Serendipity|Jikook|✔

Bölüm 43

Bölüm 43 - Öpücük

•••

''Yemekler hazır, masa hazır, müzik hazır, mumlar da tamam. Aferin be Jimin! 1 saatte sanat eseri yarattın yemin ediyorum''

Çalan kapıyla hızla girişe koştu. Siktir! Üzerini değiştirmeyi unutmuştu! Kapıyı açmadan aynı hızla yatak odasına ilerledi ve üzerine beyaz bir gömlek geçirdi. Altına yeni aldığı siyah deri pantolonunu giyerken kapı çalmaya devam ediyordu.

''Geldim!''

Kalkan saçlarını düzeltti ve koşarak kapıya gitti. Son kez derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı açtı.

''Hoşgeldin!''

Alfa, gördüğü manzarayla kaşlarını çattı ve içeriye girip onu süzmeye devam etti. Neden böyle giyinmişti ki? Bir yere mi gidecekti?

''Bir yere mi gideceksin?''

''Hayır...eee...öğreneceksin zaten birazdan. Hadi elindekileri yatak odasına bırak ve ellerini yıkadıktan sonra mutfağa gel''

Jungkook heyecanlı bir şekilde yatak odasına doğru ilerledi. Poşetleri oraya bıraktıktan sonra banyoya geçip ellerini yıkadı. Jiminse mutfağa geçmiş eşini nasıl bir pozisyonda beklemesi gerektiğini düşünüyordu.

En son karar olarak iki elini de arkasına bağladı ve sağa sola sallanmaya başladı. Aşırı heyacanladı.

Sonunda işlerini bitiren Jungkook mutfağa ilerledi. Gördüğü masayla gözleri kocaman olurken gergin gergin ona bakan eşinin yanına ilerledi.

''B-bizim için mi?''

''Hmhm. Sence de biraz dinlenmeye ihtiyacımız yok mu Kook?''

Alfa başını olumlu anlamda salladıktan sonra elleriyle eşinin iki elini kavradı ve üstlerine nazik bir öpücük bıraktı.

''Teşekkür ederim''

''Yemekler soğumadan yesek mi?''

''Hayhay''

Ikili masaya doğru yürürken Jungkook omegasından önce davrandı ve onun sandalyesini çekti.

''Teşekkürler Bay Jeon''

Dedi Jimin kıkırdıyarak. Bazen yaptıkları bu gereksiz resmilikler çok hoşuna gidiyordu.

''Ne demek Jimin Bey, görevimiz''

İkili güzel bir sohbet eşliğinde yemeklerini yediler. Şimdi sıra danstaydı. Zaten planın en can
alıcı kısmı da buradaydı.

Sarışın olan ayağa kalktı ve bangonun üzerinde duran hoparlörü eline aldı.
Önceden seçtiği slow müzik mutfakta yankılanmaya başlayınca alfasının yanına ilerledi ve elini uzatıp konuştu.

''Benimle dans eder misiniz Bay jeon?''

''Tabiki, hem de büyük bir zevkle''

Jungkook ayağa kalktı ve kemikli elleriyle eşinin ince belini kavradı. Jimin ellerini nereye koyacağını bilemezken en sonunda boynuna doladı. Kafasını da çikolata kokan
sıcak tene yaslayıp derin derin
soludu. Az sonra yapacağı şey
için enerjiye ihtiyacı vardı

Bir süre daha o şekilde, kokuları birbirine karışırken dans ettiler. Bir adım atması gerektiğini anladı Jimin.

Başını koyduğu yerden kaldırdı ve gözlerini kapatmış olan eşine baktı.
Ne kadar da huzurlu görünüyordu.

Yavaş yavaş yaklaştı ve alnına uzun bir öpücük kondurdu. Jungkook hissettiği baskıyla gözlerini hızla aralarken, omega olan telaşla konuştu. 

''K-kapat gözlerini''

Gözleri açık olursa utanırdı. İyi bir alfa olarak eşini dinledi Jungkook. Gözlerini kapattı ve bir sonraki hamleyi beklemeye başladı.

Jimin'in yumuşak dokunuşları önce göz kapaklarını buldu, oradan burnuna sonra da yanaklarına geçti. Öpmesi gereken bir yer kalmıştı ve kalbi yerinden çıkmak üzereydi.

''Sen...duygularını söylemiştin ya''

Dedi tüm cesaretini toplayarak. Her şeyi söylecekti. Çünkü Jungkook'un
onu çok güzel seveceğini biliyordu.

''Ben de o zamanlar sana karşı bir şeyler hissediyordum''

Alfanın gözleri hızla açılırken,
o güzel kahveliklerin ilk defa bu
denli parladığını gördü omega olan.

''Na-nasıl yani? Sen de mi beni  seviyorsun omegam? Ama -dum
dedin? Yoksa duygularını mı
öldürdüm yaptıklarımla?
Bunu yaptım mı cidden?''

''H-hayır salak! Sus ki konuşayım!''

''Tamam sustum''

Dans etmeyi bırakalı çok olmuştu. Ancak elleri hala yerlerini koruyor, 'benim' dercesine sarıyorlardı kokuları birbirine karışan bedenlerini.

''Ben...duygularından emin olmak için biraz bekledim. Ayrıca senin de duygularından emin olmak için. Bazı tatsız olaylar yüzünden öğrendim duygularını...ama sorun yok. Ben her şeyi silip baştan başlamak istiyorum''

Jungkook hızla gülümseyerek kafasını yukarı aşağı salladı. O kadar mutluydu ki şu anda...

''Ben de istiyorum...hadi güzel bir hayata başlayalım bugünden sonra''

Omega tekrar öne atıldı ve sıkıca sardı aşık olduğu bedeni. Eşi de aynı onun gibi sımsıkı sarılmıştı beline. Sanki yıllardır görüşmüyor gibiydiler.

İşte şimdi zamanı dedi Jimin. Hazır ortam bu kadar güzelken yap dedi. Derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe geri çekildi.

Kalbinin ritmi tüm vücudunda yankı yaparken ellerini eşinin yanaklarına yerleştirdi ve yavaşça kendisine çekip burunlarının birbirine değmesine sebep oldu.

''Seni seviyorum Jungkook. Hem de çok'

Elleri arasındaki suratı daha çok kendine çekti ve merak duyduğu o dudaklara değdirdi kendi dolgun dudaklarını.

Dünya için kısa bir süre olsa da ikili için çok fazla gelmişti bu 30 saniye.

Zar zor geriye çekildi omega. Nefes alması gereken konular vardı. Hem
de fazlaca.

''Bunlar gerçek mi? Umarım yine rüya değildir yoksa çığlık atarım.''

''Yine mi derken?''

Diye sordu kafasını eşinin boynuna yaslarken. Az önce öptüğü için hafif
bir utanç vardı üzerinde.

''Çoğu zaman seni görüyorum rüyamda. Böyle mutluyuz, hatta geçen bebeğimizi de gördüm...O da çok güzel bir kızdı.''

''Kız mı?''

''Hmhm''

''Rüyaların tersi çıkar derler ama?''

''Bakacağız...''

''Bakacağız''

Bölüm Sonu

Sonunda beee

Bilinçleri yerindeyken first kiss geldi