Bölüm 48

3.6K 344 34
                                    

Bölüm 48 - Doğumhane

•••

''Tamam Jimin sakin ol artık! Ben doğuracam şimdi senin başını beklerken.''

''Ne yapayım Lisa? Ne olacağını çok merak ediyorum. Rahat doğacak mı? Türü ne olacak? Cinsiyeti? En önemlisi sağlıklı olacak mı? Hara sevecek mi?''

''Tüm bunların sonuçlanmasına sadece  1 saat kaldı.

''Hayır 56 dakika''

''Hamile olmasan seni döverdim ama neyse. Jungkook nerede kaldı?''

''Hara'yı Taehyung'a bırakıp geleceğim dedi. Sanki anlamış gibi durmadan ağlayıp onunla gelmek istiyormuş.''

''Anlar. Kardeşi sonuçta.''

''Hara'nın abla olacak olması beni çok mutlu ediyor. Şimdiden onu çok seviyor. Doğunca ne olacak kim bilir''

''Daha çok seveceğini düşünüyorum''

''Umarım öyle ol-"

"Geç kaldım mı!?''

Aniden açılan kapı ve ardından duyulan telaşlı sesle susmak zorunda kalmıştı omega olan. Gördüğü nefes nefese olan bedenle hızla doğruldu yattığı sedyede.

''Hayır hayatım. Daha 55 dakika var doğuma girmeme.''

''Oh! Iyi bari!''

Nefesini düzene sokan alfa hızlı adımlarla eşinin yanına ilerledi ve ayak ucuna oturdu. Sonra da kendi uzun parmalarını aşık olduğu tombik parmaklara doladı. Uyumları fazla mı güzeldi ne?

''Geç kalacağım diye ödüm koptu biliyor musun? Eğer bensiz girseydin kendimi asla affetmezdim''

''Sensiz girmezdim ki''

Dedi tatlı tatlı. Ardından öne atılıp sıkıca sarıldı eşine. Şu 1 saatte bile özlemişti kokusunu.

''Tanrım kokun...''

''Ben çıkayım en iyisi. Doğuma 10 dakika kala gelirim.''

''Tamamdır''

Lisa odadan çıkarken çıkmaz aşık olduğu adamın dudaklarına yapıştı Jungkook. Bu ani hareketi beklemeyen omega ilk başta şaşırsa da kısa süre sonra karşılık vermeye başladı.

Yumuşak bir öpüşmeydi. Alfası sanki güç vermek ister gibi öpüyordu. Naifti.
İncitmekten korkar gibiydi.

''Ah*''

Karnında hissettiği darbeyle geri çekilmek zorunda kalmıştı omega olan. Ne zaman yakınlaşsalar kendini belli ediyordu bebekleri.

''Yine mi tekme attı?''

''Hmhm''

''Daha şimdiden aramızı bozmak istiyor galiba. Seni mi kıskanıyor yoksa beni mi? Büyük ihtimalle senidir. Sonuçta 9 ay onu karnında taşıyan sensin''

Kendine kendine tiplere giren eşine hayretle baktı Jimin. Neden böyle düşünüyordu ki?

''Hayatım niye öyle diyorsun ki? Sen de onun babasısın. Ayrıca sen olmasan bebeğimiz de olmazdı''

''Bilmiyorum... Sen çok fazla acı çekiyorsun bebeğimiz yüzünden ve ben sana hiç yardım edemiyormuş gibi hissediyorum. Yani karnını okşamak ya da öpmek ne kadar azaltır ki acını?''

Omega olan duyduklarıyla burukça gülümsedi. Eşi ne kadar da mükemmel bir insandı.

''Aşkım, ben bebeğimizi aldırmaktan vaz geçtiğim ilk an, bütün bu acıları çekmeye hazırdım. Çünkü ikimizin olan minicik bir canlı getirecektim dünyaya. Bu düşünce bile acılarımı hafifletiyor''

Serendipity|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin