Selamun aleyküm cemaati müslimin
-----------------------------------------------------------Çocuğumu biri kaçırmış da zorla onun ellerinden alır gibi aldım makineyi. Ve yine orta ayara getirdim. Elimi kalbimin üstüne koydum.
İmamnur: Ay Allah'ım şükür. Lan sen ne yaptığını sanıyorsun. Bu makine sonuna kadar açılır mı gerizekalı. Allah'ım kalpten gidiyordum ya.
Cankır: Ben... sadece... saçını kurutmak... istemiştim
Cankır ağlıyormuydu. Gözlerimi hemen Saç kurutma makinesinden ona çektim.
Hemen elimle yanağından düşmek üzere olan gözyaşını tuttum ve kalbime bastırdım. Onun yaptığı gibi...
Bana sanki ülkenin seçimlerini kazanmışım gibi bakıyordu. Yavaşça dudaklarıma yaklaştı.
Tamam kardeşim artık naza gerek yok. Bende hevesle yaklaştım ona. Tam dudaklarımız buluşacakken gözlerimi kapadım.
Birkaç saniye bekledim ama yok. Hissetmiyorum dudaklarını. Düşündüğümü yapmış olamaz dimi.
Gözlerimi korkuyla açtım. Cankır bana hüzünle bakıyordu. Kaşlarımı çattım ve yüzünü ellerimin arasına aldım.
İmamnur: Noldu
Cankır: İmamnur, sen beni sevmiyor musun? Sürkeli beni geride bırakıp gidiyorsun. Az önce de yarım bıraktın beni. Tekrar gelince de dedim belki gitmesi gerekti öptüm seni. Sen de karşılık verdin. Tam mutluyum şükür edicem sen düşmanını ısırır gibi ısırdın beni. Az önce de sanki bir şey yapıyormuşum gibi aldın makineyi elimden. İmamnur sen benden iğreniyor musun yada benden nefret mi ediyorsun? Tamam nikahımız supriz oldu senin için ama ben beni istemed-
Gözyaşları yüzünün her yerini kaplamıştı. Bende dudağının üstündeki gözyaşını öptüm ama geri çekilmedim.
Yavaş ama tutkulu bir şekilde öpüyordum. Bir vakit sonra o da karşılık verdi dudakları titreye titreye.
Tekrar onu bırakacağımdan korkuyordu sanırım. Kendimi ona bıraktım ki anlasın. Dimi yani yoksa böyle gitmez bu iş. Lan bir dakika evvelden uyarayım şunu
Nefes almak için ayrıldığımızda gözlerine bakarak konuştum. Nefeslerimiz birbiriyle girişim yapıyordu.
Allah kahretmesin Caner Azıcı. Kocamlayken bile aklıma senin fun'lı fiziğin geliyor. (Fizik is fun)
İmamnur: Şey biz şimdi 17 yaşındayız ya daha bide okuyoruz ikimiz de. Yağmurluk da yok o yüzden çok şey yapmayalım.
Tekrar kapandım dudaklarına. Lan bu çocuğun karşısında dik duramıyorum ben. Hep kendine çekiyor beni şerefsiz.
Cankır: Yağmurluk ne?
İmamnur: Iııı bir ihtiyaç.
Her ne kadar tekrar onunla buluşmak istesem de o beni engelleyip sorular soruyordu. Sorma be adam işimizi halledelim.
Cankır: Sana mı lazım? Hemen alıp gelirim
İmamnur: Yok sana lazım o
Cankır: Yok ben napiyim şimdi yagmurluğu
Kızar gibi baktım yüzüne
Cankır aflayıp üstünü giymeye başladı. Aşırı öfkeli görünüyor lan. Gülmemem lazım gülmemem lazın
Cankır: Nerede satılıyor şu lanet
İmamnur: Mmm eczanede sanırım
Cankır: Ne işi var yağmurluğun eczanede. Af İmamnur bak sabrım taşıyor zaten karşımda öyle kıpkırmızı durdukça.
İmamnur: Ya sen de ordakine yağmurluk diye o bilir.
Cankır: Yağmurluk benim ne işim-
Cankır birden suspus oldu. Şükür anladım be adam. Başka bir şey demeden çıktı evden.
O bu halde bizim için gece gece dışarı çıkıyorsa benim de hazırlık yapmam lazım dimi.
Çekmeceleri açtım baktım ne var diye. Oha. Sadece okul kıyafetlerimiz ve çok mükemmel bir gecelik vardı.
Piç sırıtış yapıp giyindim hemen. Aynanın yanına geçtim. Oha lan taş olmuşum ya ben.
Birden zil sesi yankılandı evde. Kapıyı alacaklı gibi vuruyordu Cankır. Gittim kapıya ne olur ne olmaz diye baktım delikten kimmiş diye.
Cankır olduğunu görünce daha fazla kapıya vurmadan açtım. Hafif aralayıp kapının arkasına geçtim.
Sonuçta şuan başka biri falan görür beni dışarda olmaz. Cankır içeri girince kapattım hemen kapıyı.
Cankır bana öyle bir bakıyordu ki. En sonunda söylediğiyle koca bir tebessüm bahşettim.
Cankır: Bismillah
-----------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azgın İmamnur Ve Cankır
De TodoHer tesbih çeken kabadayı olsaydı imamlar mafya olurdu. Hafif hafif ucundan azıcık kurgu olan hakiki bir Türk efsanesi ---------------------------------------------- İmamnur: Cankır, noldu kıpkırmızı olmuşsun. Acı biber falan mı yedin? Cankır sert b...