Selamun aleyküm cemaat
Bu bölümü hayatımın katili olan tursuyumben 'a adamıyorum.
ALLAH CEZANI VERmeSİN
-----------------------------------------------------------Bunu fısıltı gibi söyleyip hemen kaçıp yurda gitmiştim. Evet arkadaşlar ben ergenim. Ne var yani. Hem bazen zevkli oluyor ergen gibi davranmak.
Cankır'ın kollarının arasından kaçmak kolay olmuştu. Beni duyduğu için kal gelmişti sanırım.
Yurda çıkınca Elfida ve Banu odamda yatağımın içine etmişlerdi. Bende gittim oturdum yatağıma.
Merhum saç kurutma makinem hakkında konuşmaya başladık. Banu çalışıyor mu diye kontrol etmek için son hız açtı makineyi.
Gerizekalı kız ben size milyon kere dedim sunu son hız açmayın yanacak makine diye.
Allah kahretmesin
Ve güzelim makineden korkunç bir ses çıktı. O kadar korkunçtu ki kalbim durdu sandım.
Ve o an...
Makinem gerçekten rahmetli oldu. Gözlerimin önünde. Banu makinemi yaktı. Allah'ımm. Gözlerimin dolduğunu hissettim.
Bu olamaz dimi. En azından makinem sıcak hava üflemese bile sesi güzeldi. Şimdi ne sıcak hava üflüyor ne sesi güzel. Hava bile üflemiyor lan.
Kendimi o anki iğrenç duyguyla yatağa attım ve sahura kadar makineyle yaşadığım güzel günleri düşündüm.
Banu sen artık benim can düşmanımsın.
Sahura uyandığımda kalktım abdest aldım. Cenazemiz vardı. İnsan değer verdiği bir şeyi kaybedince bazı şeylerin farkına varıyor. Acı dolu bir yol olsa bile...
Yemekhaneye gidip sessiz sedasız sahur yaptık.
Sahurda erkekler ve kızlar farklı masalarda oturduğu için taşlar buraya gelemiyorlardı ama Cankır beni görebiliyordu.
Onunla bir anlık göz göze gelince gözlerim doldu yine. Saç kurutma makinem artık hayatımda yoktu resmen. Bu nasıl bir acı yarabbim.
Birden Cankır'ın ayağa kalkıp lavabo tarafına gittiğini gördüm. Başıyla orayı işaret etti. Gözlerinde endişe vardı. Niye bu çocuğun gözlerinde bu aralar çok anlamlar var?
Birkaç saniye sonra kızlara su almaya gideceğimi söyleyip lavabonun oraya gittim.
Arka tarafa geçtiğimde stresli bir şekilde tavaf ediyordu.Beni görünce hemen yüzümü avuçları arasına aldı. Yine gözlerim dolmaya başlamıştı.
Cankır: Güzelim noldu? Lütfen ağlama bak göz yaşlarına yazık, olmaz böyle.
Gözümden akan bir damla yaş tam düşmek üzereyken sağ eliyle göz yaşımı tuttu, yumruk yaptı ve kalbine bastırdı.
Oha. Bu aşırı havalıydı. Vay bee, hep bana böyle bir şey yapan koca hayal ederdim.
Bu hareketini görünce gözümdeki yaşlar durdu. Lan çocuk tek hareketle beni etkiliyor. Noluyor kardeşim nerelere düştük.
İmamnur: Sen nereden çaktın lan bu hareketleri. Hayırdır dizi mi çekiyoruz
Yüzlerimizi hizalamak için eğildi biraz ve kafamın üstüne elini koydu.
Cankır: Niye ağlıyorsun sen bakim
İmamnur: Cenazem var rahat bırak beni
Cankır'ın kafamın üstündeki eli durdu.
Cankır: Ne? Kime ne oldu, kim öldü? İmamnur cevap versene? Konuşsana lan
Gözlerim yine dolu dolu olurken konuşmaya çalıştım. Sesim kısılmış ve çatlamıştı.
İmamnur: Saç kurutma makinem...
Cankır: Dalga mı geçiyorsun kim söylesene
İmamnur: Sinirlendirme beni bak zaten yaram derin bide gelmiş sana yalan mı söyleyecem
Cankır: Sen gerizekalı mısın? Sırf saç kurutma makinen kırıldı diye mi ağlıyorsun
Tüm hayallerimi mahvettiği o an. Benim saç kurutma makinemi nasıl küçümser. Yüzüne sinirle baktım.
Sen kimsin de saç kurutma makinemi laf ediyorsun lan.
Hışımla içeri geri döndüm. Hızlı bir şekilde tabağımı bırakıp kızlara bir şey söylemeden yurda çıktım.
Allah'ım nerelere gidiyim ben şimdi. Odama gidip saç kurutma makinemi sarıldım. Onsuz bu hayat zor geçecek a dostlar...
-----------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azgın İmamnur Ve Cankır
AcakHer tesbih çeken kabadayı olsaydı imamlar mafya olurdu. Hafif hafif ucundan azıcık kurgu olan hakiki bir Türk efsanesi ---------------------------------------------- İmamnur: Cankır, noldu kıpkırmızı olmuşsun. Acı biber falan mı yedin? Cankır sert b...