Göktuğ ile Kahire'de bulunan en büyük pazar yerine gelmiş idik. Mısır halkının çoğunluğu Müslüman ve Arapça dilini kullanıyor du. Heybelerimiz sırtımız da alışveriş için uygun bir halde bedeste nin içini geziyor ,Göktuğ ise bana çarşı ile ilgili bilgi veriyordu.
Sebze ve meyvelerin olduğu bölümü parmağı ile gösterip""Burası Daru'l Fákihe ,Şam'dan getirdiğimiz sebzeler burada satılır."
Çarşı beklediğimden daha kalabalıktı.
"Her zaman aćık mı?"
"Evet sabah,akşam açık olur"
Vien kıyafetlerin satıldığı yeri gösterdi.
Göktuğ Rana'nin konuşması na fırsat vermeden anlatmaya devam ediyor, bir yandan da yürümeye devam ediyordu."Sultana, emîrlere, vezirlere, hâkimlere ve bunların dışındakilere hediye edilen giyecek malzemesinin satıldığı özel çarşılar olduğu gibi sadece feslerin satıldığı müstakil çarşılar da var. Giyim eşyalarının satıldığı yere “Havaisin” denir. Bu kısımda sadece terzilere ait malzemeler satılır. Bu çarşıya “Sûku’l-ebarin” adı verilir. Bu pazarlar arasında ayrıca eski elbise satan yerler de var, bu çarşının bu kısmı ise eskiciler pazarı olarak bilinir.
Vien sesiz bir şekilde Göktuğu dinliyor onun konuşması kısa bir an kesilince desene " Toplumun her kesimine uygun yerler var.Ekomomik duruma göre düzenlenmiş"
Göktuğ anlamadığını gösteren şaşkın bir ifadeyle "Ekoik durum ne . Vallahi seni anlamıyorum ben" dedi .
Rana kahkaha attı ,Göktuğ 'un telafuzu na ve şaşkın ördek gibi kalışı o kadar tatlı geldi ki bir anlık gaflet ile ellerini Göktuğ 'un yanaklarını tutarak çekiştir di ." Ne kadar da şekersin sen öyle ,oy ben seni kıtlama niyetine çayıma kararım".
Göktuğ etrafında bulunan halkın gözü önünde böyle çocukmuş gibi sevilin ce utandı. Başını yere eğdu,sesini alçaltarak " herkes bize bakıyor Rana"
Vien elini ateşe değmiş gibi bir anda çeki verdi." Kusura bakma bir an gözüme sevimli gelince kendimi tutamadım. Amacım karizmanı sarsmak değildi."
"Tamam sorun değil bu hareketlerin beni mutlu ediyor."
Vien yanlış anlamaması için konuşamasına fırsat bulamadan ,"hadi istediği şu garip şeyleri alalım önce ".
" Hııh hiç te garip değil tatlarına bakınca müptelası olursan o zaman görürüm seni."
Göktuğ içten bir tebessüm sergiledi.Bu hatun ömründe hiç gülmediği kadar onu güldürüyor ve mutlu ediyordu. Her ne kadar arkadaşlar ı onun tavırları için meczup olduğunu düşünse de o aksine sevimli ve samimi buluyordu. Her geçen gün ona daha çok tutuluyordu.
"Senin sevdiğin her şeyi tabiki bende severim ."
"Hiç sevmediğin bir şey var mı?"
" Hangi konuda,yemek ile ilgili mi?"
Vien evet anlamında başını salladı.
"Aslında alışkanlıklarımdan kolay kolay vazgeçmem.,Öyle aşina olmadığım tatlar , özellikle yeni şeyler pek hoşuma gitmez .Ama,zamanla deneyerek sevebilirim ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Kız
Teen FictionKulağımın dibinde gelen sesler ,adeta beynimde yankılanıyor en son ne olduğunu hatırlamak için çabalıyorum.Tek hatırladığım elimde Barrett M98 silahım , karşımdaki binaya vücudumu döndürmüş gözlerim silahımın merceğinde , hedefi vurmak için uyg...