20 ᴄᴀᴅɪɴɪɴ ᴏᴋʏᴀɴᴜsᴜ~🍃

83 12 82
                                    

12.04~
İyiki doğdun Atlas Karahan:)❤️

🍃

İyiki doğdun cadının okyanusu"🍃

🍃

Odaya ölüm sessizliği hakim olmuştu. Atlas Karahan az önce bunca zaman içinde tuttuğu herşeyi söylemişti. Şimdi de öylece koltuğa çökmüş ne olacağını bekliyordu.Mirza'nın ne tepki vereceğini anlayamıyordum. Öylece Atlasa bakıyordu. "Ne zaman?"diye sordu uzun sessizliğin sonunda.

Atlas yerinde dikleşti. "Cadının okyanusu olduğumdan beri"dedi. Yavaş be çocuk alıştıra alıştıra söyler insan. "Benim kardeşime göz dikecek kadar mı düştün sen Atlas Karahan."dedi bu seferde. Ağır konuşuyordu ama hicbisey diyemiyordum. Sinirliydi. Ve şuan herkesten sinirini çıkarmaya yer arıyordu.

Atlas bisey demedi. Daha doğrusu diyemedi. Aseli sevdiği için kendisini suçluyordu sanırım. Ama aşık olmak onun elinde olan bisey değildi ki. "E Atlas konuşsana. Az önce ötüyordun bülbül gibi."dedi Mirza. Daha fazla dayanamayıp Atlasın yanına geçtim. "Mirza yeter. Karşında küçük çocuk yok"dedim. Sanırım sesim biraz fazla sert çıkmıştı. "Arya karışma sen kalbini kırmak istemiyorum."dedi.

Atlas kendini suçluyordu ve bu durumdan rahatsız oluyordum. "Atlasa böyle davranmayı kes."dedim. "Arya sana karışma dedim. Anlamıyor musun"dedi. Sesi yüksek çıkmıştı. Sinirlendi paşamız. "Bir bana sesini yükseltme bi daha. İki aşık olmuşsa nolmus. Kötü bisey mi aşık olmak"dedim. "Arya sabrımı zorluyorsun çekil aradan bebeğim"dedi.

Kızarken sevmeyi nasıl başarıyordu anlamıyordum. "Ben suç işlemedim Mirza. Sadece aşık oldum"dedi Atlas. Sesinden çaresizlik akıyordu. Ah kalbi güzel Atlasım. Halledecem ben korkma sen. "Benim kardeşime olamazsın aşık. Lan o kardeşim benim kardeşim. Nasıl aşık olursun sen."diye bağırdı Mirza.

O sırada gelen kırılma sesiyle hepimizin bakışları kapıya döndü. Asel elindeki bardağı düşürmüştü. Bakışları önce hepimizin üstünde gezdi. Sonra Atlasa döndü. "Doğru mu duydum ben"dedi. "Ase-"diyen Mirzayı susturdu Asel. "Doğru mu duydum Atlas. Cevap versene"dedi Asel. Atlas hicbisey demeden çıktı salondan. Hiçbirimiz bi tepki veremeden öylece kaldık. Kapının kapanma sesiyle gittiğini anlamıştm.

Mirza sigarasını yakıp koltuğa oturdu. Aselde hicbisey demeden tekli koltuğa bıraktı kendini. Mirza sigarasını içene kadar hicbisey konuşmadık. Ne Asel ne de ben. Kül tablasına izmariti bastırıp söndürdü. Ayağa kalkınca bende kalktım. "Nereye gidiyorsun"diye sordum. "Hicbiyere bebeğim. Burdayım"dedi. Daha sonra koltukta duran hırkasını aldı eline. Odadan çıkmadan önce fısıltı şeklinde söylediği şeyi sadece ben duymuştum.
"Bari doğum gününde söyleyip aramızı boka çevirmeseydin be Atlas."

🍃

Mirza gideli bikac saat olmuştu. Asel hala bisey söylememişti. Koltuktan kalkıp yanına gittim. "İyi misin?"diye sordum. "Çok karışık hissediyorum Arya."dedi. Sesi titriyordu. Ağladı ağlayacak bi durumdaydı. "Asel. Atlasa karşı bisey hissediyor musun sen?"diye sordum. Salladığı bacağını durdurdu. Gözleri beni buldu. Diyeceği kelimeleri seçiyo gibiydi. "Güzelim ben ne abine ne de Atlasa bisey söylemem. Sadece Atlas seni boşuna mi seviyor yoksa karşılıklı mı olduğunu merak ediyorum"dedim. Biliyordum onunda birşeyler hissettiğini ama o söylesin istiyordum.

Asel oturduğu koltuktan gelip yanıma oturdu ve sarıldı. Kafasını omzuna gömüp ağlamaya başladı. "Arya bende seviyorum onu. Ama abim izin vermez ki beraber olmamıza. Hem Atlasın da kalbi kırıldı. Onun kalbi kırılmasın. Arya ne yapacam ben."dedi ağlamaya devam ederken. "Asel. Eğer seviyorsan sende abin buna engel olmaz. Şuan sadece sinirli. Emin ol siniri geçince eskisi gibi  olacak herşey."dedim. Kafasını kaldırıp gözyaşlarını sildi. "Sahiden mi?"dedi. "Sahiden tabi."dedim.

ARYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin