21

9.6K 736 109
                                    

Yerimden sıçrayarak kalktığımda elim boynuma gitmişti. Gözlerim acıyla kapanmıştı. Aşamıyordum, bunu anladıkça mahvoluyordum.

"Abim?"

Ömer'in uykulu sesi ile kafam ona döndüğünde hala salonda olduğumuzu fark ettim. "Özür dilerim, uyandırmak istemedim." Kaşları havalanırken eli alnıma gitmişti. "Bunu ne ben duydum, ne sen söyledin...Kan ter içinde kalmışın sen, kabus mu gördün?"

Kafamı sallamakla yetinip, saate baktım. Gece üçtü.

"Abi sen uyu, uykundan da ettim."

Gözlerindeki ışıltıyı karanlıkta bile görürken yanıma yaklaşıp, elimi boynumdan çekmişti. "Seni bu kadar etkileyen şey ne?" Tereddüt içinde sorduğu soru ile iç çektim. Gecenin bir yarısı bunun için keyfini kaçıramazdım.

"Uyuyalım, lütfen." Sesimin çattalı çıkmasına engel olamamıştım. Ne kadar belli etmek istemesem de deli gibi korkan,ağlamak için zaman kollayan bir yanım vardı. "Uyuyalım aslanım. Odaya geçelim, koltuk rahatsız eder."

Üstüne düşmeyişi ile biraz olsun rahatlayıp, kafamı salladım. Uyku sersemliği ile onun odasına geldiğimizde kendimi direk yatağa atmıştım. Uykum vardı ama uyumak da istemiyordum.

Tedavi görmüştün oysa Yankı...

"Üstüne düşmeyişim, bunu sonra konuşmayacağımız anlamına gelmiyor."

Peşini bırakmıyacağını biliyordum.

"Konuşuruz." Dedim sadece. Şuan tek isteğim içimdeki korkunun durmasıydı. Kendimi garip hissediyordum. Sürekli ağlayıp, korkuyorum. En kötüsü birine sığınmak istiyorum...Bunların hepsi beni güçsüz hissetiriyor.

Kendi kişiliğim dışına çıkmışım gibi ya da gerçek kişiliğime kavuşuyorum. Bilmiyordum.

Her ağladığımda kendimde hissettiğim o çaresizlik ve yetersizlik hissinden utanıyordum. Normal bir durum olsa da bu yaşıma kadar ağlayışlarım hep nadiren oldu. Şimdi ise her hissettiğim şeyde ağlayıp, birinin gölgesi altına girmek istiyorum.

"Abi...Saçımı okşar mısın?"

Yine engel olamadım. İsteklerime dur diyemedim, iradem duygularım karşısında zayıf kalıyordu. Ben yine duvarlarımdan birini yıkıp, onlara sığındım. Kendimden yine utandım.

Ömer abimin ellerini saçlarımda hissettiğimde bana yaklaşıp, arkamdan sıkıca sarıldı. Hissettiğim çaresizlik yerine ölmeyi istedim. Elim, kolum bağlı gibiydim. "Kendini sıkma bu kadar." Dedi saçlarımdan öperken.

Sarılışı sıklaştı.

"Biz aileniz, utanıp çekinmeni gerektirecek hiç bir şey yok."

Gözümden bir damla yaş yanaklarımdan süzüldü.

"Korkuyorum." Dedim fısıltıdan farksız sesimle. "Ağlayıp, size sığınmak istiyorum." Titreyen sesime küfürlerimi savurdum. "Kendimi birine muhtaç hissettikçe utanıyorum." Ağzımdan çıkan hıçkırıkla üzerimdeki pikeye gömüldüm. Bu ses hiç çıkmasın istedim.

Kendime bunu yapamazdım...

Ömer abim beni kendine çektiğinde kafamı göğsüne gömdüm. Yüzümü görsün istemiyordum. "Hislerin ve isteklerin kadar normal bir şey yok. Bastırdığın duyguları şimdi dolu dolu yaşaman senin suçun değil abim."

Sertçe öptü.

"Bize hep sığınıp, ağla. Ne hissediyorsan iyisiyle kötüsüyle gel."

YankıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin