Konuşabilir miyiz?"
Önüne oturduğunda Savaş göz ucuyla abisine baktı. "Eğer açacağın konu bizsek, konuşmayalım."
Ömer kelimelerin verdiği darbe ile bir süre sessiz kalıp, kafasını yere eğmişti. "Savaş lütfen." Savaş beklemediği titrek sesle şaşırmıştı. Abisine baktığında çaresiz bir görüntü vardı önünde.
"Biliyorum hatalıyım." Ömer yaptıklarını düşündükçe kahroluyordu. "Ama yemin ederim amacım bu değildi. Böyle olsun istemedim."
Savaş karşısında abisine mi, suçlu gibi olan masum çocuğa mı bakıyordu emin olamadı. "Bunu ben vurulunca anlaman da beni güldürüyor Ömer. Ölseydim ne olacaktı ? Siklemeyecektin bile."
Ömer duyduğu ağır kelimelerle sertçe yutkundu. "Ben konuşmayı istedim, izin vermedin bana..." Savaş vurulmadan önce abisinin konuşmaya çalıştığını hatırlıyordu ama büyük bir adım atmadığını da biliyordu.
"Şuan da izin vermedim, kendi kendine konuşuyorsun."
Ömer ne diyeceğini bilemedi. Kelimelerin acımasızlığı, kardeşinin ona karşı hissettiği öfkeyi en derinden hissederken şuan aldığı nefesi sorguluyordu.
"Savaş yapma, ne olur." Dedi acıdan kıvranır bir sesle. Göz yaşları yanaklarından süzüldüğünde Ömer elleri ile yüzünü kapatmıştı. Savaş ise bu görüntünün kendinde verdiği hasara bakıyordu.
Abisini bu halde görmekten nefret ediyordu.
"Sen yaptın, sen yalnız bıraktın beni...Arabamı inatla düşmanım dediğim adama sattın! Sen bunca şeyi yaparken bana yapma mı diyorsun?"
"Özür dilerim! Allah belamı versin, hesap edemedim!" Ömer ayağa kalkıp, arkasını döndüğünde sakinleşmeye çalıştı. Savaş ise dolan gözleri ile arkası dönük bedene bakıyordu.
"O sikik olaya kurban gitme istedim sadece..." Dedi çaresizce. Ağzından çıkan hıçkırığa engel olamadığında duvara tutunmuştu. Kardeşinin yüzüne bile bakamıyordu, bu çok zoruna gidiyordu.
Savaş duvara tutunan bedenle yerinden kalktı. Yarasından dolayı ağır adımlarla yaklaştı. "Ben kötülüğünü istemedim, yemin ederim istemedim." Ama kötü oldun Ömer diye içinden geçirdi. Savaş duyduğu kelimelerle derin bir nefes aldı.
Abisinin omzuna dokunduğunda Ömer şaşkınca arkasına dönmüştü. "Ağlama." Dedi Savaş. Ömer kardeşine bir anda sıkıca sarıldığında Savaş buna engel olmak istemedi. "Ömer ağlama." Dedi yeniden.
Ağlamasına dayanamıyacağını biliyordu. Ömer kardeşine daha sıkı sarılıp, saçını okşadığında Savaş artık daha fazla dayanamıyacağını anladığında az önce kendine koyduğu gurur duvarını yıktı.
Kollarını abisine sarıp, onun omzuna kafasını koydu.
Biliyordu ki bu olayda tek suçlu abisi değildi. Kendisi de suçluydu.
"Beni yalnız bırakma..." O yalnızlık Savaş'ı iliklerine kadar sarsmıştı. "Asla." Dedi Ömer ağlamasının içinden. "Asla abim..." Dedi göz yaşlarının arasından gülümserken. "Çok özledim seni." Dedi ardından Ömer hasretle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yankı
Teen Fictionkarıştırılan bebekler serisi, erkek başrol. Abilerim kurgusudur. acı, sadece acı hissediyordum. "Abinim senin. Ne kadar istemesende, sövsen de bu böyle."