Azgın İmamnur Ve Cankır

38. Bölüm

Selamun aleyküm cemaat
-----------------------------------------------------------

Aaaaf af. Saat 5 gibi yine aşağı inmiştik Dolunay'ım ilen. Sübyancı ya. Şu velet çocuk da bir bu kızın götünden ayrılmıyor.

Öldürecem en sonunda şu veledi görecek. Yarabbi sabır Allah'ım. Gitmesi için iğrenç iğrenç bakıyorum göndermeli şeyler söylüyorum yok.

Bu da aynı 11/A'daki Faruh gibi. Yüzsüz. Nefret ettiğim, iğrenç yüzüne tükürüp çamurda sürüklemek istediğim biri.

Aşağıda Yavuz'u bekliyorduk. Tiyatro provası yapacaz inşallah. Yavuz geldiği gibi başladık provaya ama olmuyor abi.

Yavuz hep gözlerime bakıp bana çok yakın duruyor. Rahatsız oluyorum lan diyemiyorum ki çocuğa az öte dur diye.

Görevi bu tamam ama yani...

Allah'ım. Sen bana güç ver. Resmen bacağıma dokunuyor şuan ya. Estağfurullah. Çektim bacağımı biraz. O da bıraktı.

Tamam fesat bir şekilde yapmıyor biliyorum ama erkek anasını satayım. Günah aaaaa.

Tamam hadi Cankır'a böyle davranmamış olabilirim ama o benim beşik kermesimdi yani. Hem kocam artık. Helalim yani kapiş.

Yavuz değil ama.

Provasını yarısında o velet geldi yüzüne sıçtığım. Estağfurullah.

Geldi duvarın dibinde dikilecek izledi Hilal'i. Tipini kazıdığım. Yarabbel alemin

Hemen provayı geçiştirerek yaptık. Evet arkadaşlar yarın balon gibi patlicaz.

İmamnur: Kalk kız Dolunay bakkala gidiyoruz?

Dolunay: Hadi sen de gel

İmamnur: Gelmesin ya

Velet: Tamam gelirim

O sırada Banu aradı. Dışarıdayım beni göremiyormuş asalak. Te Allah'ım. Herneyse bu salamı da alıp yola çıktık.

Tabi bu ikisi oruç tutmuyor. Aldık bunlara dondurma. Bunlar yiyor ben izliyorum.

Allah'tan velet çocuk oruçlu yoksa Dolunay'ın yanına yaklaştırmazdım.

Döndük bakkaldan. Bunlar bir köşede cilveleşirken biz 10. sınıfların yanına gittik Banu'yla.

İmamnur: Lan alt dönemler. Döner sipariş edek mi?

Everyone: Olur

İmamnur: Edin o zaman bana da biriniz ısmarlar artık.

Onlar döner almaya giderken " tabi yasak olduğu için okula sipariş etmek kaçak yollarla renkli poşetlerle bakkaldan alıyoruz dönerleri" Banu da onların peşine takıldı.

Ara sıra Dolunay bizim varlığımızı bilsin diye bağırıyordum o tarafa. Ama beni takmıyor ki götümün lalesi.

Ezana 18 dakika kala kalktık yemekhaneye koştuk. Erkekler sıraya girmişlerdir çoktan.

Uzatmalara girmeden aldık yemekleri oturduk aşağıya. Ezanı bekledik. Normalde her gün erkeklerden biri 'Allah kabul etsin' derdi ve herkes orucu açardı.

Ama şimdi kızlar erkeklerin masasını kaptığı için demediler ve millet mal gibi kaldı. Bizde kaldık. Gerizekalılar oraya geçiyorsunuz da niye bir şey demiyorsunuz.

İftarımızı da yaptık güzelce. Tabi Dolunay hanım bizim yanımıza gelmeyi akıl etmiş karşıma oturmuştu.

Allah Allah bu velet götünün peşinden ayrılmış mı nasıl buraya oturdu bu?

İmamnur: Hayırdır sübyancı. Nerede senin velet?

Dolunay: Eh sende İmamnur. Dur ben sana neler konuştuğumuzu anlatayım. Bunu Nazlı'yla konuşturdum.

Ne? Ben bile Nazlı'yla geçen gün ilk defa konuşmuştum. Ne bu hız. Yazıklar olsun Dolunay. İki günlük çocuğa benden çok değer veriyorsun.

Bu anlattı da anlattı. Ben de sinirlendirme sinirlendim. Bana bu kadar değer vermiyorsun lan. Bir gün oturup da onunla konuştuğun kadar konuşmadık.

Yazıklar olsun Dolunay. Ağlayacam şimdi ya. O anlatmaya devam ederken ben kalktım yerimden sinirle.

İmamnur: Tamam Dolunay. Sen devam et böyle tamam mı?

Ulan yaptığım da ayıp kıza Allah'ın cezası ama banane be de diyemiyorum işte ey kalp

Sinirle çıktım yemekhaneden. Tabi tabağı koydum şeye de öyle çıktım. Yoksa ölüm zaten sonumuz.

Hızlı hızlı yürüyüp okulun arka taraflarına gittim. Dolunay'ı öldürecem ben anam yok.

Salak sübyancı ya. Gelmiş bana anlatıyor. Lan ben senin en yakın arkadaşınım beni nasıl aldatırsın. Bir de gözlerimin içine baka baka.

Ben evlenmiş olabilirim ama o olamaz kapiş. Bu hayat böyle ilerlemiyor bacım.

O sırada duvarın dibinde bir gölge fark ettim. Hava karanlıktı tabi. Skmeseler iyi.

Gölge: Lezbiyen misin?

-----------------------------------------------------------