Selamun aleyküm cemaat
-----------------------------------------------------------Gözlerimi açtığımda karşımda Cankır vardı. Hava karanlıktı ve onu tam göremiyordum gözlerimde yaş olduğu için
Cankır: İmamnur iyi misin? Kabus mu gördün. Uyan sevgilim hadi
Cankır eski Cankır'dı. Ev babaannemin eviydi. Yatak yer yatağıydı.
Cankır uzanıp yanağımdan düşen gözyaşını yakaladı ve kalbine bastırdı.
Bu hareketi de kimden gördiyse hep yapıyordu be abi. Ama hoştu mayhoştu işte
Cankır: Kendine geldin mi?
İmamnur: Sen beni aldattın?
Cankır: Hayır sevgilim kabus gördün. İnan az önce bana attığın o tokatta sonra seni hayatta aldatmam
Daha çok ağlamaya başladım. Bu çocuk ne diyo ya
İmamnur: Ahirette mi aldatıcaksın beni
Cankır beni kendine çekti ve sarıldı. Sırtımı sıvazlamaya başladı.
Cankır: Şşşt hayır karıcım. Hadi bak geçti kabus bak ben varım yanında
Ağlarken hıçkıra hıçkıra konuştum. Ne lanet bir kabustu lan öyle.
İmamnur: Sen... biz.. yanıyorduk burda... sonra... 2 sene tedavi... görüyorduk... Ben senden... daha ağırdım... sonra sen.. beni... ald-
Cankır: Tamam sevgilim geçti bak burdayım.
İmamnur: Bir de diyorsun ki... seni seviyorum... ama... onu da seviyorum..
Cankır beni biraz kendinden uzaklaştırdı ve gözyaşlarımdan öpmeye başladı.
Gözyaşlarım durana kadar öptü durdu. En sonunda dudaklarımı öpmeye başladı.
Sakinlemiştim. Hatta gördüğüm kabusu bile unuttum lan.
Ayrıldığımızda saate baktım. E biz geç kalacaktık neredeyse. Saat çoktan 5 olmuştu.
İmamnur: Geç kalıcaz
Nefes nefese dediğim seyle Cankır güldü.
Cankır: Sarmalar hazır
İmamnur: Sen hiç uyudun mu
Cankır hafifçe kafasını salladı. Kalkıp eşyaları düzeltmeye başladık. En son saat 6 olduğunda dedemler de ayaktaydı zaten.
Veda edip dağdan aşağı yürüyerek inmeye başladık. Yaklaşık 40 dakika sonra nayeye¹ varmıştık.
Dolmuşa bindik falan filan işte aynı şeyler hep. 2 aktarma yaptıktan sonra otobüsümüz ulaştık.
E arabamız vardı da ehliyetiniz yoktu. El mecbur...
Bavulları verip bir şeyler yemek için etrafta gezindik. İskender... patatesli börek...
Allaaaaaaaah
Otobüs kalkana kadar iskender gömdük bir tane. Hemen arkasından da otobüste yeriz diye patatesli börek aldık.
Cankır börekleri alırken ben otobüsün oraya gittim. Birkaç genç otobüsün önünde durmuş sigara içiyordu.
Otobüse binecekken önümü kestiler. Watpad mi yaşıyoruz lan bu ne böyle. Ama yakışıklılar ha. Ufff taşş. Subhanallah
Genç: Şışt güzellik Antep'e mi?
İmamnur: Evet
Genç: Hayırdır ne yapacaksın Antep'te
İmamnur: Sanane
Genç: İşin yoksa birlikte takılırız
O sırada içine çektiği sigarayı yüzüme üfledi. Dumandan dolayı gözlerimi kapattım. Geri açtığımda karşımda genç yoktu.
Yanoma bakınca Cankır'ın genci dövdüğünü gördüm. Ne güzel dövüyor ey mübarek.
İmamnur: Ellerine sağlık kocacım
Cankır son bir yumruk daha atıp yanıma geldi. Şakağımdan öpüp ellerini silkeledi.
Allah'tan kan akmamıştı. Otobüse bindik ve Antep yollarına düştük.
O sırada Antep'teki arkadaşım aradı.
Meryem: Çıktınız mı kız yola?
İmamnur: He çıktık senin yeğen çıktı mı?
Meryem: Gerizekalı doğdu yeğenim bir tatlı ama varya ufufuf
İmamnur: Sevmeye geliyoruz ha bir 10 lira takarız. Abilerin var mı?
Meryem: Hepsi burda
İmamnur: Üçünden de nefret ediyorum. Gelmesek mi?
Meryem: Salak salak konuşma ben eniştemi merak ediyorum gelin hemen
İmamnur: İyi hadi kapat. Otogardan alırsın sen bizi
Meryem: Tamam hadi baaay
İmamnur: Salak. Selamun aleyküm
Meryem: Aleyküm selam
Telefonu kapatınca kafamı Cankır'ın omzuna yasladım. Uyurduk artık.
Cankır: Abileri mi var?
İmamnur: Hıhım
Ben öyle uyuya kalırken Cankır'ın sinirli küfürlerini duydum.
Uyandığımda akşam okunmuştu bile. Cankır da uyuyordu. Vay be insanın kocasının olması güzel bir duygu.
Hemen patatesli böreği çıkarıp yemeye başladım. O sırada işte Cankır da uyandı yedi.
İnmemize 2 saat gibi bir şey kalmıştı.
İmamnur: Afff çok kötü bir rüya gördüm ya
Cankır: Ne gördün kabus mu yine
İmamnur: Evet. Coğrafya dersinde Eylem yanıma oturuyordu. Hümeyra da uyuyordu. Onun fotosunu çekmek için açtım telefonu. Şükriye hoca geldi aldı telefonu. Dedi idareden alırsın. Ben bi kaldım bok gibi. Aff çok kötüydü.
Cankır: Sonunda unuttu dimi telefonu
Güldüm.
İmamnur: Evet. Sınıftakiler hocam telefon falan dediler şerefsizler ama hoca unuttu almayı eheh.
Güldük ikimiz de. Olum kocanızın olması çok güzel bir şey. Evlenin arkadaşlar.
Başladım öbür rüyalarımı anlatmaya.
İmamnur: Lan bir gün nasıl bir rüya gördüm biliyon mu?
Cankır: Bilmiyom
İmamnur: Bak şimdi. Ramazan ayına yeni girmişiz. Azrail hoca var, dersteyiz işte. Tan şey dedi ' Hocam oksijene ihtiyacımız var dışarı çıkalım falan' diye. Hoca da izin vermedi, ders kitabını aç dedi. Tan da O² açtı fotosunu. Tahtaya da Recmi hocanın resmini çizmişti. Hoca da baya duygulanmış dedi ki 'Tan sen çık dışarı 5 dk gez gel' dedi. Sonra Perisu ile birlikte çıktılar. Hoca bana dedi kontrol et diye. Seni anlamazlar imanlisin fln diye. Dışarı cikarakti sınıfı. İşte ben gitmedim Alptekin gitti. Sonra çıktık dışarı. Dışarı çıkarken hoca bana diyor ki 'İmamnur, hacım sen benim yanımdan ayrılma. Ramazanda hacının yanında oturan nurlanıyor.' Dedi öyle dersi hocanın yanında otura otura geçirdim. Çok stresliydim lan rüyamda ellerimle oynuyordum. Hoca hep diyordu ellerinle oynama. Stresten ellerimle oynayamıyordum.
Cankır: Azrail hoca adamdır ya.
Öyle öyle konuştuk rüyalar hakkından ve otogara ulaştık. Evet arkadaşlar ömrüm boyunca ilk defa Türkiye'nin alt kısımlarına gittim.
Meryem'i bulmak için üstün bir çaba sarf ettik ve buldukk. Artık bizim tatil başladı.
-----------------------------------------------------------
Naye= bunu nasıl anlatsam bilemiyorum çünkü bizde Türkçe meali yok. Direk köyden merkeze iniyosun işte biz merkeze naye diyoruz bu kadar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azgın İmamnur Ve Cankır
AcakHer tesbih çeken kabadayı olsaydı imamlar mafya olurdu. Hafif hafif ucundan azıcık kurgu olan hakiki bir Türk efsanesi ---------------------------------------------- İmamnur: Cankır, noldu kıpkırmızı olmuşsun. Acı biber falan mı yedin? Cankır sert b...