47. Bölüm

54 2 0
                                    

Selamun aleyküm eheheh
-----------------------------------------------------------

Arkadaşlar ben her uyandırılınca sinirlenen bir insan değilim. Yoksa şuan niye sinirlenmiyim.

Cankır yüzümün her bir milimini küçük küçük öperek beni uyandırmaya çalışıyordu. Eh malum benim de işime geliyor niye uyaniyim.

Tabi bu işlem kendime geldikten sadece 15 dakika sonra son buldu. Ne yani bu kadar çabuk mu bıktı öpmekten.

Kaşlarımı çatıp tam gözümü açacakken Cankır dudağıma uzunca bir öpücük bıraktı ve işaret parmağını çakılmış kaşlarımım ortasına koyup çatılmasını yok etti.

Ne güzel betimlemeler yapıyorum ulan. Ey gidi zihnim sen nelere kadirsin.

En son nefessiz kaldığımda elimle Cankır'ın sırtına vurdum. Nasıl bir nefese sahip ey mübarek

Ayrıldığı gibi ikimiz de nefes nefese kaldık. Eh malum...

İmamnur: Sen beni öpmeden önce nefes mi pompaladın içine naptın ya

Cankır sırıtarak baktı. E bu sırıtırsa hep böyle bu evlilik mükemmel geçecek.

Cankır: Sonunda uyandın sevgilim. Kalk hadi kahvaltı yapalım.

İmamnur: Sabah sabah ne kahvaltısı Allah aşkına

Dememle daha da sıkı sarıldım kocama. E arkadaşlar sarılarak yatıyoruz yani. Ne yapalım kocama bağlı bir hanımım ben. Kocacılık kazanacak

Cankır: Tamam bari kalk üstümüzü giyelim de güne başlayalım.

İmamnur: Yok ben böyle iyiyim... Tabi sen rahatsız oluyorsan...

Cankır daha lafım bitmeden beni daha sıkı sarıp sarmaladı. Bir elini de saçlarıma çıkarıp oynamaya başladı.

Cankır: Niye rahatsız oliyim yavrum

Göğsündeki kafamı biraz oynatıp daha rahat bir konuma getirdim.

Cankır: Üşümedin mi sen hem bu halde tüm gece

İmamnur: Sen varsın niye üşiyim

Bunu dememle Cankır öbür elini sırtıma koyup ısıniyim diye şey etti. İleri geri salladı işte anlarsınız siz

Bi 5 dakika falan sonra yine ertelenmiş alarm gibi söylenmeye başladı.

Cankır: İmam'ım kalk hadi bak saat kaç oldu?

İmamnur: Ya Cankır Allah aşkına tük gece uyumadık zaten yat zıbar yavrum ya

Cankır: Saat 4 güzelim

İmamnur: Ne güzel işte az daha uyuyalım

Ve bi 5 dakika sonra yine

Cankır: İmamnur acıkmadın mı?

İmamnur: Gece yediklerim yetti bana ama sana yetememiş.

Cankır: Yok ondan de-

Birden ayaklanınca sustu. Yarabbi şükür

Eğilip küçük bir öpücük biraktim dudaklarına.

İmamnur: Günaydın sevgilim

Cankır: Gece oldu güzelim

Ben kalkıp üstümü giyerken Cankır öylece oturmuş beni izliyordu. Yavrum sabahtan beri kalk kalk diye zırlayan kim

İmamnur: Ne bakıyorsun kalksana. Sabahtan beri kalk diyosun şimdi oturmuş izliyorsun

Cankır: Keşke hiç kalk demeseydim. Ne güzel sen öyle uyurken seni izliyordum. Şimdi üstünü giyiyorsun.

İmamnur: Ne yapiyim çıplak mı gezeyim evde

Cankır: Sorun yok hayatım perdelerimizin hepsi kapalı

İmamnur: Kalk Cankır üstünü giyin hadi... Gerçi giyinmeyedebilirsin kocacım hava sıcak, perdeler de kapalı

Cankır hiçbir şey demeden yataktan kalktı ve kapıya doğru ilerledi.

İmamnur: Nereye?

Cankır: Sen yemek hazırlayan kadar televizyon izlicem

İmamnur: Bu halde mi

Cankır: E sen demedinmi yavrum giyinme diye

İmamnur: Böyle anadan üryan mi gezeceksin evin içinde cidden

Cankır gayet ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

İmamnur: Kocacım üstünü giyersin artık dimi. Ya perdeler açılırsa. Millet seni mi görsün o halde deli etme beni

Cankır: Görmezler hem görseler bile bir iki güne unuturlar

İmamnur: Hiç unutulacak gibi birşey değil ama o canım benim

Cankır: Hmmm öyle mi diyorsun

Cankır yavaş yavaş(!) bana yaklaştı ve malum dizi sahnesi. Beni dolaplar arasına aldı.

İmamnur: Hıhım

Dediğim gibi kollarının altından sıyrılıp kapıya koştum.

İmamnur: Üstünü giymeden sakın gelme kocacım

Bende o sırada max en güzel yapabildiğim şey saman gibi makarnamı yaptım.

Eh daha ne beklersiniz olum mis gibi karıyım, becerikliyim, hamaratım...

-----------------------------------------------------------

Azgın İmamnur Ve Cankır Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin