kesit

856 55 17
                                    

Titreyen ellerimi zaptetmek için yumruk şekline alıp tırnaklarımı avuç içime  bastırmaya başladım. Şuan avucumun acısını bile hissedemeyecek durumdaydım.

Kararmış yesillere son kez bakıp gözlerimi sıkıca yumduğumda, bir anda elimin tutulmasıyla kaşlarımı çatıp tekrardan gözlerimi açtım, Miraç yumruk yaptığım elimi çözdüğünde merakla yüzüne baktığımda, kafasını kaldırıp telkin edercesine fısıltıyla "Sakin ol!" Dediğinde, yutkunup "deniyorum..." desemde bir türlü başaramıyordum, bunu anlamış olucakki bir anda bana sarılmasıyla birlikte şaşkınlıkla öylece kalakaldım.

Beni biraz daha çekip kucağında tamamen sabitledikten sonra hafifçe boynuma üfledi, sıcak nefesi nedense titrememe neden olmuştu...

"Emin misin güzelim?" Diye sorduğunda, bu kaçıncı olduğunu sayamadığım soruyla birlikte bu sefer duraksamadan geri çekildim, beklentiyle bakan gözlerine bakıp, hafifçe tebessüm ettim "sen haklısın..." bir anda sözümü kesip "yavrum bu konu haklılık ya da haksızlık değil! Sen emin değilsen eğer şuan da bırakabiliriz!" Dediğinde elimde olmadan tebessüm ettim. Herseye rağmen beni düşünmesi nedense canımı yaktı. O bu kadar düşünceliyken neden ben her seferinde ben  kendimi düşünüyordum...

Kafamı olumsuz anlamda salladım, hafifçe yutkunup "ben eminim Miraç, hem biliyorum sen benim rızam olmadan bana dokunmazsın. Dediğin gibi sadece birbirimize karşı olan duvarlarımız belki bu sayede belki biraz kırılabilir..." deyip kızaran yanaklarımla birlikte başımı eğdim. 

Elini yanağıma koyup hafifçe oksamaya başladığında elimde olmadan gözlerimi kapattım.

Sakin olmalıydım, o benim kocam... o gece ki adam değil!

Kaçıncı kez söylediğim sözlerin sonunda gerçekten emin olmak için gözlerimi açtığımda bana şefkatle bakan yesillerle birlikte tebessüm edip başımı salladım....

Dudaklarımın üzerine kapanan dudaklarla birlikte tekrardan gözlerimi sıkıca yumdum...

Yanağımdaki eli bu sefer tişörtümden içeriye girdiğinde, kendime engel olmayıp inlediğimde, bu hoşuna gitmiş olucak ki bir anda dudaklarımın üzerinde tebessüm etmesiyle birlikte sinirle kolunu sıktım ama galiba yanlış bir hareket yapmıştım....

Çunuza göre daha erken değil mi diyeceksiniz ama bence artık zamanı gelmişti..

Hikayenin odak noktasının aslında Eysan'ın Egemen'i sevmesini olmadığını bir süre sonra anlayacaksınız...

Keyifli okumalar..

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin