Bölüm 4

8.2K 601 84
                                    

Bölüm 4 - ''Chimmy!''

•••

''Kısacası temelli döndüm.''

Dedi mavi saçlı çocuk. Omega olan hayranlıkla beta olana bakıyordu. İlk başta onun deli olduğunu dusunmustu ancak o deli değil enerjikti(?). Hayatı çok mükemmeldi anlattığına göre. Bayağı iyi ve başarılı bir öğrenciydi.

''Sevindim Taehyung. Artık daha sık görüşürüz''

''Sen beni bırak. Tatlı bir eşin hatta çocuğun olduğunu söylememiştin.''

Jimin'in gözleri kocaman açılırken ellerini kaldırdı ve hayır dercesine salladı. Alfanın rahatsız olmasından korktuğu için hızla konuştu(?).

''Ah! Hayır şey! Eee ben! Offf''

Jungkook ve Taehyung sesli bir kahkaha atmıştı onun bu tatlı haline. Alfa olan sakinleştikten sonra konuşmaya başladı.

''Çocuğum olduğu doğru. Ama Jimin babası değil. Kendisi hem arkadaşım hem de Hara'nın bakıcısı''

Jimin, arkadaşım dediği için mutlu olurken uykusundan uyanan Hara'ya çevirdi bakışlarını.

''Hiç üzülmedim desem? Çünkü çok tatlı bir omega. Alfası da yoksa...''

''Aklından bile geçirme Taehyung.''

Dedi Jungkook kesin bir dille. Ardından bakışlarını Hara'yı kucağına alan omegaya çıkardı.

''Günaydın meleğim.''

Diye fısıldadı Jimin. Hara gördüğü yüz ve aldığı kokuyla hızla gülümsedi. Sonra kendi dilinde bir şeyler anlattı.

''Acıktın mı bakalım?''

''Mamma''

Hara ellerini havaya kaldırıp omeganın yanaklarına yerleştirdi ve pürüzsüz yüzü kendine çekip Jimin'in minnak burnunu ağzına aldı.

''Burnum yemek değil küçük hanım''

Dedi kıkırdıyarak. Ardından Alfa olana seslendi çünkü çanta Jungkook'un yanındaki sandalyede duruyordu.

''Mamasını verebilir misin?''

Jungkook yanındaki çantadan biberonu çıkardı ve Jimin'e uzattı. Taehyung'sa imalı bakışlarla ikiliyi izliyordu.

Jimin mamanın sıcaklığını ölçtükten sonra hafifçe çalkaladı ve ucunu Hara'nın ağzına yerleştirdi.

Jungkook ve Taehyung büyülenmiş bir şekilde ikilinin arasındaki güzel ilişkiyi izliyordu. Kim olsa öyle izlerdi...

''Jungkook''

Diye fısıldadı Taehyung. Jungkooksa efendim dercesine mırıldandı. İkilinin gözleri hala omegalardaydı.

''Sakın Jimin'i kaçırma. Yoksa ben kaparım. Ciddiyim. ''

Jungkook betanın bacağına sağlam bir tekme attıktan sonra telefonuna çevirdi bakışlarını. İşe gitmesine daha çok vardı. Ancak şimdiki işi Taehyung'u göndermekti.

''Jimin burdan eve geçelim mi? Yoksa gitmek istediğin bir yer var mı?''

''Eve geçelim bence. İstersen ben Hara'ya bakarım sen de arkadaşınla vakit geçirirsin''

''Gerek yok. Hem Taehyung'un da işi var. Değil mi Taehyung?''

Taehyung, alfa olanın bakışlarını anladı ve onaylarcasına kafasını sallayıp masadan kalktı.

''Doydun mu bakalım?''

Dedi Jimin tatlı çıkan sesiyle. Bir elini Hara'nın şişmiş olan göbeğine attı ve yavaşça ovdu.

''Bence doymuş buras.ı''

Hara, Jimin'in tatlı sesi yüzünden yüksek bir kahkaha attı. Çok seviyordu onu. Peki onları izleyip eriyen Alfa?

...

''Tamam Bay Lee. En yakın sürede getireceğim.''

Bugün aşırı mutlu olan Jimin'in morali bir telefonla düşmüştü. Arayan ev sahibiydi ve haklı olarak iki aydır yatırmadığı kirayı istiyordu.

Ödeyemezse evden atılacaktı. Ancak gidip Jungkook'tan avans isteyemezdi. Ayrıca atılırsa kalacak kimsesi yoktu.

Lavaboda elini yüzünü yıkadıktan sonra derin bir nefes aldı ve salona ilerledi. Hara, babasının kucağında uyuyakalmıştı.

Jimin gördüğü manzarayla hafifçe gülümsedi ve tekli koltuğa yerleşti. Bakışları oynadığı ellerindeydi.

Ardından saate baktı. 7'ye geliyordu. Yemeği hazırlasa iyi olurdu. Ayağa kalkıp mutfağa ilerledi. Hiç içinden gelmiyordu yemek yapmak.

Şu içmek için mutfağa gelen alfaya döndü ve yemek fikri almak için konuştu.

''Aklında bir yemek var mı?''

''Canın ne çekiyorsa onu yap.''

''Peki''

Makarna ve çorba yapacaktı. Zaten pek iştahı yoktu. Hepsi Jungkook içindi.

Dolaptan gerekli malzemeleri çıkardı ve doğramaya başladı. Jungkook ise omegadan salgılanan feromondan rahatsız olduğu için mutfakta-kapıda- bekliyordu. Bir şey olduğunu anlamıştı.

''Aishh!''

Duyduğu sesle hızla Jimin'in yanına ilerledi alfa. Gördüğü manzarayla bir anda kötü olmuştu. Jimin elini kesmişti.

''Gel buraya.''

Nazikçe bileğinden tuttu ve suyun altına soktu elini. Jiminse her şeyin üst üste gelmesi ve acıyan eli yüzünden ağlamaya başlamıştı bile.

Jungkook omegadan salgılanan feromonlarla sakin kalmakta zorlanıyordu. Alfası omegayı sarmalamak istiyordu.

''Bekle. Hemen geliyorum''

İlk yardım kutusunu aldıktan sonra tekrar Jimin'in yanına ilerledi ve kanayan parmağa güzel bir pansuman yaptı. Fakat omega hâlâ ağlamaya devam ediyordu.

Jungkook en sonunda dayanamadı ve kollarını Jimin'in beline yerleştirip kendine çekti. Şimdi sımsıkı sarılıyordu ona. Alfası mutluydu. Kendisi de...

Jimin omegasının biraz olsun sakinleştiğini hissetti. Jungkook ve çikolata kokusu iyi geliyordu ona.

Sonunda ağlamayı kesince hafifçe geri çekildi güven veren kollardan. Kendisini mahçup hissediyordu.

''Daha iyi misin?''

Dedi alfa, gözlerinden okunan endişeyle. Jiminse kafasını yukarı
aşağı salladı ve burnunu çekti.

''Telefonun çaldıktan sonra böyle oldun. Özel değilse ne oldu Jimin?''

Jimin kafasını eğdi. Söyleyemezdi.
Tam bir şeyler uydurmak için ağzını aralayacakken Hara'nın ağlama sesi doldurdu mutfağı.

Jimin koşarak salona gitti ve uyanan bebeğin ayak ucuna oturdu. Hara aldığı kokuyla sustu ve Jimin'in yüzüne baktı.

''Uyandın mı bakalım sen?''

Bütün dertlerini unutmuştu Hara'yı görünce. Gülümsedi ve tatlı çıkan sesiyle konuşmaya devam etti. O
sırada Jungkook girmişti içeriye.

''Neden hemen uyandın bebeğim? Daha yeni uyumuştun oysaki?''

Minik bebeğin üzerindeki pikeyi aldı ve katladı. Ardından tombik elleriyle Hara'yı gıdıklamaya başladı.

Odayı ikilinin kahkahaları doldururken ayriyetten bir ses daha duyulmuştu küçük salonda.

''Chimmy!''

Ve ardından put kesilen iki beden...

Bölüm Sonu

Çocik konuştu lan wbwywijsus



Serendipity|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin