Serendipity|Jikook|✔

Bölüm 2

Bölüm 2 - Omega Kokusu

•••

''Gelsene''

Jimin utançtan kızaran yanaklarıyla Jungkook'un yanına ilerledi. Minik omega ise bakışlarını hâlâ çekmemişti diğer omeganın üzerinden.

''Bebeğim, bak yeni bakıcın Jimin''

Jimin şirince gülümsedi minik omegaya. Tek isteği iyi anlaşmaktı. Çünkü zamanının çoğunu onunla geçirecekti bundan sonra.

''Merhaba Hara! Ben Jimin!''

Dedi yumuşak sesiyle. Hara kollarını öne atarak 'Beni kucağına al' mesajını verdi. Omega'nın vanilya kokusunu daha çok içine çekmek istiyordu.

Jimin, Jungkook'dan onayı aldıktan sonra minik bebeği yavaşca kucağına aldı. Şimdi Jimin koltukta otururken Hara'da onun kucağına yerleşmişti.

''Umarım iyi anlaşırız minik hanım.''

Dedi kıkırdıyarak. Hara da gülen omegaya kahkaha atarak eşlik etti.
Eh, sanırım bu iyi anlaşacaklarının
bir işaretiydi.

...

''Eve bıraktığnız için teşekkürler.''

Dedi ve hafifçe eğilerek bebek arabasında yatan bedenin yanağını öptü. Hara yine ve yine gülümsemişti.

''Size de teşekkür ederim Hara Hanım.''

''Evin cidden yakınmış. İkimiz için de iyi oldu bu. Zaten geceleri seni bırakırım ya da bırakırız. Merak etme.''

''Teşekkürler''

''Ne demek. İyi geceler.''

''Size de''

Jimin el sallayıp anahtarını çıkardı ve 1+0 olan evine girdi. Jungkook'da kızıyla geri dönüyordu evlerine

''Jimin'i sevmiş gibisin küçük hanım. Sürekli gülüp durdun ona. Kıskanıyorum bak!''

Hara sinirli bir yüz takındı ve yol boyunca kendince anlamlı fakat babası için anlam ifade etmeyen bir konuşma yaptı.(Bebek ya agucuk bugucuk yapiyo. Ondan anlamadı Jungkook)

...

3 ay sonra

Jimin işinden oldukça memnundu. Hara'yla o kadar harika bir ilişkileri vardı ki... Kim görse kıskanıyordu.
Bazen Jungkook bile.

Şimdiyse Jimin, Hara'yı önüne taktığı kanguru'ya* yerleştirmişti ve birlikte patates püresi yapıyorlardı.

Kanguru: Bebekleri önünde taşımak için vücuda takılan bebek eşyası. Umarım anlamışsınızdır.

''Bak bakalım beğenecek misin?''

Yaptığı patetes püresini Hara için özel olan plastik kaşıkla aldı ve minik omegaya yedirdi. Kaşığı da yemeğe çalıştığına bakarsak beğenmişti.

''Ben de bakayım.''

Kendine tatlı kaşığı çıkartıp pürenin tadına baktı. Gerçekten fazlaca lezzetli olmuştu. Gastronomi okunmasının artı yönlerini görüyordu yine.

''Senin yemeğin hazır prenses. Şimdi de babana yemek hazırlayalım!''

Jimin, şu son 2 haftadır Jungkook'a da yemek hazırlıyordu. Çünkü alfa olan part-time işten gelince, sadece kızıyla ilgilenip yemek yiyerek zaman kaybetmek istemiyordu. Ancak barda da yiyecek bulmak zordu. Bu yüzden bünyesi zayıf düşmüştü ve zayıflamıştı.