Serendipity|Jikook|✔

Bölüm 35

Bölüm 35 - Şeker

•••

Yaşanan olayların üzerinden tam tamına 2 hafta geçmişti. Jikook ikilisinin ilişkisi ne kadar normale dönse de bir soğukluk vardı aralarında

''Jimin?''

''Hm?''

''Saçlarımla oynar mısın?''

Bu masum teklif karşısında şaşırdı omega. Dediğim gibi araları soğuktu ve Jungkook'un böyle bir şey demesi...

''Tabiki''

Alfa mutlu bir şekilde eşinin dizine kafasını koydu. Onunla konuşmak istiyordu 2 hafta önce olanları.

Parlayan gözlerini Jimin'in mavi gözlerine dikti. Omega bu bakışlar yüzünden utanıp kafasını başka bir tarafa çevirdi.

''Jimin-ah?''

''Efendim?''

''Bebeğimiz nasıl?''

Ne kadar utanmaya devam etse de kafasını aşağıya eğdi ve ona meraklı gözlerle bakan eşine cevap verdi.

''İyi sanırım çünkü kötü olsa sancı yoluyla iletiyor''

''Çok acıtıyor mu?''

Bu kadar masum ve tatlı olduğu için yanaklarını sıkarak sevmek istedi onu. Sadece istedi...

''Pek değil''

''Bekle''

Dedikten sonra eşinin karnına döndü ve kazağı hafifçe sıyırıp bebekleriyle konuşmaya başladı.

''Babacım, merhaba ben Jungkook baban. Seninle bir anlaşma yapmak istiyorum. Canın sıkılınca Jimin babanın canını yakmak yerine doğduktan sonra bütün hıncını
benden çıkar. Hm? Ne dersin?''

Omeganın gözleri istemsizce dolarken bakışlarını tavana çıkardı. Bu kadar sevgiye alışkın değil ki.

''Omegam? Neden ağlıyorsun?''

Alfa hızla olduğu yerde doğruldu ve eşinin yüzünü avuçları arasına aldı. Gözünden düşen her bir damla onun canını acıtıyordu.

''Be-ben alışkın değilim böyle şeylere. Ve...onunla iyi anlaşman o kadar güzel ki Jungkook. İstemeyeceksin diye ödüm kopuyordu. Şimdiye bak bir de''

''Yine de ağlama. Kıyamam ben sana''

Eşini kolları arasına aldı ve rahatlatıcı feromonlar salgılamaya başladı. Omegasını mutlu hissettirmeliydi.

''Jungkook?''

''Hm?''

''Ne zaman anladın?''

''Neyi?''

''B-benden hoşlandığını''

Aldığı soruyla hızla geriye çekildi ve parlayan gözlerle baktı. O günden sonra bir daha konusu açılmamıştı
bu konunun bu yüzden omegasının istemediğini düşünüyordu.

''Çok ani olduğu için sana kesin bir şey söylemem. Kalbimi deli gibi attırdığın ilk gün, korktum. Sana aşık olup seni kaybetmekten o kadar korktum ki... Söylememe kararı almıştım. İçimden sevecektim seni. Ama malum birkaç olay yaşanınca itiraf etmek zorunda kaldım. Daha fazla saklayamazdım
çünkü bir süre sonra fazla zarar vermeye başlamıştı.''

Jimin eşine karşı boş olmadığının farkındaydı. Fakat biraz daha
beklemek istiyordu. Bu hoşlantının geçici olmasından ve alfayı kırmaktan korkuyordu.

''Ben...ne diyeceğimi bilmiyorum''

''Eğer, itirafımdam ve ondan sonra yaptığım davranışlardan rahatsız olduysan...normal biz gibi davranmaya çalışırım. Ne kadar zor olsa da...''

''O-olmadım.''

''Peki...senden hoşlanmam hakkında ne düşünüyorsun? Yani ilk tepkin neydi?''

''Şaşırdım doğal olarak. Yani biz birbirimize çok değer veriyorduk ve sana o gözle bakmamıştım''

Yalandı.

''Şimdi o gözle bakıyor musun peki? En azından bebeğimiz için... Bir şeyler yapmak istiyor musun?''

''Baktım...Jungkook ben...senden biraz zaman istiyorum sadece''

''Ne kadar zaman istersen verebilirim sana. Ancak beni incitmek istemediğin için yalan söylersen...O zaman bozuşuruz işte''

''Tamam söylemem''

''Söz mü?''

''Söz''

...

''Chimmy''

''Efendim bebeğim''

Hara elindeki oyuncağı kaldırdı ve şirince kıkırdadı. Chimmy'siyle birlikte oyun oynamak istiyordu.

''Geldimm''

Jimin mesaji alınca yere oturdu ve eline bir oyuncak aldı. Minik bedenle oyun oynarken Jungkook'un sesi duyuldu odada.

''Hadi gelin bir şeyler yiyelim''

Omega ayağa kalktıktan sonra eğildi
ve Hara'yı da kucağına aldı. Ancak almasıyla kucağından geri alınması
bir olmuştu.

''Delirdin mi sen?''

''Noldu ki?''

''Karnında bebeğimiz var hatırlatırım. Ayrıca Hara da zayıf değil. Ayakları da rahat durmuyor genelde. Ya zarar gelirse?''

''Ben sordum doktora uzun süre taşımazsan sorun olmaz dedi''

''Olsun sen yine de taşıma. İkinizin de iyiliği için''

Jimin onun bu düşünceli hallerine gülümsemeden edemedi. Hep böyle şeylerin hayalini kurmuştu.

''Aşkım bak. Sana bir sürü yiyecek getirdim''

Hara ve Jimin aynı anda Jungkook'a çevirdi bakışlarını...

Ve ne yaptığını fark eden omega utançla başını yere eğerken alfa
ise sesli bir şekilde kahkaha atmıştı.

''Gülme Jungkook''

''Eğer istiyorsan sana da aşkım derim''

''Ben gidiyorum''

Dedi ve kızaran -tombul- yanaklarıyla yanlarından ayrılmaya çalıştı. Ancak eşi kolunu tutup gitmesini engellemişti

''Kızma hemen. Hem bak istediğin şekerden de aldım sana''

Omeganın gözleri hızla parlarken eşinin az önce getirip sephaya bıraktığı tepsiye ilerledi. Gördüğü lolipopla o kadar mutlu olmuştu ki...

Pembe paketi bir hışımla açtı ve çilekli şekeri ağzıyla buluşturdu. Yoğun olarak aldığı aromayla sessizce mırıldandı.

''Bu kadar mutlu olacaksan koli koli alayım bundan sonra''

''Ama dişlerim çürür. O yüzden haftada en fazla 2 tane yiyiyorum''

''Afferin sana''

Kucağında kızıyla eşinin yanına oturdu ve onu beslemeye başladı. Minik omega oldukça mutlu bir şekilde yerinde dans ederken ara sıra omegaya bakıp şirince gülümsüyordu.

Jimin şekeri dudakları üzerinde gezdirip lipbalm sürmüş gibi davranıyordu.

Ancak dudaklarında hissettiği yoğun bakışlarla durmak zorunda kalmıştı.

Jungkook sanki onu yiyecekmiş gibi bakıyordu. Gözleri kırmızıya dönmesin diye dua etti içinden.

Çünkü kendi omegası dünden razıydı kontrolü ele almaya...

Bölüm Sonu

Smut var mı yok mu acaba?

Ben de bilmiyorum sbshsiwk