SINIR; 55 OY 45 YORUM.GECILMEDIGI SURE BOLUM GELMIYCEK. LUTFEN YORUM YAPMAYI VE YILDIZA BASMAYI UNUTMAYIN.
KEYIFLI OKUMALAR...
1 hafta olmuştu... kaderimi bir anda değiştiren 1 haftada sanki bana ölüm gibi gelen gelenekler yerine getirilmişti.
Önce bütün Mardin'e duyurulmuştu Miraç'la evlendirileceğim, daha sonra inanmayanlar için isteme olmuştu. Hersey onlara göre usulünce oluyordu ama sanki benim için her aşama daha can yakıcıydı. Bitsin istiyordum artık.
Bitsin ve bende artık kurtulayım. Sesimi çıkaramıyordum. İtiraz dahi edemiyordum. Bana her fikrim sorulduğunda usulca başımı sallıyordum.
Üstümdeki bindallıya son kez baktım. Kırmızı rengin hakim olduğu bindallıda hafifçe elimi gezdirip zorlukla derin nefes aldım. Sıkışan yüreğimle birlikte zorlukla nefes aldım. Aynadaki kadın ben değildim...
Kendimden tiksinmeme rağmen inatla karşımdaki görüntüye baktım. Nasıl sevecektim ben o adamı?
Abisini seviyorken nasıl ona eş olacaktım? Yüzüne bakarken hiç mi kendimden utanmayacaktım?
Kafamın içinde dönüp dolaşan sorularla birlikte hızla ellerimi saçlarımın arasına sokup çekebilidiğim kadar saç diplerimi çektim. Belki fiziksel acı aklımdaki çığlıkları sustururdu.
Çalan kapıyla birlikte hızla ellerimi saçlarımdan çekip bakışlarımı kapıya çevirdim.
Açılan kapıyla birlikte içeri giren anneme baktım. Kan çanağına dönen mavileriyle birlikte zorla yutkundum. Tek sorumlusunun ben olduğumu bilmek acımı daha fazla artırıyordu.
Annem içeri girip kapıyıda ardından kapattıktan sonra bir süre öylece olduğu yerde beni izledi. Yüzünde beliren acıyla birlikte yutkunup tebessüm ettim.
Güçlü olmalıydım. Bu acı benim acımdı! Cevremin benim yüzümden üzülmesine izin veremezdim.
İşte şimdi karar vermem gerekiyordu. Ya bu aşkın acısını bağıra çağıra yaşayacaktım, ya da içimde ki şımarık kızı susturup gerçek bir Eyşan HAZNEDAR olup acımı içime gömüp bu evlilikle herkese güçlü olduğumu gösterecektim.
Derin nefes alıp bakışlarımı annemden çekip tekrardan aynadaki yansımama baktım, bu sefer tiksinerek değil, gerçek benliğime bakarak güçlü olduğuma kendimi inandırdım. Ben Rojin ve Ali HAZNEDAR'ın kızıydım. Pes etmek benim sözlüğümde olmamalıydı.
Bir anda başımda hissettiğim temasla irkilip bakışlarımı hemen yanımda duran anneme çevirdim.
"Benim güzel kızım..." titreyen sesiyle birlikte zorlukla nefes alıp sessizce anneme baktım.
"Bak eğer istemiyorsan söyle bana, Allah şahidimdir ki Bu evliliğin olmasına asla izin vermem!" Diyen annemle birlikte kaşlarımı çattım. Sesindeki kararlılıkla birlikte bütün vücudumu anneme döndürüp başımdaki elini tutup kocaman gülümsedim.
Kendimi bile kandıracak bir ses tonuyla "yapma böyle yalvarırım... Ben bu evliliği insanları susturmak için istemiyorum, eminim ki bu Yaradan'ın benim için hazırladığı bir imtihan, eminim ki sonunda RojAli gibi dillere destan bir aşk yaşayacağım. Ben buna eminim annem sende inan olur mu?" Dedim hiç tereddüt etmeden.
Annem dediklerimle birlikte kaşlarını catıp sinirle benden uzaklaştı "sen çocuk mu kandırıyorsun? Herkesi kandırırsın ama beni..." eliyle göğsüne vurup "ananı kandırmayı nasıl düşünürsün! Ben bilmem mi o içindeki yangını ha!" Diye kızdığında utançla başımı eğdim. Ne olurdu ki bana inansa... susup sadece beklese.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP
Teen FictionElindeki ilacı daha fazla sıktı. Yavaş yavaş bilimcimin kapanmaya başladığını fark edebiliyordum. Işe yarayacakmış gibi üstümdeki elbisenin ilk iki düğmesini açıp hızla boynumu kavradım. Kıvranmamdan zevk alıyor gibiydi. Zorlukla ona baktığımda göz...