7

14.6K 927 131
                                    

"Senin yüzünden!" Beni sertçe itip, öfkeyle baktı.

"Senin yüzünden beni parçalarıma ayırdılar!" Tekrardan sertçe itti. Dilim lal olmuş şekilde korkuyla bakıyordum. "Yaşamayı hak etmiyorsun, nefes almak sana haram olsun Yankı." Dedi öfkesini kusarken.

"Baba..."

"Baban değilim ben!" Attığı sert tekme ve karnıma saplanan bıçağın acısıyla iki büklüm olmuştum. "Sende gebereceksin, az kaldı."

Nefes nefese yataktan doğrulduğumda elim karnıma gitmişti. Yoktu, bir yara izi yoktu. Hızlı hızlı aldığım soluklarla sakinleşmeye çalıştım ama bedenim bir zavallı gibi tir tir titriyordu.

Kabus o kadar gerçekçiydi ki o bıçağın acısını hatırlıyordum. Akan sıvının ilerleyişini hala hissediyordum.

"Yankı?" Uraz uyku mahrumu gözlerini üzerime diktiğinde yerinden doğrulmuştu. Uyandırdığım için pişman olurken o bana endişeli gözlerle bakıyordu. "İyi misin ? Yaraların mı acıyor?"

Kafamı hayır anlamında salladım.

"Kabus gördüm." Bana anlayışla bakıp, yatağın başlığına yaslandı. Yanına gelmemi işaret ettiğinde dediğini yapıp, yanına uzandım. "Ne gördün?" dedi alacağı cevaptan korkar şekilde.

"Babamı." Bedeni kas katı kesilmişti. "Beni suçluyordu, sonra birden bıçakladı." Dedim tok bir sesle. "O adamın suçu tüm olanlar, biliyorsun değil mi?" Biliyordum ama olanlara seyirci kalışım da bir suçtu.

"Sen bu hikayede en masum olansın Yankı." Dedi merhametli bir tınıyla. "Kendine daha fazla yük verme."

En büyük yükü zaten sırtımda taşıyordum.

"Hayalin var mı?" Dedi birden. Konudan bağımsızca sorduğu soru şaşırtmıştı. Ortamdaki gergin havayı dağıtmak istiyordu ama yalnış sularda yüzüyordu. "Vardı." Dedim yutkunarak.

"Vardı ?" Dedi sorgularcasına. Derin bir nefes aldım. "Asker olmak istiyordum ben." Sesimin titreyişine engel olamamıştım. Uraz yerinden doğrulup, bana baktı. Gözlerindeki acı, boğazından geçen sert yutkunuş dediklerime inanmakta zorlandığını kanıtlıyordu.

Dudaklarını araladı, ardından kapattı. Bunun üzerine söyleyebilecek bir şeyi yoktu.

"Bu yüzden..." Aklına gelen anlarla derin bir nefes aldı. Gözleri dolmuştu ama akmasını engelliyor gibiydi. "Senin var mı ?" Dedim. Bana döndü ama söyleyip, söylememek arasında kalmış gibiydi.

"Dünya turu." Dedi titrek sesle. Gülümsedim. "Neyi bekliyorsun?" Dedim merakla. "Seni. Seni bulmayı bekliyordum." Üzerime çöken ağırlıkla bakışlarımı kaçırdım. "Seni bulmadan keyif yapmaya çıkamazdım." Sesindeki netlik kaşlarımı çatmama neden oldu.

"Beni ölü de bulabilirdin?" Dedim.

Kaşlarını çatıp, bana yaklaştı. "Eğer bir daha bunu dersen yemediğin abi dayağını yersin aslanım." Ciddi bir şekilde dedikleri ikna olmam için yeterliydi, beni öldürecek gibi bakıyordu.

"Yine de beni bulmayı beklemen saçmalık." Dedim üstüne giderek.

"Seni beklemek beni bir şeyden eksitmedi Yankı. Her gün canımdan can giderken nasıl dünya turunu yapabilirdim?"

O an sormamam gereken şeyi sordum. "Beni gerçekten istediniz mi ? Yoksa bir zorunluluk hissi ile mi aradınız?"

Uraz sanki ona küfür etmişim gibi sinirle baktı.

YankıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin