yorum yapın tşk dcnsdjndğ
***
Gözlerim babama kaydığında düşünceli olduğunu gördüm. "Baba." Bana döndüğünde elindeki kahveyi alıp, kenara koydum. "Ben iyiyim." Dedim elini kavrarken. O konuşmadan sonra Uraz abim sayesinde sakinleşip, sabaha kendimi toparlamış şekilde bulmuştum.
Ama ailedeki herkes gergindi.
Babam elindeki elimi öpüp, yanına çektiğinde kolunun altına girmiştim. "Sen hep iyi ol aslanım."
"Ilgaz abim sabah çok sinirliydi." Dedim rahatsızlığımı belirtirken. "Aklım onda kaldı." Babam derin bir nefes alıp, Ilgaz abimi aradığında arama ilk çalışta kapanmıştı. "Meşgule attı." Dedi sıkıntılı sesiyle.
"Ilgaz ne yapacağını bilir, endişelenme oğlum."
Umarım diye içimden geçirdim. O sinirli hali, pek ne yapacağını bilir gibi değildi. "Benim çıkmam lazım." Dedim saate bakarken Ada'nın çıkış saati yaklaşıyordu. Babam saçlarımdan öpüp, kafasını salladığında oturduğum yerden kalktım.
"Araba ile gidecem."
"Dikkatli ol."
Kafamı sallayıp, bir şey demeden evden çıktım. Ilgaz abim hariç diğer abimler evdeydi ama yanlarına gidemiyordum. Bu olay onları resmen dağıtmış gibiydi. Üzülmüşlerdi, benim için üzülmüşlerdi...Bu his çok garip geliyordu elimde olmadan.
Bir yanım seviniyor, diğer yanım onları böyle gördüğüm için üzülüyordu. Düşüncelerim arabaya binmemle sonlanmıştı. Abimleri düşündükçe moralim bozuluyordu, ne de olsa üzülmelerinin sebebi bendim.
Fakültenin bulunduğu yere sürmeye başladım. Onu şu kadar zamanda özlediğime inanamasam da özlemiştim. İçten içe o evde tek kaldığı için üzülüyordum.
Güçlüydü, onun için ufak bir sorundu bu ama, amalar vardı işte.
Okulun önünde durmamla düşüncelerimi sonlandırıp, camı açtım. Bakışlarım girişe kayınca Ada'nın çıktığını gördüm. Üzerine giydiği beyaz v yaka tişört, açık kahve hırkası ve mavi kotu ile yutkundum. Basit bir kombinle bile beni nasıl bu kadar etkiliyordu?
Haksızlıktı.
Arabaya bindiği an parıldayan gözleri beni bulmuştu. "Hoşgeldin." Yanağına eğilip, küçük bir buse kondurduğumda kollarını sarmıştı. "Hoş mu geldim?" Dedi neşeli sesiyle. "Bana hoş geldin kır papatyası...Şu kombinle bile beni etkiledin ya, alacağın olsun."
Kıkırdayışını işittim. Birbirimizden ayrıldığımızda arabayı çalıştırdım.
"Nereye gidiyoruz?"
"Seveceğin bir yere." Dedim önüme dönerken. "Günün nasıl geçti ?" yorgun duruyordu. "Yoruldum, ortama alışamadım daha sanırım."
Gülümseyip, elini kavradım.
"Ayak uydurmayıp, kendi halinde takılsan daha iyi olmaz mı?"
Kendini bir yere adapte etmekten nefret ederdi. Ama kendi halinde, kendi olduğunda daha rahat olurdu.
"Haklısın..." Elimi ondan ayırmadan direksiyonu kırıp, arabayı park ettim. "Burası neresi ?" Dedi merakla etrafı incelerken. "Piknik alanı ama pek fazla kişinin bildiğinden şüpheliyim."
Çimenliklerle dolu, canlı bir yerdi.
"Yankı burası mükemmel!" Arabadan indiğimizde bir yere geçip, yere oturmuştuk. "Burası nasıl keşfedilmemiş ?" Şaşkınlığına gülüp, önüme döndüm. "Bilmem, açıkçası işime geliyor." Kafa dinlemek için ideal bir yerdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/302460064-288-k319404.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yankı
Teen Fictionkarıştırılan bebekler serisi, erkek başrol. Abilerim kurgusudur. acı, sadece acı hissediyordum. "Abinim senin. Ne kadar istemesende, sövsen de bu böyle."