Gözlerimi zorlukla açtığımda, boğazımdaki kurulukla birlikte yutkunmaya çalıştım, bakışlarımı bütün odada gezdirdiğimde, dün olanları hatırlamaya çalıştım ama bir türlü gözlerimin önüne gelmeyenlerle yüzümü buruşturacakken alnımdaki baskıyla birlikte elimi kaldırdım, kaldırıp baktığımda ıslak mendille birlikte kaşlarımı daha fazla çattım.
Bir anda zihnime doluşanlarla birlikte gözlerimi kocaman açtım, ister istemez elimi anlıma götürdüm fısıltıyla "dün özür dilemişti..." deyip elimde olmadan kıkırdadım.
Çalan kapıyla birlikte zorlukla oturur pozisyona geldiğimde içeriye elinde tepsiyle giren hizmetliyle birlikte hafifçe tebessüm ettim.
Tepsiyi konsola bırakıp "bir isteğiniz var hanımım?" Dediğinde, alt dudağımı ısırıp "Miraç Ağa nerede?" Diye sordum merakla. Kadın tebessüm edip "Ağam bugün şirkete gitti." Dediğinde hayal kırıklığıyla kafamı salladım, kapanan kapıyla birlikte kaşlarımı çattım, ne yani hasta olmama rağmen sirkete mi gitmişti.
O zaman dün ki hali neydi? Yoksa hayal mi görmüştüm... düşüncelerimle birlikte elimde olmadan yutkundum, gerçekten hayal görmüş olabilir miydim? Çalan telefonla birlikte irkilip etrafa baktım hızla, köşedeki telefonu gördüğümde uzanıp aldım, arayanın annem olduğunu görünce kocaman tebessüm ettim, daha fazla bekletmemek için hemen telefonu cevapladım, benden önce annem konuştu; "meleğim, güzel kızım nasılsın?" Diye sordu, kocaman gülümseyip, heyecanla "iyiyim annem, sen nasılsın, babamla Ataman nasıl?" Hızla sıraladım sorularım.
"İyiler kızım, merak etme birazdan yanında olurlar(!)" Dediklerinden hiç birsey anlamadım, kaşlarımı çatıp "hiç birsey anlamadım?" Karşıdan gelen o
Kıkırdamayla birlikte "birazdan Yuna'yı getirecek babanlar sana.." inanamayarak olduğum yerden hızla kalkıp heyecanla "anne şaka yapmıyorsun dimi?" Az önce yorgunluğum tamamen gitmişti. Mutluluktan dolan gözlerimle birlikte burnumu çektim, annem gülüp "yok yok saka yapmıyorum..." bir anda çalan kapıy sesiyle birlikte hızla "anne geldiler ben seni ararım birazdan." Mahcuplukla dudak büzdüm ama şuan ki halimden dolayı konuşacak birsey bulamıyordum, annem anlayışla "koş koş hadi, ben seni aksam ararım. " O görmesede başımı olumlu anlamda salladım "tamamdır kendine iyi bak.." deyip telefonu hızla yatağın üstüne attım, kapıyı hızla açtığımda bana korkuyla eli havada kalan Ataman'la karşılaştım, hasretle gülümseyip onun konuşmasını izin vermeden hizla boynuna atıldım, Ataman, bunu beklemediğinden dolayı bir adım gerilediğinde umursamadan daha sıkı sarıldım, o da belime sarıldığında gözlerimi sıkıca yumdum, "yuh be kızım sen ne ara böyle kilo aldın? Belin nasıl kalınlaşmış!" Dediğinde, gözlerimi hızla açtım, sinirle ondan uzaklaşıp "ya sen ne saçmalıyorsun?" Diye çemkirdiğimde yüzünü buruşturup "ne dedik be!" Bir de üste çıkıyordu. Koluna vurup "kilo falan almadım ben! Hala aynıyım bak!" Etrafımda bir tur attığımda yüzünü buruşturup "he he(!)" Deyip elini salladığında, kaşlarımı çatıp "off seninle uğraşamam, babam nerde Yuna'yı getirmişsiniz..." onu beklemeden hızla merdivenlere doğru ilerledim. Dış kapının açık olduğunu görünce oraya doğru gittim. Bahçenin biraz ilerisinde halam ve babamı görünce kocaman gülümseyip koşarak yanlarına gittim, babam beni görünce kollarını kocaman açtı, özlediğim sıcaklığa ve kokuya ulaşınca gözlerimi sıkıca yumup kendimi bu anın güzelliğine bıraktım.Saçlarımda hissettiğim öpücükle birlikte hafifçe yutkundum, sızlayan burnumu çekip, alt dudağımı ısırdım, bu kadar sulu göz olmamalıydım!..
Hasret kaldığım kokuyu derince soludum, elimde olsa hic bırakmak istemezdim bu kokuyu. Aklıma gelenlerle elimde olmadan gülümsedim, küçükken babam bir keresinde farklı bir parfüm sıkmıştı, bana sarıldığında 'sen babam değilsin!' Deyip ağlamıştım..." eski günlerin özlemiyle birlikte babamdan ayrılmadan kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerindeki parlamayla birlikte kocaman gülümseyip "çok özledim..." anlımı öpüp başını salladı "bizde seni çok özledik güzelim..." gelen kişneme sesiyle gözlerimi kocaman açıp babamdan ayrıldım, seyisin yanında duran Yuna'yı görmemle hızla yanına ilerledim. O da benim ona doğru geldiğimi farkedince şahlanmaya çalıştı. Kollarımı kocaman açıp boynuna sarıldığımda sessizleşti. Beyaz tüylerini okşayıp fısıltıyla "beni özledin mi kızım?" Diye sorduğumda tekrar şahlandığında Kıkırdayıp "bende çok özledim..." deyip başını öptüm. Bana doğru gelen Ataman ve babamla birlikte Yuna'dan ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Ficțiune adolescențiElindeki ilacı daha fazla sıktı. Yavaş yavaş bilimcimin kapanmaya başladığını fark edebiliyordum. Işe yarayacakmış gibi üstümdeki elbisenin ilk iki düğmesini açıp hızla boynumu kavradım. Kıvranmamdan zevk alıyor gibiydi. Zorlukla ona baktığımda göz...