Kötü Kız

Aksak Timur

Altınordu  devletinin Emiri Timur Bey ,uzun boylu,
Omuzları geniş, başı büyük ve alnı geniş heybetli, elleri ve ayakları iri, kol ve bacakları ise oldukça uzun ve kalındı.

Görünüşü acayip ve ürkütücü olan Timur'un, suratı oldukça asık, sağ eli felçli ve sağ ayağı da topaldı.
Topal olması ile ilgili  bir çok rivayet var idi.

İbn Arabşah'a göre gençliğinde, koyun çalarken bir çoban tarafından omzundan ve kalçasından vurularak topal kaldığı için lenk lakabını almıştı. İbn Haldûn ise, Timur'un kendisine söylediğine göre, topal olmasına sebep olan bu ok yarasını gençliğinde yapmış olduğu bir baskın sırasında aldığını ifade etmektedir.

Başkent,

Semerkant'ı büyük yeteneklerin merkezi haline getirmiştir. Astronomi ve Fıkıh alimlerine çok hürmet gösterir onların sohbetlerini dinlemekten büyük keyif duyardı. Girdiği hiçbir ülkede de alimlerin incitilmesine müsaade etmemiştir.

Gerek barış zamanında gerek savaş zamanında ünlü komutanların hayatlarını ve bunların seferlerini okumayı alışkanlık edinmişti. Şam'da ünlü tarihçi İbn Haldun ile yaptığı görüşmeler sırasında sahip olduğu tarih bilgisi ile İbn Haldun'u bile şaşırtmıştır. Türkçe, Moğolca ve Farsça olmak üzere üç dil bilmekteydi.

.........

Göktuğ  Timur'un  alimlere olan düşkünlüğü nü öğrendiğinde Berkuk Beyine ulak ile Rana' nın  durumunu haberdar etmiş ,aklından geçen planları  bir bir anlatıp ,yıldızı  yeni parlayan alim İbn Haldun'un yanına gönderilmesini istemişti.Zira bu alım Berkuk Beyin açmış  olduğu  medresede müderris idi.

Kutay'ın aldığı haberler neticesinde

  Timur'un

satranç oynamayı çok sevdiği ayrıca çok sinirlendiği zamanlarda da bu oyunu oynayarak rahatladığı idi.

Satrancı mükemmel bir şekilde oynadığı için çok az kimsenin kendisiyle satranç oynamaya cesaret edebildiğini , normal satranç ile oynamayı aştığını ve büyük satrançla oynamaya başladığını anlatmıştı.

Yani satranç tahtasında ki taşların sayısını ondan , on bire çıkarmış ve taşlara iki deve, iki zürafa, iki boğa, iki aslan, iki debbâbe, iki öncü, bir vezir, bir gözcü ve diğer bazı taşları eklemişti.

Kutay " Bu adamın karşısına iyi bir rakip çıkarmalıyız.Bu adamın zaafı  yok. Gerektiğinde gittiği her yere ölüm ve yıkım getiren Cengiz Han yasalarını Müslüman  olmasına  rağmen  şeriattan üstün tutan  biri .Anlayacağın işimiz zor."

Alaban  hemen lafa atıldı.Rana ile geçirdikleri vakitlerde öğrendiği bir sözü  farketmeden diline döküldü,Göktuğ  ile birlikte söylediler.

"Zoru başarırız  ,imkansız ise biraz zaman alır."

Alpler  bu söz ile  birbirlerine  bakıp kahkaha  attılar.

Bu deli hatunun  garip kelamları  herbir yiğidin ağzına  pelesenk  olmuş idi. Hem korkusuz hemde zeki hemide deli dolu , ele avuca sığmaz  özgür ruhlu dişi bir kurttu

Göktuğ  "Santranç  oyununda rakibi ben olacağım. "dedi iç çekerek geçmişe doğru zihninde bir yolculuk yapmış ve o anılar birer birer canlanmıştı,