Oyun

161 14 0
                                    

Şifahaneye doğru ilerleyen Halil , hatunun durumu nu merak ediyor Yaralanmasının üstünden yaklaşık iki gün geçmiş hâlâ uyanmamiş olması halili ofkelendiriyordu.

Şifaci elinde ki macunu hatunun yarasına yedirmeye çalışırken Halil Bey'in içeri girmesiyle ayağa kalktı.

" hatunun durumunda bir değişiklik var mı?"

Beyim henüz kendine gelmedi ,lakin durumu daha iyi çok kan kaybetti , yarası çok derin idi.Ok nerdeyse yüreğini delmesine ramak kalmış.Cok şanslı ve dirayetli bir hatun olduğu belli .Koca yiğitler bile bu denli kan kaybından ölebilir iken hatunun sağ kurtulması bir mucize.

Halil kendi kendine homurdanarak "Bakalım onun için şans olan bizim için şansızlık olmaz İnşallah" diye kendi düşüncelerini daldı .Zira bu hatuna zerre itimadı yoktu. Hayatinda ilk defa böyle bir hatun ile karşılaştıgi için şaşkındı.

Her zaman düşmanının akıllı olmasını diler , onu yendiği takdirde bundan zevk alır, sürekli kurnazlığı ile övünür dü. İlk defa karşında kendi gibi zekasını hafife alınmayacak biri var idi, üstelik bu bir hatun olması da onu şaşırtan bir unsurdu.
Kendi kendine söylendi, karşısındaki hatunun onu duyduğu nu bilmeden

"Umarım benim düşmanım olmayı istemezsin Rana,"

Yanında en güvendiği adamlarından Çağrı han
"Beyim hatunu yaralayanları sorguladım , Eretna Beyliğini vezirin kôpekleri oldukları ve hatunu öldürmek için emir aldıklarını söylediler.Ne yapalım "

Halil "Kelleleri ni alın vezire gönderin,benim himayemdekine saldırarak yapılan saygısızlığı onlara ödetmemiz gerekir"

Çağrı han "Peki hatunu ne yapmayı planlıyorsunuz."

Hatunu neden getirdiysek yine aynı amaç için kullanacağız.Onunla bir anlaşma yaptık . Öncelikle bana Berku ğun kellesi ni getirsin bir bakalım sonra onu vezire Eretna Beyliğinden Mehmet in kellesi icin verebilirim.
Peki beyim vezire verecekseniz neden adamlarının kellesi ni gonderiyorsunuz.

"Oda hatunun bana itimadı için yapılan bir oyun."

Vien "Orospu çocuğu na bak lan sen ,gösterecem ben sana oyunu ,ulan benim adımda Vien se senin o kafandan geçen kırk tilkinin kuyruklarını senin münasip bir yerine .s.......

da adam değil dir.Serefsizin evladına bak sen .Senin o kardeşin olacak dangalak lari bir bir üstüne salayimda gör sen Şam şeytanı kılıklı domuz"

Göktuğ ,Halil Efendi'nin yanında olan adamlarından aldığı en son haberle yıkıldı. Sevdiği hatun şimdi caniyla cebellesîyor , üstelik ondan af bile dileyememiş kendisine kırgın bir şekilde bu dünyadan ayrılırsa hiç bir zaman kendini affedemiyecegini biliyor du .Oysa o sadece sevgisini kalbine gömmüş ,beyinin yanında olmayı tercih etmiş ve bundan şuanda ölesiye pişman olmuştu.Rana kendisini sevmesede yanında dostu olarak bile olsa yer almalı onu yanlız birakmamalıydı.

Berkuk" Göktuğ hadi aslanım kendine gel artık bak biliyorum Rana senin için kıymetli ama bu böyle devam ederse onu kaybederiz .Bir an önce harekete geçmeli onu kurtarmak için
birşey yapmalıyız.Az önce haber geldi kendine gelmiş Rana "

Göktuğ aldığı haberin sevinci ile ayağa kalkıp dostuna sarıldı.

"Çok şükür ,kendine geldi demek."

Berkuk dostunun çocuk gibi sevinmesine , mutluluğuna ilk defa hüzünlenir gibi oldu.Bu nasıl bir kader di böyle can dostu , kardeşi gibi sevdiği bu adamla aynı hatuna sevdalıydı.
Rana ise ikisininde gönlünde açtırdığı yaradan habersiz onlara kırgın bir şekilde terketmiş ti.

Kötü Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin